• ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam |
1941
|
|
1942
|
|
|
|
Hala çocuktuk, hala ayný oyunlarda zaman öldürüp, ne ihtilal sonrasý Türkiye’si, ne Özal’lý yýllarýn atýlýmý ile ilgilenmiyorduk... |
|
1943
|
|
|
|
Suçlamýþtým onu, daha doðrusu suçluluk duygusuna itmiþ, kýsa süreli de olsa rahatlamýþtým... |
|
1944
|
|
|
|
Soðuk yaðmurlu havalarda,
Islak bir sokak kedisi gibi eve girdiðimizde,
Burnumuzda tüten,
Çayý.
|
|
1945
|
|
|
|
Kendinize bir iyilik edin ve adý ”Mutluluk” olsun.
|
|
1946
|
|
|
|
sen yaratýk zannedersin siluetini üzenleri. oysa ayna kadar yakýndýr onlar sana.
|
|
1947
|
|
|
|
...lýk....lik....lok....luk...kurallarý.... |
|
1948
|
|
|
|
Sözcüklerin ahengi anlamlarýnýn yanýnda büyük önem taþýr bence. 2 tane sözcük ve anlamlarý üzerine kýsa bir yazý bu. Gündelik hayatý anlatan 2 sözcük. |
|
1949
|
|
|
|
Hayata ve hayatýn sonuna dair |
|
1950
|
|
|
|
ifade edemediði yalnýzlýklara düþmeyenimiz varmýdýr ki yaþamda? |
|
1951
|
|
|
|
Ona küs, buna gücen, þunu unut, bunu sil.
Nereye kadar yahu? |
|
1952
|
|
|
|
camdan yürekler ufacýk bir rüzgarla yerle bir oldu ! |
|
1953
|
|
|
|
Tek hissettiðim minicik yüreðin isyan atýþlarýydý.
Arada anlamaya çalýþan kýrpma nöbetleri sadece hüznün kuruttuðu gözlerinde, derin iç geçirme sarsýntýlarý yapýlanmayý henüz tamamlayamamýþ bedeninde, ruhu çoktan çökmüþtü bile..
|
|
1954
|
|
|
|
Zor gelmez elbet bir isim verebilmek hayata. Týpký doðduðun günün bir anlamý ve paylaþýmlara açýk bir ismi sahiplendiði gibi. Hayat aslýnda insana gereken ismi çoktan vermiþ olur zamana yenik konumlamalarýnda..... |
|
1955
|
|
|
|
Yalan üstüne yalan söyleyenlere çok kýzarým. Fakat çok geçmeden onlarý hoþgörürüm sonra da unuturum. Ne de olsa bu bir karakter iþi, yapý iþi. Bir kere girmiþse kanýna çýkmasý zordur. |
|
1956
|
|
|
|
Aslýnda kendi çemberidir insaný hapseden ya da bir diðer deyiþle insanýn kendisidir kendini çembere iten. Ve insan kendi oluþturduðu bu çember gölgesinde yaþar |
|
1957
|
|
|
|
Aynanýn karþýsýna geçim yargýlamazsým kendini; “ne istiyorum, ne bekliyorum, gerçek amacým ne” sormazsýn kendine, gerek duymazsýn evlenmek istersin sadece evlenmelisindir çünkü günün birinde herkes evlenir |
|
1958
|
|
|
|
Hazan yapraklarý hep yerlerde sürünür... |
|
1959
|
|
1960
|
|
|
|
Benim pencerem en parlak yýldýza bakar,
Nüfus cüzdanýmda aþkýn suretini taþýrým ben
Bahçeli eski evlerde aþk masallarý dinlenirken,
Yorgun bir otobüs geçer þehirden.
|
|