• ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam |
1601
|
|
|
|
...buradaki her kelime benim hayatýmdan bir kesit. Bu yüzden de tek baþlarýna ancak sözlüklerde kendine yer teþkil eden bu kelimeler bu yazýdaki konumlarýyla benim adýma muazzam deðerlere sahipler... |
|
1602
|
|
|
|
Tarihin hiçbir zaman geleceði olmayacaksa,eli baþýnda sürekli kýrgýnlýklarýyla meþgul,buruk bir insan yerine;bugünü iyi,güzel,saygýlý,olmasý gerektiði gibi sevgiye en layýk þekliyle hatýrlanacak bir insan býrakmak en erdemli olanýdýr.. |
|
1603
|
|
|
|
...
Zaman yavaþ yavaþ akmaya devam ediyor, hava kararmaya baþladý. Mutfaktan bir tepsi içinde bir kaç dilim ekmek, bir kase çorba ve bir þiþe bira getirdim. Nasýl oldu bilmiyorum, çevremdeki her þey birden farklý bir anlam kazandý... |
|
1604
|
|
|
|
Kiþinin cahil veya alim, mutlu veya mutsuz olmasý hep onun aldýðý eðitimle ilintilidir. Milletlerin ilerlemesinde de baþ þart eðitimdir. Bir millet bireylerine vermiþ olduðu eðitimin kalitesi ve seviyisi oranýnda yükselir. |
|
1605
|
|
|
|
tek bir gün bile özgür bir nefes olurdu, çünkü bu esaretten baþka bir þey deðil |
|
1606
|
|
|
|
Bilgi, her zaman kaygan bir zemine sahipdir. Eðer güçlü bir duruþunuz yoksa, bilgi her zaman sizi kullanmaya, kendisinin esiri yapmaya çalýþýr. Egonuza hitap ederek, kendisini efendi ilan etmesi kolaylaþýr. Erdemli, biri bilginin kölesi olmaz. Ve kendini bilgiye kullandýrmaz. Zayýf karakterliler bilginin oyuncaðý olur. |
|
1607
|
|
|
|
Bir anda bir ambulansýn sireni, sadece davulun sesini deðil, köyün bile nefesini kesiyor. Köye aniden giren yeþil renkli arabalarý kimsenin gözü görmüyor. Ambulans saniyeler sonra düðünün ortasýna giriyor. Gökyüzü yavaþ yavas kararmaya baþlýyor. Kuþlar bir anda izini kaybettiriyor. Sonsuzluða doðru kanat çýrpan kýnalý kuþlar.. Sonsuzluðun da sonunu hatýrlatýr gibi uçan kuþlar.. |
|
1608
|
|
|
|
'ben' kelimesinin dünden bugüne deðiþmeden kullanýlmasýnýn yarattýðý anlam karmaþasý... |
|
1609
|
|
|
|
Þimdi býraktýklarým neredeler bilmiyorum.Evren o kadar büyük ki!’’Ýyiye ve kötüye’’ ayný anda ev sahipliði yapacak kadar kocaman |
|
1610
|
|
1611
|
|
|
|
Ruhumuzu inciltmemek ve keşke dememek adına birşeyler yazdım. Bugün benim tüm ruhum keşkelerle dolu, bir şeylerin değerini keşke zamanında bilebilseydim. |
|
1612
|
|
|
|
Yaþam, kimi zaman ayna gibi parlak bir su yüzeyidir. O an her þey durgundur; pýrýl pýrýldýr... |
|
1613
|
|
|
|
"bir aþkýn içindeyken biriktirilmiþ çok kelime kalýr insanýn içinde. kullanýlmamýþ kelimeler. o kadar çok konuþulduðu halde, gene de kullanýlmamýþ kelimeler. bir sonrakine vermek isteriz onlarý. içiniz çürümedikçe, kelimeler içinizde diri kalýr. dipdiri. kendi hikayesi için bizden hakkýný isteyen ve boðazýmýzý düðümleyen bunlardýr. günün birinde diliniz kabuk baðlayýp, ruhunuz çürümeye baþlayana, içiniz kelimesiz kalana kadar sürer bu. kimse kelimesiz kalmaz aslýnda; kelimeler kýymetsiz kalýr. bu noktaya geldikten sonra durumu tanýmlamanýn ne önemi var?" |
|
1614
|
|
|
|
bu yazýyla ilgili söyleyebileceðim tek þey, ilginç bir yazý. ötesi hakkýnda hiç bir fikrim yok. ne zaman yazdýðýmý bile hatýrlamýyroum. |
|
1615
|
|
|
|
Kime göre ne doðru?
Bazen düþünür dururum; insanlar kendileri doðruyu söyler, karþý tarafta yanlýþ ...(tartýþma programlarýndaki olaylar gibi )
Ama kime göre ne doðru...sonuçta herkes insan ve düþüncelere gem vurulmaz , yorum vardýr ama gerçek yoktur |
|
1616
|
|
|
|
Þiþli minibüs duraklarýnýn olduðu köþede yaklaþýk 20 dakika bekleme raðmen, boþ bir taksi edinemedim. Böyle zamanlarda taksilerin durmadan geçtiði çok oluyor ki; en nefret ettiðim durum bu. |
|
1617
|
|
|
|
Güzel bakan, güzel görür... |
|
1618
|
|
1619
|
|
|
|
Umudunu kaðýttan bir uçak yapýp da göðe savurmak da var küçüðüm. Aslýna bakarsan bu ülke hayallerinin süzülüp de, özgürce dolaþan sýnýrlarýný her bir gün yitiriyor. Daha bir nasýrlý annemim elleri, daha bir hüzünlü bakýyorsun kente ve daha bir yorgun bedenin... |
|
1620
|
|
|
|
Þehir dondu kaldý, onlara anlam veremeden, korkudan sessiz sessiz titredi. Sanki bir çýtýrtý onlarý daha çok kýzdýracak, daha çok azdýracaktý. Koca þehir çýtýný çýkaramadý.
Þehir maðluptu, onlar muzaffer…
|
|