|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katýlýmý |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Bakirköy...
Erkan baykal
Þiir > Bireysel
Sirkeci'de tren istasyonundayým,
Saat 12 dünkü zaman dayým,
Ýnsanlar akýyor durmadan su gibi,
Kimi elleri cebinde, kimi koþar adým.
Kadýn erkek çocuk genç yaþlý,
Vagonlar dolusu geçmiþ yaþam,
Hangi durakta kimler iner belli deðil,
Cankurtaran, Kumkapý, Yenikapý,
Son durak hep Halkalý,
Kýrmýzý þapkalý biletçi,
Ver iki bilet biri geçmiþe,
Biri 12.15 Bakýrköy'e
[DEVAMI]
|
|
|
• ÝzEdebiyat > Deneme > Ýtiraflar |
121
|
|
|
|
...Zaman geçmiþe dair hiçr bir hatayý unutturmuyor |
|
122
|
|
|
|
Meraklý: Bilginin ne kadar önemli olduðunu artýk çok iyi anlýyorum.Sokrat: Doðruyu bilen doðru davranýr. Doðru bilgi doðru eylemi gerçekleþtirir. “Bilgi ülkesinde pasaportsuz dolaþmak istiyorum, ama ne mümkün!” Diyen birisiyle karþýlaþýrsan bil ki o, bilgiyi kendi tekellerinde tutmaya çalýþanlardan yakýnmaktadýr. Bilgiyi yaymanýn yollarýný, çarelerini aramalýyýz. Ýnsanlarý özellikle bilgisiz býrakmak isteyenler de vardýr. Mesela, baskýcý rejimler gücünü halkýn cahilliðinden ve yoksulluðundan alýrlar. Bunu bildikleri için de halklarýný bilgilendirmek ve zenginleþtirmekten kaçýnýrlar. |
|
123
|
|
|
|
Teþekkürler en kuzeydeki en gri bulut.
Sana karýþsýn bu kendi içinde anlamsýz mektup.
Ve sen bir yaðmur olgunlaþtýrýp kendinde, her sözcüðü tek damla yaðmura dönüþtür uzaktaki o þehirde… Yeþiller yanýnda olsun, griler gerinde…
Ýçimde aslýnda öyle bir þey var ki, bulamayacaðým ve ömrüm boyu taþýyacaðým en derinde…
|
|
124
|
|
|
|
Oysa ben zýt olmayý severim, tersine giderim akýl almaz bir þekilde.....
Ve gittimde, gidiyorumda, anlamsýzca........
Çünkü güzellikleri yaþamak istemiyorum artýk, çünkü imkansýz güzellikler bu hayatta...
|
|
125
|
|
|
|
Bak bizbizeyiz artýk, aramýza yýllar girmiþ, ne bende adresin, ne sende özlemim kalmýþ… Zaten ayrýlýklar yalanlamýyor mu o büyük sevgileri, sende gerçeði söyle artýk… |
|
126
|
|
|
|
Seninde mi hesaplarýn olacaktý? Sende mi kaçacaktýn kendinden, benden... Neyi yaþamaman gerekiyor ki, söylesene bana? Yüreðindeki bozkýrlarý coþturan deli rüzgarým mý acýtýyor seni? Sevdam aðýr mý geliyor, sevdan... Omuzlarýný çökerten ne söylesene bana? |
|
127
|
|
|
|
sustu kadýn ! sustu adam !
|
|
128
|
|
129
|
|
|
|
*Bilinemeyecek olaný bilmeye, görünemeyecek olaný görmeye, duyulamayacak olaný duymaya, tutulamayacak olaný tutmaya çalýþacak kadar çok zamaným yok. |
|
130
|
|
|
|
Sebep ile sonucun nikâhlarýný, bozabilecek bir mahkeme yeryüzünde yoktur. O nedenle birliktelikleri sonsuza kadar devam edecektir. |
|
131
|
|
|
|
. Maskelere sýðýnýrken bazan anlamsýz þarkýlara aðlarken yokluðunda, tüm þarkýlarý senin için yazýldýðýna inandýrýrken kendimi ve tüm kelimelerin varlýðýný varlýðýna sebep bellerken anladým; varlýðýn mutluluk sebebimdi, yokluðun hüzün. |
|
132
|
|
|
|
Her þeyi yapayalnýz öðrendim ben. |
|
133
|
|
|
|
-Bildiklerini uluorta söylersen baþýna geleceklere karþý da önceden tedbir almayý unutmamalýsýn.Çünkü baþkalarýný rahatsýz edecek sözlerin dostlarýnýn bile kolayca saf deðiþtirmesine neden olabilir.
-Aþk en az bir asýr sürerdi eskiden,þimdi ise o güzelim aþký dakikalara indirdiler.
|
|
134
|
|
|
|
Ýnci kolyem koptu bugün. Yerlere saçýldý tüm incilerim. Toplayýp dizsem yeniden, bir teki eksik kaldý. Boynumda 15 incinin izi kaldý. |
|
135
|
|
|
|
Ey nazlý kalemim, kim ne derse desin; seni seviyorum…
Evet, doðru, bana iþ, aþ getirmedin.
Ama aç da býrakmadýn…
Dilin keskin, sözlerin aðýr olduðu için çok sayýda hasým sahibi ettin beni ama yine de beni terk etmedin… |
|
136
|
|
|
|
Öyle bir aþk istiyorum ki! Denizlerin içinde yol yapýp hiç yitmeyecek anlamlar taþýyýp beni göklere taþýsýn... |
|
137
|
|
|
|
Sokrat: Bu soruna Maksim Gorki ile Tolstoy arasýnda geçtiði söylenen bir diyalog ile cevap vereyim: Ýki yazar arkadaþ, bir yere oturmuþ sohbet ederlerken ötüþü bir tekrardan ibaret olan bir kuþ sesi duyarlar. Gorki, Tolstoy sormadýðý halde bunun bir Ýspinoz kuþu olduðunu ve hep ayný öttüðünü açýklar. Biraz sonra iki yazar bir konu üzerinde tartýþýrlarken Tolstoy, daha önceki söylediklerinden farklý bir görüþ açýklayýnca Gorki bunun bir çeliþki olduðunu ifade eder. Tolstoy’un bu eleþtiriye cevabý da þöyledir: “Bak Gorki, ben Ýspinoz kuþu deðilim ki her zaman ayný türküyü söyleyeyim. Ýnsan kalbinin bin türlü naðmesi var. Bugün de baþka bir naðmemi terennüm ediyorum.”
|
|
138
|
|
|
|
Bu kadar zor mu özgürlüðün kollarýna býrakmak kendimizi? |
|
139
|
|
|
|
Geçerken Rastladýklarým.... |
|
140
|
|
|
|
Anne kokusu, baba omuzu... Geçmiþe dayanan unutulmaz anlardýr... |
|
|
|