• ÝzEdebiyat > Deneme > Düþler |
301
|
|
|
|
|
Soðuðun, ayaðýmda ve belimde hissettirdiði kiþiliði, camlardaki, minik ayýlý perdeyi aralayýnca, kara dönüþmüþ haliyle böö dedi. Yanýmdaki, mis kokulu buðday ekmeðini andýran minik kýz, üzerini açtýðýndan, ana rahmine geri girmiþ gibi küçülmüþtü. Çaydanlýðýn altýnýn yandýðýný kokusundan anlamamak için ölmüþ olmak lazým diye geçirdim aklýmdan. Esnemeye vaktim kalmadýðýndan, gözümü açar açmaz, kalkmak þart olmuþtu. Babamýz erken kalkmýþ, bizi uyandýrmaya kýyamamýþtý. Çaykovski’nin “Polonaise”si tüm yaylý çalgýlarý odaya doldurmuþ, neþe ve kargaþa içinde hazýrlanýlýyordu bir yeni güne daha……….. |
|
302
|
|
|
|
|
Bazýlarý amansýz bir hastalýk, bazýlarý beklenen sevda olarak düþünür… Aslýnda önemli olan bu iliþkinin nasýl tanýmlanacaðý deðil, aþklarda yaþanan güzel anlar olmalý… |
|
303
|
|
304
|
|
|
|
|
“Romandan fýrlamýþ bir roman kahramaný gibi..”
“Öyle kýrýlgan, mahcup tavýrlarla çocuk gibi… Öyle masum, öyle içten sýcak, sevecen…”
“Þiirin dizeleri gibi akýcý, derin… Aþýðýn sazýnýn telleri kadar duygulu…”
|
|
305
|
|
|
|
|
Saliha Malhun'un kaleminden Lale Müldür'ün "Destina" þiirine nefis bir yorum... |
|
306
|
|
|
|
|
-Artýk bitirmeli bu sessizliði, tarihsiz takvim yapraðý eklemeli seneye... |
|
307
|
|
|
|
|
Saðýrlaþmýþ duygularýmýzla, görmediðimiz güzelliklerle, zamaný bir maratoncu adýmlarýyla takip etmemizle, neler kaçýrdýðýmýzý fark ettim birden..
|
|
308
|
|
|
|
|
Yazmanýn nasýl bir duygu olduðunu anlatabilmek için nacizane tanýmlar.. |
|
309
|
|
|
|
|
karanlýðýn en izüþþümlerinde yazmaya devam etmem büyük bir çaba. |
|
310
|
|
|
|
|
Bir hayata yatýp bir baþkasýna uyanmak. Uyanmanýn ötesine geçip arýnmak ve arýnmanýn getirdiklerini insanlara aktarmak. Toprak olup geçmiþini binlerce parçaya böldükten sonra yeniden bir gelecek yaratmak.. Olmazlarýn dünyasý biliyorum, ama "neden olmasýnlar" da yakýþýyor bu sabah gün doðumuna.. |
|
311
|
|
|
|
|
Sensiz'liðin Cennetsizliði,
Senli'ðin Cehennemi... |
|
312
|
|
|
|
|
Ben hayatý hissetmek istiyorum, renkler kadar renkli, renkler kadar çeþitli ve alacalý… |
|
313
|
|
|
|
|
Zaman iletisi aslýnda ne dündü ne de yarýn ...zaman neydi söyleyeyim mi sana ; sallanýr sanýlan o bayraðýn esintisinde yitirdiklerimizin öyküsündeki karanlýk sokaklarý aydýnlatan lamba altlarýndaki duaydý..
|
|
314
|
|
|
|
|
Geceleyin, tam da kendini iyi hissetmediðin vakitlerde camdan gökyüzüne bakmak, belki içinden de olsa bazý þeyleri sorgulamak istersin. |
|
315
|
|
|
|
|
bekleyen otobüsler gelip geçen duraklarýn önünden...bir sen varsýn birde senden dýþarý!_bir desenden fýþkýran elli kollu elips.git diymem sana benim durak.yalnýzca dur ,AK... |
|
316
|
|
|
|
|
Belki kimse güllenmeyecek, silahlar altýnda. Ýkindiye varmadan vurulacak düþlerinden güller. Ansýzýn kenetlenecek belki elleri boðazýnda, yudumlayacak son nefesini. Kimse meraklýsý deðil ki, kelimelerimizin çýðlýk olup titretmesi meydanlarda, ne ütopya ama! Sancýsýz kalmaktan korkarým gerisi iki satýr arasý boþluk.
|
|
317
|
|
|
|
|
Kendine kalýyor insan eninde sonunda, þarkýda dendiði gibi.. yalnýzlýðýyla baþbaþa..Gerisi vesaire vesaire vesaire.. |
|
318
|
|
|
|
|
bir gerçektir yok olmaya mahkum sözler |
|
319
|
|
|
|
|
Bizim bakkal Erhan efendi kýz istemeye gider. Kýzýn dedesi ertesi gün, tanýþýklýk vermeden bakkal Erhan’dan alýþ veriþ eder: amacý dürüst bir satýcý olup olmadýðýný anlamaktýr. |
|
320
|
|
|
|
|
Sessizligin Sesi Ve otesi |
|
Anasayfa
