• ÝzEdebiyat > Deneme > Yazarlar ve Þairler |
101
|
|
|
|
Ýyi ki þans eseri önce, Faulkner’in Ses ve Öfke’sine bakmýþým. Derinlikli dil özelliðini oradan az buçuk tanýmasam kolayca gözardý edebilirdim Friedemann ve diðerlerini. Kuralcýlýðýn ardýna gizlediði gerçek yüzüyle barýþýk yaþayabilen Jason’la Thomas Mann kahramanlarý baþ edebilecek midir mesela? Friedemann’ýn karþýsýna vücut dilinde sýrnaþan diþiliðiyle Quentin çýksa ve týpký dayýsý Jason’u cezalandýrmak isterken yaptýðý gibi sessiz öfke ataklarýyla zavallý Friedemann’a yönelse ne yapardý bizimkisi? Kemanýna mý sarýlýrdý yine? Sanmam. |
|
102
|
|
103
|
|
|
|
Malatya Araþtýrmalarý Derneði’nin 6. kitabýdýr Damla Kuyusu.
Taþrada yayýncýlýk yapmak eskisi gibi zor olmasa da kolay bir iþ deðildir. Deðil Malatya gibi bir taþra kentinde yayýncýlýk yapmak, merkezde yayýncýlýk yapmak bile zor bir iþ. Hele hele kitabýn okunmadýðý, okuyucusunun bulunmadýðý bir zamanda yayýncýlýk yapmak gerçekten er kiþi iþidir. Bu nedenle maddi bir getiri gözetmeden Malatya kültürüne her gün bir yenisini katarak altýncý kitabýný yayýnlayan Malatya Araþtýrmalarý Derneði’ni tebrik ederek baþarýlar diliyorum…
|
|
104
|
|
|
|
Sarsýcý bir uzun öykü. Gerçekçi gözlemler, abartýsýz ama hayal gücüne hitap eden bir alegori. Ýnsana okurken tamamen farklý duygular uyandýran bir kitap. |
|
105
|
|
|
|
Yüzyýlýn þairi, fikir ve dava adamý, Necip Fazýl Kýsakürek’i Vefatýnýn 27. yýl dönümünde rahmetle anýyorum. Necip Fazýl Kýsakürek, Türkiye’nin en sancýlý dönemlerini yaþarken seyirci kalmayýp, kurtuluþun ancak, manevi deðerlere sýmsýký sarýlmýþ bir millî þahlanýþla gerçekleþebileceðini göstermiþtir. Bu yolda Büyük Doðu Hareketini bir model olarak ortaya koymuþ ve fikirlerini baþta “Ýdeolocya Örgüsü” isimli ve “baþ eserim” dediði kitabý olmak üzere birçok kitap, gazete ve mecmuada neþretmiþtir |
|
106
|
|
|
|
Zor biliyorum, çok zor, olmaz gibiyiz, kýsmetim deðilsin.
Yakarýz be sanki yangýnlarda küllerimizi, hý, ne dersin?
Eski aþktan kalma bir acý,
Þimdi sen eski aþk mý oldun? Ya bu taze ateþ de ne içimdeki?
|
|
107
|
|
|
|
hayran olduðum yazarlardan biri olan Samed behrengi için yazdýðým bir mektup. sevgili okur. eðer ebeveynsen ya da ebeveyn olmak gibi bir düþüncen ya da bir planýn varsa, veyahut çocuksan samed behrengiyi mutlaka tanýmalýsýn. çünkü bence, samed behrengiyi tanýmadan büyüyen ya da büyütülen çocuk büyümüþ ya da doðru biçimde büyütülmüþ olmaz. |
|
108
|
|
|
|
Kitabýn adý; “Esrarlý Ada”, yazarý; Jules Verne…
Kitabý az önce bitirdim…
Jules Verne’ni, tâ çocukluðumdan beri takip etmeye çalýþan ancak parasý olmadýðý için kitabýndan alamayan ve okuyamayan bir okuyucuyum. Ýlkokuldayken ayný okulda okuduðum bir okul arkadaþ(!)ýmýn elinde görürdüm Jules Verne’nin kitaplarýný. Arkadaþa gýpta ile bakardým ancak kitabýndan bana vermediði için -maalesef- okuyamazdým. O yüzden Jules Verne’ni okumak, içimde hep bir ukde kalmýþtýr.
|
|
109
|
|
|
|
Bilinmelidir ki, kader yayý ne kadar kuvvetle geri çekerse oku da o kadar ileri fýrlatacaktýr. |
|
110
|
|
|
|
Bu kadar uzun zaman yalnýz býrakýlmamýza raðmen, kendimizle konuþmayý öðrenemedik ya buna ne demeli. Acaba kendimizle olmayý bilmiyor muyduk da unuttuk bilemiyorum |
|
111
|
|
|
|
“Ne kadar Kadirþinas olmasa da Adýyaman
Rýfat’a çare ne yahþi vatanýmdýr vataným.
Dilberlerinin misli Ýstanbul’da bulunmaz
Rýfat o sebepten terk edemez Adýyaman’ý”
|
|
112
|
|
|
|
Sýnýrlarý yok þairlerin yüreðinin... |
|
113
|
|
114
|
|
|
|
Daha öncesinde yazmýþtým bir otuz kýrk kadar þiir... Hepsi o... Yazýyoruz da sadece yazmak ile de olmuyor, okumalý da çokça hem de hummalý bir þekilde... Bakýyorum site de bileði ve yüreði saðlam çok kaliteli kalemler var. Hmmm !Öykü ve deneme de paylaþýlýyor... Dur bakalým biraz þiirden gidelim de sonra deneme ve öyküye de el atarýz yüreðimiz yeter, bileðimiz kaldýrýrsa...
|
|
115
|
|
|
|
Kýrmýzý karanlýk’ý okuyunca…
Kýrmýzý karanlýk’ý okuyunca þairin ne anlatmak istediði hiç de umurumda deðildi. Çünkü þair bu kitapta ne anlatmak/yazmak istediðini zaten anlatmýþ/yazmýþ…
Benim için önemli olan, henüz mürekkebi kuramamýþ ekmek sacýndan yeni inmiþ ve taze ekmek gibi kokan bu þiir kitabýnýn beni ne kadar doyurabileceði ve þiir açlýðýmý ne kadar giderebileceðiydi…
Ve her þair-yazar okuduðu kitabý -muhtemelen- bu duygularla okur…
Yine her þair, yazar okuduðu kitapta lüzumsuz laf ve söz kalabalýðýndan rahatsýz olur. Hem söz ve laf kalabalýðýndan öteye geçmeyen tüm kitaplar, bilinçli okuyucusu için bir züldür.
|
|
116
|
|
|
|
Sanki yazar Ekim Devrimi´nin çok geniþ açýlý bir dijital fotoðraf makinesi ile fotoðrafýný çekmiþ ve bu fotoðrafýn her santimetrekaresini yazýya dökmüþ gibi bir his uyandýrýyor. |
|
117
|
|
|
|
Aksiyon insaný olmak düþünmek, tefekkür etmek demek, bazen vefâlý bir vatan evlâdý olmak demek, hareket eden; plânlayan demek hareketten düþünceye, düþünceden harekete irade ve mantýk mekiðini rahat kullanmasýný bilen ve kendi ruh ve mânâ alemini kavrayan insan demek..
|
|
118
|
|
|
|
Prof Dr. Oktay Sinanoðlu’ya veridi.
Haliyle büyük adamlardan hep büyük laflar beklenilir.
Bizimkisi de öyle yaptý/konuþtu…
“Baracýk Obama,” dedi.
Amerika için “Azmanistan” dedi...
Kayýsý için “Baracýk Obama, Türkiye’ye gelmiþ, bir de kayýsýdan söz etmiþ.” dedi.
“Kayýsýyý hayatýnda hiç tatmýþ mýdýr?” dedi
Hasýlý dedi de dedi...
|
|
119
|
|
|
|
Malatya Kent Konseyi hakikaten güzel þeyler yapýyor.
Hatýrlayacaksýnýz; “2011 Malatya Yazýyor Kampanyasý” kapsamýnda, kampanyanýn ilk ayaðý olan mektup yazma ve kartpostal atmak ile bize bir nostaljiyi yaþatmýþtý.
Malatya Kent Konseyi, bir de 'Malatya Yazýyor' gazetesi çýkarttý.
En son da “Yazmaya Dair” konulu bir konferans düzenledi.
Konferans Malatya Halk Eðitim Salonu'nda gerçekleþti.
Yazmak bu günü kayýt altýna almaksa; ben neden Malatya’yý yazmayayým…
Malatya’nýn (bu günkü) caddelerini, sokaklarýný yani yaþadýðýmýz þehrin bu günkü nefes alýþveriþlerini, kalp atýþlarýný yazma iþi ben neden üslenmeyeyim ki?
Örneðin, bir sevgilinin yüreðinden yürür gibi bir baþtan diðer baþa yürüsem ve sevdalýsý olduðum bu þehri/Malatya’yý sokak sokak, cadde cadde, taþ taþ yazsam… |
|
120
|
|
|
|
Þiir aslýnda tarihsel, toplumsal, kültürel, estetiksel ve dilsel bir dizge(sistem)dir. Bu baðlamda þiir onu yaratan toplumun ayný zamanda hem aynasý hem de insanlýk kültürüne olan katkýsýdýr.
Bu nedenle özellikle göçmenlik koþullarýnda çok önem verilmesi gereken bir sanat dalýdýr. Kültürel, etnik alanda silinip gitmemenin ya da asimile olmamanýn yolu þiire daha çok sarýlmaktan geçmektedir.
|
|