• ÝzEdebiyat > Deneme > Sanat |
1
|
|
2
|
|
|
|
Tutsaðý olduðunuzda size hizmet etmeye hazýr bir kadýn gibidir-yazmak. Sadece yüzünde deðil, ayný zamanda onu içinde hissetmeyi, onunla oynamayý sevecek kadar þýmarýkdýr – yazmak. |
|
3
|
|
|
|
Dil köklü bir iletiþim aracýdýr. Ayný dili konuþan kiþiler bu emsalsiz vasýtayla birbirlerini anlarlar. Harfler seslerin simgeleridir. Bunlar milletten millete deðiþse de dilin anlam ve önemi bütün milletlerde üst düzeydedir. Dil sayesinde geçmiþin maddî ve manevî birikimlerini bugüne aktarabiliyoruz. Bugüne kadar pek çok dil tanýmý yapýlmýþtýr. Bu tanýmlar, tanýmý yapan kiþinin ufkuyla sýnýrlýdýr. Bunlar içerisinde en geniþ dil tanýmý þudur: “Dil insanlar arasýnda anlaþmayý saðlayan tabiî bir vasýta; kendi kanunlarý içerisinde yaþayan ve geliþen canlý bir varlýk; milleti birleþtiren, koruyan ve onun ortak malý olan sosyal bir müessese; bin yýllar boyunca geliþerek meydana gelmiþ bir sosyal kurum; seslerden örülmüþ bir að; temeli bilinmeyen zamanlarda atýlmýþ bir gizli antlaþmalar sistemidir.” |
|
4
|
|
|
|
Bugün 08.12.2023 Cuma… Okuduðunuz bu denemeyi aslýnda pazartesi gününden beri karalýyorum ama bir türlü bitirememiþtim. Bu sefer ki konu gönlün ayinesinden kaðýtlara yazýlan o içli, içi dolu, özü tatlý mektuplar…
|
|
5
|
|
|
|
Selahattin Alpay’ýn son çalýþmasý olan “Kýnýfýr Bed Renk Olur” adlý albüm Malatya Büyükþehir Belediyesi tarafýndan desteklenmesi sanat ve sanatçý adýna çok sevindirici…
“Ýsterem baþýya gele, ah bi gele vah bi gel…”
|
|
6
|
|
|
|
Bir edebiyat sitesine ilk þiirimi astýðým 18 Ocak 2009 tarihidir. O zamana kadar yazdýðým þiir sayýsý yirmi ya da bilemedin yirmi beþ kadardýr... Hani der ya merhum Aziz Nesin ''Türkiye de her üç kiþiden dördü þairdir diye.'' kýsmen de doðrudur. Rahmetli Bedri Rahmi'de ''Þairim, Zifiri karanlýkta gelse þiirin hasý, Ayak seslerinden tanýrým. Ne zaman bir köy türküsü duysam, Þairliðimden utanýrým.'' demiþ... Aslýnda bu cümle benim gönlümde birinci cümleden daha fazla yer edinir...
Günümüz yazarlarýnýn yüz tanesinin en az doksan doksan beþi, araþtýrýn bakýn ilk defa þiirle baþlamýþlardýr yazýn serüvenine... Biz de o tanýnmýþ edebiyat sitesine ilk þiirimizi asýnca, koltuklarýmýz biraz kabarýr gibi olmuþtu. O içimizdeki geveze ses durmadan söyleniyordu. ''Tabi oðlum ilk þiiri ile bu kadar popüler olan var mý, breh breh ne yazarým ama, daha da güzellerini þýppadanak yazacaðým, hem de görsünler ben nasýl bir þairim, kitap teklifleri de gelir yakýnda aslansýn sen Ahmet aslansýn, aslaným yani ben.'' Böyle düþünceler varken kafamda, site yöneticisinden kýsa bir mesaj ''Daha düzenli, düzeyli ve itinalý emek ürünü þiirlerinizi de bekleriz Ahmet bey.'' |
|
7
|
|
|
|
Yýldýzlar hayatýn en güzel ýþýltýlarýdýr. |
|
8
|
|
|
|
Þiiri kendi görüþlerine göre yorumlayarak dergilerine almayan, þiirini tartýþan, þairini býrakýn eleþtirmeyi, þairliðini bile kabul etmeyen bir çevre var. Her yiðidin ayrana ekmek doðrayýþý vardýr. Bunlarý düþünerek yazmýþ olabilirim. Saygýlarýmla. |
|
9
|
|
|
|
Bir hikayenin nerede baþlayýp nerede biteceðini kim bilebilir... |
|
10
|
|
|
|
Demem o ki kitap okuma alýþkanlýðý; o kadar zor bir iþ deðildir.
Hatta hiç zor deðildir.
Bilakis kitap okumak çok zevkli ve bir o kadar da eðlenceli bir eylem…
Yeter ki, okuyucu okuduðunu anlayarak okuyabilsin…
Anlayarak okuma alýþkanlýðýný edinen bir insan, okumadan edemez…
Týpký bende olduðu gibi; alýþkanlýðýn ötesinde bir baðýmlýlýk yapar.
|
|
11
|
|
|
|
Divan þiirindeki aþkýn baþlýca hususiyeti tek taraflý olmasýdýr. Onda seven ve aþkýn ýzdýrabýný çeken yalnýz aþýktýr. |
|
12
|
|
|
|
Özel manada þiirler ve genel manada da “kelam” olarak algýlanabilecek bütün sözler, onlarý kendi ruh ve fikir fabrikalarýnda imal edenlerin deðillerdir sadece. |
|
13
|
|
|
|
Kemençe Yunanýn mý yoksa Türkün mü? |
|
14
|
|
|
|
Gündüzleri güneþi, geceleri yýldýzlarý farkedenlere renklerde kaybolanlara |
|
15
|
|
|
|
Ýstek þarkým : Öldürmek deðil yaþamak, yaþatmak. |
|
16
|
|
17
|
|
|
|
Þiirin ne olduðu ya da ne olmadýðý konusu tartýþýla gelmiþtir binlerce yýldan beri |
|
18
|
|
|
|
Günümüz dünyasýnda kabul edilen görüþe göre –si- harfi hariç (bu sonra eklenmiþtir) bu notalarý ilk keþfeden kiþi Arezzolu Guido adlý Müzik teorisyenidir. |
|
19
|
|
|
|
Eðitim, hayatý düzene koyan ve bakýþ açýmýzý þekillendiren olmazsa olmaz bir süreçtir. Hangi meþrepten ve inançtan olursa olsun bütün toplumlar eðitimin önemi konusunda hemfikirdirler. Zira teorikte ve pratikte iyi yetiþmiþ olmanýn neticelerini hepimiz müþahede etmekteyiz. Hayatý kuþatan zorluklar eðitimle bir bir aþýlabilmektedir. Eðitimden mahrum olanlar düz yolda bile tökezlerken, eðitimle mücehhez olanlar yalçýn kayalýklarý bile rahatlýkla aþabilmektedirler. Demek ki eðitim kiþiyi güçlü kýlan unsurlarýn þahikasýdýr.
|
|
20
|
|
|
|
Genç bir öðrenciden bekleyeceðinizin üstünde bir yazý okuyun lütfen |
|