• ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) |
241
|
|
|
|
On dört tane kredi kartýnýn da þifresi akýlda zor tutulur ya! En iyisi kendime has bir yöntem geliþtirmem, bulmam lazým. Tarihe biraz merakýmýz var, oradan yürüyelim bakalým. Zýrt Bank’ýn þifresi Ýkinci Abdülhamit’in tahta çýktýðý yýl olsun, olabilir yani... Onu hallettik, geride daha on üç tane kart var. Dur bakalým bir þeyler bulacaðýz... |
|
242
|
|
|
|
Gelelim kesim iþine.. Tabi ki önce kocaman bir tepsi bir de keskin bir býçak lazým. O sýrada kýzýmcým ''Caným benim sen þimdi kesilecek misin bizimmmm içiiiiiin.'' diye kendini Kurban Bayramýnda, karpuzu da kuzu zannedip uzun bir cümle kurup, cümleyi kurulup kurulduðuna piþman etmiþse de, cümle bu þoku daha sonra hýzlýca atlatmýþtýr... |
|
243
|
|
|
|
Ben derin bir nefes aldýktan sonra bu kargaþa sýrasýnda takatým kalmadýðý için bir ara gözlerim karardýðý için dizlerimin üstüne çöktüm. Týpký filmlerde olduðu gibi tombulca amcanýn biri |
|
244
|
|
|
|
Ali dönmüþ müdür odasýna, “Hocam ana babadan baþkasý veli olur mu?” Müdür de sinirli mi sinirli “Sokaktan salaðýn birini tut getir!” demiþ. Arkasýndan da uyarmýþ “O kadar da salak olmasýn ha! Laftan anlasýn.” |
|
245
|
|
246
|
|
|
|
O günde O Satýlmýþ'ýn burun ifrazatý geldi ayaðýmýn altýna takýldý... Gördüm mü onu hark hurk yaparken, yalan yok görmedim. Nereden biliyorum o zaman Satýlmýþ'ýn burun ifrazatý olduðunu, diye soracaðýnýzý da bildiðimden, buna da bir cevap vermeli... Satýlmýþý da tanýmam ha, öyle bir tanýdýðýmda yok, adamý görmüþlüðüm de yok. Durun caným anlatacaðým az sakin olun... |
|
247
|
|
|
|
Kasabanýn birinde çok titiz, temiz yaþlý bir bayan varmýþ. Bu kiþinin eþi imammýþ ve bu nedenle kendisine hocanýn eþi diye hitap ederlermiþ. Hocanýn eþinin titizliði dillere destanmýþ. |
|
248
|
|
|
|
Ýþte böyle çýktýk kýzýmla bir bahar günü. Hava kapalý mý kapalý. Olsun, yaðmurda baþlarsa hemen kaçarýz yakýnlarda ki bir yere, diye kafamýzdan geçiriyoruz... Olmadý cadde de seyyar satýcýlar beþ liraya þemsiye satýyorlar... Alýrým iki tane bir kýzýma, bir de bana, devam eder gideriz yolumuza... |
|
249
|
|
|
|
Bu iþin püf noktasý þudur aslýnda, bunu da ben kendim engin tecrübelerimle buldum. Haným gördünüz mü hangi yaþta tahmin ediyorsanýz on aþaðýsýný söyleyeceksiniz, onu söyleyin gerisini merak etmeyin. Onu duyunca hanýmlarýn aðzý kayýk gibi olur, aðzý açýk ayran delisi gibi aðýzlarý yayýlýr... |
|
250
|
|
|
|
"Olamazsýn tabi. Baksana senin bir parkan bile yok..." |
|
251
|
|
|
|
Çok iyi iki dosttular. Kýlýktan kýlýða ve þekilden þekle girmek ise onlarýn en büyük özelliði ve meziyetlerinden biri idi... Kimi zaman sarý leblebi olarak çýkarlardý insanlarýn karþýsýna, kimi zaman patates cipsi, kimi zaman sütlü çikolata, bazý bazý ekmek arasý kaþar ya da ikindi vakti okuldan dönen çocuklarýn ekmek üzerine sürdüðü krem peynir olurlardý bu Abur ile Cubur... Sizin anlayacaðýmýz Teksas Tommiks çizgi romanlarýnda ki karakterlerden bin bir surat gibi þekil deðiþtirme yetenekleri inanýlmaz derecede fazlaydý... Ha bir de eskilerin çizgi filmlerinden Tonton vardý hatýrlarsýnýz ''Hop hop deðiþ Tonton.'' dendi mi hemen þekil deðiþtirirdi. Kimileri de Abur ile Cuburu o çizgi filimde ki Tontona benzetirdi... |
|
252
|
|
|
|
Benim böyle enteresan, hatta ondanda öte, arkadaþlarým var... Sabah sabah verdiði selam bu adamýn, Selamým Manitu... Çok teksas tommiks okuyan arkadaþlar bilirler, bu manitu kelimesi oralarda çok geçer... Þimdi ben ne diyeyim bu adama ''Aleyküm manitu.'' desem öyle bir cümle yok. Hay dilini bal arýsý, hatta eþek arýsý soksun, ibibikler yesin seni, o nasýl bir hitap öyle? |
|
253
|
|
|
|
Dolares Yenge kan ve gözyaþý ile duþ alýr... Onun sabunu þampuaný yerine geçen, kan ve gözyaþýdýr... Nerede aðlayan bir Afrikalý ana ve çocuk varsa, nerede Orta Doðu da þehit edilen bir Müslüman varsa, nerede ülkelerin anasý aðlýyorsa, hemen gider toplar onlarýn göz yaþlarýný, kanlarýný adamlarý vasýtasý ile biriktirir biriktirir sonrada banyoya girer ve üstüne boca eder... |
|
254
|
|
|
|
Okuduðum gazeteleri kesinlikle çöpe atmam, bir yerde saklarým, biriktiririm... Atasözünün tecellisi bir bakýma ’’Sakla samaný gelir zamaný.’’ geliyor da bir zaman sonra... Benim her gün gazete aldýðýmý bilen esnaf kardeþlerim, sýrayla bana gazete almaya gelirler... Bir gün Yasin adamlarýný gönderir, gazete ister, baþka bir gün Apti abi gelir gazete ister, baþka bir gün Ömer Kardeþim gelir gazete ister. Ýyi de kardeþim arada da siz alýn, gazete... Iýýýýýýýh! Almazlar... Nasýl olsa alan Ahmet abileri var aslan gibi... |
|
255
|
|
|
|
Taktým ben bu yol bilgisayarýna, hem de bayaðý taktým. Girdik haným ile bir araba bayisinin kapýsýndan. Selam ve aleykümselam faslýný yýldýrým hýzý ile geçtik, orada takýlýp kalmadýk. Sonrasý malum ne alýrsýnýz ne içersiniz faslý.. Onu da birer çay alarak, hýzlý bir þekilde geride býraktýktan sonra gelelim sadede. Sadet, yani bu bildiðiniz Saadet deðil. Konuya girip, arabamýzý alabilirsek alýp o zaman saadete ereceðiz. Allah var satýþ elemanlarý da bayan/erkek çok kibar ve de alýmlý çocuklar. Sanýrým özellikle fiziði düzgün olanlarý seçiyorlar. E tabi haksýz da deðiller hani. Sattýklarý materyaller öyle beþ on liralýk bir þey deðil ki... Yüz binlerden bahsediliyor almak istenince... |
|
256
|
|
|
|
Bunu derler demeye de, ben bunu en kýsa zamanda denemeliyim. Bir yürüttüm mü laf ile peynir gemisini, Guiness Rekorlar Kitabýna bile girerim, bir düþünsene... Popüler Gazetelerde benim adýmýn geçtiði baþlýklar Hürniyet, Mirniyet, Financiyet Taymýs maymýs, Le Figarý, Deutçe zeytung maytung þöyle baþlýklar atmýþlar benim için mesela... Müthiþ Türk asýrlardýr olmayan bir þeyi baþardý ve ’’Laf ile peynir gemisini yürüttü hatta yürütmek ile de kalmadý yakýnda da kýtalar arasý koþturacaðý, sefere çýkaracaðý söyleniyor bu müthiþ Türk’ün.’’ |
|
257
|
|
|
|
Mali durumun iyi deðilmiþ, Sam Amcanýn da Trampa Dayýnýn da bütçesi bayaðý sarsýlýyormuþ. Bu sýralar seni fazla pohpohlayamýyorlarmýþ... Durmadan dolar basýyorlarmýþ... Uygunsuz durumda fazla basýlma hemi Dolaresciðim... Sonra gazetelerin ikinci ve üçüncü sayfalarýnda boy boy fotoðraflarýn çýkar bir an da... |
|
258
|
|
|
|
Mizah ustasý Aziz Nesin' in "FÝL HAMDÝ" isimli öyküsünün Ýtalya' da aldýðý ALTIN PALMÝYE ödülünde, bu öyküyü henüz öðrenci iken büyük bestekâr Cinuçen Tanrýkorur' un yaptýðýna dair bir anekdot üzerine yazýlan deneme... |
|
259
|
|
|
|
Bakanlar Sayýn Baþbakanlarý Himfurt Cimbert'i canlarýndan çok severlerdi. Bunun en birinci sebebi de baþbakanlarýnýn çok esprili olmasý ve kendisi sigara içmediðinden bakanlarýnýn hepsine de sigarayý býraktýrmasýydý. Nasýl sevmesinler ki baþbakanlarýný, bir kere en azýndan sevgili bakanlarýný muhtemel kanser olma riskinden epey uzaklaþtýrmýþ ve hepside yirmi liralýk sigaralardan ikiþer üçer paket içtikleri için bütçelerine de en az ayda bin, iki bin liralýk katkýlarýnýn olmasýný saðlamýþtý. Zaten milletvekili maaþý ile zor geçiniyorlardý, bugüne bugün maaþa iki bin lira katký üüüüf ki üff.! Büyük paraydý...
|
|
260
|
|
|
|
Kafesinden yeni çýkmýþçasýna önce bakar þöyle bir gözlerinin içine , ardýndan eski þaþkýnlýðýna geri dönüverir ... |
|