• ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) |
201
|
|
202
|
|
|
|
Sýrtýmýz yere gelmez gelmeye de yine de hükumetin düþme tehlikesi çok fazla... Gensoru mensoru hikaye geçin onlarý bir kalem... Kýþ son hýzýyla geldi ve kapýmýza dayandý. Karlar hiç durmuyor, lapa lapa yaðmakta ýsrar ediyor. |
|
203
|
|
|
|
Geçenlerde cumartesi günü kýzý merkezi bir yerden araba ile gidip alacaðýz. Telefonlaþtýk geliyoruz diye, benim arabanýn arka kapýsýný açtým, haným binecek ve biz kýzý almaya gideceðiz. Tam o sýrada Karabaþ dostumuz da geldi arabanýn yanýna, kapýyý da açýk görünce hemen içeri atladý... ''Karabaþ haydi in, dýþarý haydi.'' Yok la diyor illa demiyor.'' Kýz da bekliyor haliyle, telefonlaþtýk daha önce þu saatte alýrýz diye... |
|
204
|
|
|
|
Ey korona korona Benim maskeyi ne yaptý Git de sor ona |
|
205
|
|
|
|
Ulan Rafet bende de akýl yok, ama ben de bilemiyorum bunu bir türlü diyorum, ona, gülüyor sadece... Kimseye zararý yok, bazý akýllýlar gibi... Yan gözle bile bakmaz bayanlara... |
|
206
|
|
|
|
Ýþte tam da o sýrada korkunç bir patlama sesi duydum ve yerimden sýçradým. Bu ses bir bombanýn ya da tüpün patlamasý kadar þiddetli deðildi; ne var ki, týpký beklenmeyen bir anda patlayýveren bir balon gibi tedirgin ediciydi. |
|
207
|
|
|
|
“Kim olacak ana? Sorun Enver Hoca"
"O da kimdir?” diye sordu anam. Arkadaþlardan biri AEP
tarihini anlatan bir kitabý anama gösterirken:
“Aha, bu resimdeki adam!” dedi. |
|
208
|
|
|
|
"Lan oðlum Kemal, köyde de sürün vardý düdük çalýyordun,Bak Ýstanbula geldin hala ayný düdüðü çalýyorsun. Bir taraf koyun, bir taraf insan. Farkeden ne ki?" dedim. Sonra bir güldüm, bir güldüm sormayýn. Ertesi gün daha kuvvetle vazifeye sarýldým. Ve Allahýn izniyle bugünlere kadar gelebildim. Ama vallahi çok zor günlerde geçirdim.
|
|
209
|
|
|
|
Halayýn biteceði yok. Aklýma baþka çözüm yolu da gelmiyor. Artýk çalýþma saati içinde sigortaya ulaþamam. Müþteri aðýr para cezalarýný yedikten sonra olacaklarý düþünmek bile istemiyorum. |
|
210
|
|
|
|
Aramýzda bu iþi bilenler var. Onlar mý bilmesin, Bursa’nýn asli vatandaþlarý arkadaþlarým. Bir zaman takmýþlar iþte ayaklarýna, þakýr þakýr kayýyorlar. Biz de mal gibi onlara bakýyoruz. Biz derken benim gibi bir iki kardeþim daha var bilmeyen... Nasýl yapsak da biz de kaysak? Dýþarýdan bakýnca basit gibi de görünüyor. Ne var ki iki dakika da öðrenirim ben bunu yahu! Diye geçirsem de içimden, aslýnda kazýn ayaðý hiç öyle deðilmiþ... |
|
211
|
|
|
|
Asýl saðlam dikizciler, azýlý dikizcilerdir. Halk arasýnda, bunlarýn, nüfus cüzdanlarýndan yurttaþlýk numarasýna bakarken bile yirmi beþ derecelik bir açýyla baktýklarý söylenir. |
|
212
|
|
|
|
Eskiden ne güzeldi oysa bahar aylarý yaz aylarý... Ooooo çöplerde bir sürü artýklar, zýkkýmlanýp duruyorduk. Hem kendimize hem de evlatlarýmýza yetiyordu çöplerdekiler... Hele hele atalarýmýz iki yüz üç yüz sene önce çok keyif çatarlarmýþ, o zaman ne sinek ilacý varmýþ ne de þimdiki gibi aletler... En iyisi Hindistan’a gitmek, orada hayvanlara dokunmuyorlarmýþ, ama orasý da çok uzak yol da telef oluruz billahi... |
|
213
|
|
|
|
Evinizin okulunuzdan uzak olmasý ne kadar da üzücü bir durum deðil mi? Peki biraz da iyi tarafýndan bakmaya ne dersiniz : otobüsler ve otobüs hikayeleri... |
|
214
|
|
|
|
Þaþýrdýnýz birdenbire... Haaaa! Anladým siz þeyime takýldýnýz... Onu da anladýmmmmm siz baþka bir þey zannettiniz o benim meþhur þeyimi, çok kötüsünüz, o þeyim, haliyle kulaðým benim, o zannettiðiniz þeyim deðil, hiç yazar mýyým o þeyimi buraya, ayýp kaçar yahu! Benden bekler misiniz öyle bir þey? Beklemediðinizi biliyorum... |
|
215
|
|
|
|
Allah var, iyi hizmet etti bana, yirmi yirmibeþ senedir... Bazen tek bindim, bazen üç beþ arkadaþýmla bindik, hatta bayaðý tepindik içinde gençliðimizde, kafa salladýk, baþýmýzda kavak yellerinin estiði zamanlarda. Gýký bile çýkmadý. Bana mýsýn, sana mýsýn, ona mýsýn, bile demedi... Masrafsýz idi bir çok hemcinslerine nazaran. Ekonomikti, koklardý benzini adeta... Benzin bunalýma girerdi, kimi zaman ''Bu beni yakmýyor adeta kokluyor.'' diye... O derece yani... |
|
216
|
|
|
|
Bilenler bilir, 48.si yapýlacak olan bu büyük asgari ücret maratonunu geçmiþte 47 kere kazanan hep iþveren takýmýnda yarýþan sporcular olmuþtur. Ýþçi ve memurlar adýna koþan sporcular 47 senedir bu maratonu kazanamamanýn burukluðu ile bu sefer bayaðý iddialý olduklarýný söyleseler de, bakalým bu maratonun sonunu ben de çok merak ediyorum. Neden olmasýn, bu sefer de iþçi ya da memur takýmýndan birisi bu maratonu kazanmasýn? |
|
217
|
|
|
|
Bu öykü Güncel Sanat Dergisi'nin düzenlediði 2. Kýsa Öykü Yarýþmasý'nda seçici kurul özel ödülünü paylaþmýþtýr. |
|
218
|
|
|
|
Öyle uzanmýþtým bir tatil günü gecenin onikisinde... Kanepe rahat, elimde kumanda, zap yapýp duruyorum. O kanal senin, bu kanal benim, baþka bir kanal Ali Baba ve Kýrk Haramilerin. Yok caným, yok tabi ki kanal benim kanalým, söz temsili geziniyorum kanallarda... Ýnsan kanepeye de uzandýðýnda hem de gecenin ilerleyen saatlerinde iyice tembelleþiyor... |
|
219
|
|
|
|
Bizim iþimiz gücümüzde meslektaþ Mehmet ile satranç oynamak. Öyle bir baþladýk mý bir iki saat sürüyor bir parti. Baþýmýzada anlayan anlamayan herkes toplanýr seyreder. Tavlada ki gibi bizde de kýzdýrmaca var, ancak sinirlerine hakim olan taraf tabi ki her zaman daha avantajlý. Bir de Tuðrul abimiz var o da biraz birþeyler öðrenmiþ kýrkýndan sonra arada onun ile de oynarýz.
|
|
220
|
|
|
|
Yavaþ yavaþ, yenen kýsýmlarý sararmýþ. Sararmýþ sararmasýna da, yine de sapý üstte heybetinden geçilmiyor... Bana oradan laf sokuyor gibi ''Beni yedin bitirdin ulan.'' diyor gibi geldi bana... Yok ya, yemeyecektim de ne yapacaktým? Turþunu mu kuracaktým? Sahi ya elma turþusu diyede bir þey var mý ki acaba? Olsa da fena olmazdý hani...
|
|