Allah Sabredenlerle Beraberdir
Sabır,bir musibet ve belâya uğrayanın telâş ve feryat etmeyip,sonunu bekleyip tahammül ile katlanmasıdır.Sabreden kimseye “Sâbir” denir.
"Yarın olacağını bildiğim tek şey, bugün dünkü kadar iyi olmayacak olması." - Samuel Beckett"
"Yarın olacağını bildiğim tek şey, bugün dünkü kadar iyi olmayacak olması." - Samuel Beckett"
Sabır,bir musibet ve belâya uğrayanın telâş ve feryat etmeyip,sonunu bekleyip tahammül ile katlanmasıdır.Sabreden kimseye “Sâbir” denir.
son bir fırsattır belkide Kutlu Doğum Haftası zulmün kara bulutlarının çöktüğü ümmetin silkinmesi için.................
Bardakoğlu, “Din görevlimiz sadece namaz kıldıran memur değil. Sosyal hayata müdahale eden kanaat önderi olmalı” dedi Haberin altında yorumlarda ‘‘müdahale eden’’ yanlış anlaşılmıştır. Buradaki anlamı toplum yaşamının içerisinde olan anlamında kullanılmıştır.
Şule Gürbüz
Kişi ya çevresiyle oluşur, ya da çevresini oluşturur...
11 Eylül faciası gerek terör tehdidinin büyüklüğüne, gerekse bu tehdide karşı küresel olarak ortak bir eylem ortaya koyma gereğine ilgi çekmektedir. Her biçim ve yapıdaki terör sınır tanımayan küresel bir sorundur. Hiçbir din, etnik köken ya da ekine bağlı olamaz. Temel gereksinimlerin karşılanmaması, dünya ülkeleri arasında zenginliğin adaletsiz
Öğretmenim cumartesi-pazar ödevlerinden biri olarak hayvanlarla ilgili bir kompozisyon yazmamızı istemişti... : )
Kullandığınız parfümü dikkatli seçin...
Tarihi sağlıklı analize tabi tutamayan toplumlar yada bireyler elbette kendi döneminin sorunlarına da sağlıklı yaklaşımlar sunmaktan yoksun veya............ bu cümleden bizler özellikle bizi biz yapan değerlerden beslenen Muvahhidler... Ve sonrasını size sunuyorum.
Trafik bu... Zevkli, heyecanlı bir o kadar da çekici. Taa öteki dünyaya gidecek kadar.
Hayat o kadar tuhaf... İnsanlar bir o kadar anlaşılmaz ki...
Binlerce kilometre uzaktaki Türkiye'de eylemleri televizyonlardan canlı yayında izleyen bizlerin de kelimenin tam anlamıyla kanı dondu....
Peki, köy enstitüleri kapatılmasaydı ve bu hayal devam ediyor olsaydı, şimdiki yaşantımıza ne tür yansımaları olabilirdi? İşlenilmemiş toprak, kullanılmamış su, okumayan çocuk ve genç, üretim yapmayan fabrika kalır mıydı? Özelleştirme belası ülkemizin dört bir yanını kaplamış olur muydu? Yeteneksiz siyasetçiler elinde heba olmuş bir ulus mu olurduk? “Babalar
Zülfü Livaneli