Üçüncü Selim Devrinde Türk Musikisi
Gleneksdekidurumu...el musikimizin III.Selim Dönemin
"Yazmak, aslında ölmek için bir bahanedir; okumak ise bu bahaneyi ertelemenin en zarif yoludur." - Umberto Eco"
"Yazmak, aslında ölmek için bir bahanedir; okumak ise bu bahaneyi ertelemenin en zarif yoludur." - Umberto Eco"
Gleneksdekidurumu...el musikimizin III.Selim Dönemin
İnsan öfkesinin kökenlerini, kardeş kıskançlığı örneği üzerinden inceleyen ve kendini gerçekleştirme sürecindeki engelleri tartışan düşündürücü bir metin. Psikolojik semptomların altında yatan varoluşsal sıkışmışlığı ele alırken, kişisel gelişimin önündeki en büyük engelin yine kişinin kendisi olduğunu vurguluyor.
YZAh be saklambaç, bir de kukalı saklambaç vardı, ah be körebe, ah be uzun eşek, ah be yağ satarım bal satarım... Ne çabuk unuttuk biz sizleri... Ne çabuk çektiniz gittiniz... Yaz geceleri komşuların bahçe duvarlarına oturur gece yarılarına kadar sohbet ederdik... Kulaktan kulağa oynardık bazen. Arkadaşlarımızı çekiştirirdik... Gizli
Ercan Kesal
Bir şarkının beni götürdüğü yerler hakkında...
-Bu yılki 4. Malatya Anadolu Kitap Fuarı'na Malatya Belediyesinin davetlisi olarak katıldım.-Malatya Belediyesi bizi uçakla getirip götürdü.-Malatya'ya uçak indiğinde adımımı atar atmaz (sabah çok erken bir saat olmasına rağmen) bir görevli tarafından karşılandım. O nedenle ilk izlenimim çok olumlu oldu.
Birbirine yakın farklı kültür ve siyasi düşüncelerin, stratejik olarak bütünleşip ortak bir sentez oluşturması, her yapının kendi geriliklerini atarak temel noktalarda buluşmakla mümkündür. Saplantı ve geriliklerini görmeyen hiçbir düşünce kendine yakın gördüğü yapılarla gerçek bir bütünleşme yapamaz. Bu yüzden sosyalistler ile Aleviler birbirine çok yakın kültüre sahipken somut,
Türk Mûsıkisi Bestekâr ve solisti Münir Nureddin Selçuk Hakkında...
Düşüncesine uygun hareket etmeyip, sürekli değişkenlik gösteren birey ve ailelerde, kültürel ya da kişisel sorun var demektir. Bu yüzden komünist ve sosyalistlik, kapitalizmin ilkeleri süperego, lüks, özenti, kompleks, doyumsuzluk vb. hastalıklardan tamamen arınmasıyla mümkündür. Ufak bir zaaf, kişiyi bitiren tehlikeli en büyük virüstür.
Yağdığında, sıcak bir şeyler içip gevşetip, dışarıyı seyretmek için evde kalma isteğini kışkırtan yağmur, bir başkası için evini lağım sularından kurtarma çabası ile soluk soluğa sırılsıklam bırakabilir. Bu sadece zengin ve fakir arasındaki ayrım olamaz. Öyle olsaydı bütün ihtiyaç sahiplerinin birbirini anlaması gerekirdi. Oysa ki ev sahibi misafiri
tİtüs timsahı'nda; mitoloji, tarih, felsefe ve günlük yaşam içiçe, mükemmel bir bütünlük içinde betimlenmiş. yazar, okuru, kitabın sayfaları arasında, rüyadan büyülü gerçekliğe şiirsel bir yolculuğa çıkarıyor. klasik ve postmodern edebiyatın tüm unsurları yer aldığı gibi halk edebiyatının tarihsel geçmişinden de yararlanılmış. samandağ'dan dörtyol'a hatay'ın kültürel mirası dile getirilmiş.
Adam yüzünde hafif acı ve kahreder bir ifade ile devam etti:
-' Sonra annen bizi yarı çıplak yakalamıştı ve bana bu rezilliği, seninle evlenerek temizlemezsem beni hapislerde kırk yıl süründüreceğini söylemişti...'
Biten sigarasını küllüğe bırakıp yeni bir tane yaktı ve deriiiin bir nefes çekerken
Ayfer Tunç