Her Devrin Putperestleri Var!
Menfaat sağlayan kişi, hele hele devlet katındaysa; çok kısa bir sürede putperestlik marazına yakalanmış bedbahtlar tarafından putlaştırılmaya mahkûmdur
"Yazdıklarımın yarısı okunmazsa üzülmem. Yeter ki diğer yarısı yanlış anlaşılmasın." - Oscar Wilde"
"Yazdıklarımın yarısı okunmazsa üzülmem. Yeter ki diğer yarısı yanlış anlaşılmasın." - Oscar Wilde"
Menfaat sağlayan kişi, hele hele devlet katındaysa; çok kısa bir sürede putperestlik marazına yakalanmış bedbahtlar tarafından putlaştırılmaya mahkûmdur
Merhaba. Uluslar Arasi Sözleşmelerde Bazi Ülkeleri̇n Mahkemeleri̇ni̇n Yetki̇li̇ Olmasi Durumu Başlıklı Yazımı Görüşlerinize Sunarım.
Anlaşmaya göre AKP, MHPye 8 Bakanlık verecek, Meclis Başkanı da MHPden olacak.
Çözüm sürecine şiddetli karşı olan MHP buna da farklı bir kılıf buldu. Bu sürece Demokratikleşme denecek. Çatışmasız ortamın devamı için adımlar atılacak. Terör başlarsa kararlılıkla üstüne gidilecek.
Merhaba... Feminiztler Bu Konuyu Niye Hiç Gündeme Getirmezler ? başlıklı yazımı görüşlerinize sunarım..
Yozgatın Sarıkaya ilçesindeki bekçi Memedi biliyoruz da
Fransanın köylüğünden Parisli Jean-Paul Sartrı bilmiyoruz
Ali Şeriatî denildiğinde tüylerimiz diken diken oluyor. Zira adamcağızı bizzat şeriat zannediyoruz
Merhaba... Eskiden nasıldı ? Eski ve Günümüz hakkında bazı değerlendirmeler hakkında bir yazı hazırlamaya çalıştım, yorumlarınızı beklerim
Sayın Akıncı da bu sözlere karşılık Bu yavrunun büyümesini istemiyor mu Türkiye? Biz, hep yavru mu kalalım? Ayakta durmasını becermeyelim mi? Artık yetişkin bir insan olmayalım mı? diye cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Ben, ne söylediysem söylediklerimin arkasındayım. Ben sadece, kulaklarımla duymuyorum, vicdanımla da hissediyorum. Yüreğimle
Almanyada mukim olan ve medyadaki çalışmaları ile Türkiyede tanınan Muhammed Can Bey ile düzenli olarak yapmış olduğumuz haftalık söyleşilerin 4üncüsüne ulaşmış bulunuyoruz.
Daha önce birçok kez konuya dair eleştiriler yapmamıza karşın yetkililer Bu adam medya dünyasında ne atıp tutuyor diye merak bile etmemişler, rahmetli Cemil Meriçin dediği gibi fildişi kulelerine kendilerini kapatarak, o bildik düşlerini, hayır ve şer yorumuna bile gerek görmeden hayata geçirme çabalarına devam etmişlerdir.
Hatırlayacaksınız: Yaklaşık 10 yıl önce dönemin Başbakanına TC Başbakanın Senin maaşın ne kadar? diye bir sorusu olmuştu. Bunu sormanın amacı Türkiye basınında çıkan yanlış bir haberdi. O habere göre KKTCde bir müdürün o dönem için 10 bin TL aylık maaş aldığı yazılmış ve adadaki tüm memurların bu kadar
2016 yılı itibariyle Milli Eğitim Bakanlığı 29 Aralık 15 tarihinde gerçekleşen bir günlük iş bırakma eylemi sonrasında, bu eyleme destek veren Eğitim Sen üyelerini kara listesine alarak terörist ilan ediyorlar.
Şafak Pavey ilginç bir anekdot paylaştı: 'Çiçekli başörtüsü ve daracık pantolonuyla, Çamlıca parkının kuytularında, sevgilisiyle öpüşen genç kıza, özgürlüğünü Mustafa Kemale borçlu olduğunu hatırlatmak istiyorum.' dedi. Bu anekdot hem çağdaşlardaki hem de muhafazakarlardaki zihinsel hastalığı ortaya koyan en güzel ifadedir. Gerçi Şafak Pavey'in niyeti böyle bir teşhis ortaya
CHP adalet için Ankara'dan İstanbul'a yürüyor. Kutluyorum CHP'yi... Bir ülkenin olmazlarından bir şey yoksa olması için çaba göstermek vatandaşlık görevi değil, bir insanlık görevidir. Mutlaka bir eylem yapılması ve bu eylem sayesinde isteğin gerçekleşmesi için ilgili mercilerin zorlanması gerekir.
Bu, bir bayram yazısıdır. Meşrebi hafif olmasa da, maksadı hafiften bir küçük tebessümdür.
Türkiye yetkililerinin biraz tarih bilinci ve birazda siyasetteki gerçeklere saygıları olsaydı, özellikle bölge toplumlarının kaderlerini 1500 yıllarından günümüze kadar Avrupa ve Rusya gibi devletlerin belirlediklerini bilip, ona göre kendilerini geliştirmeleri gerekirdi.
Örneğin bir devlet laikse; laik bir devlette, devletin resmi dini asla olamaz. Aynı şekilde Diyanet İşleri Başkanlığının varlığı ve tüm faaliyetleri, Türkiyenin yarı Şeriat bir devlet olduğunu göstermeye yetmektedir.
Rüyaya müdahale edemiyorsun ki. O nedenle, rüyamın saçmalığından ben sorumlu değilim.
"İsrail hükümetinin çabalarının Fransada siyasal destek bulması kaygı vericidir. Fransa Meclisini Antisemitizm ve her türlü ırkçılıkla mücadele etmeye, ancak İsrailin işgal ve ilhak etme programına karşı çıkmaya davet ediyoruz. (İsrail ve değişik ülkelerden 127 Yahudi akademisyenin tasarı yasalaşmadan önce Macron'a gönderdikleri mektuptan bir bölüm.)