Kuzey Irak'ta Referandum Senaryosu
Kuzey Irak'ta yaşananlara şaşıranlara şaşırıyorum. Bu hikaye daha önce BOP adıyla yayınlanmıştı. Şimdi yapılan beyaz perdeye aktarılması...
"Edebiyatın acımasız kuralıdır: Okur, yazarın ölüsüyle dans etmekten daha çok zevk alır." – Edgar Allan Poe"
"Edebiyatın acımasız kuralıdır: Okur, yazarın ölüsüyle dans etmekten daha çok zevk alır." – Edgar Allan Poe"
Kuzey Irak'ta yaşananlara şaşıranlara şaşırıyorum. Bu hikaye daha önce BOP adıyla yayınlanmıştı. Şimdi yapılan beyaz perdeye aktarılması...
-Kayığına bindiğin adamın türküsünü çağırmazsan,birazdan yüzme bilmediğin için pişmanlık duyabilirsin!
-Ayakkabılarını eline,eldivenlerini de ayaklarına giymeye çalışsana.Olmadı mı?Öyleyse neden eşinden anne ilgi ve şefkati bekliyorsun?
Ulusal arpalıkların toplumsal önemi değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Fakir Baykurt
\*Beklediğimiz mucize gerçekleşirse ne olacak?Yaşamımız boyunca hep mucizelere umut bağlamak yanlış olsa gerek.Çünkü güneşler her gün doğuyorlar ve her gün batıyorlar.Sayısız güneşten her birisi bir mucize değil de nedir?Asıl olan güneşimizi belirleyebilmekte,seçebilmekte ve onu görebilmektedir.
Söz eliften açılınca , billûr sular misali akıp gidiyor. Gül yaprağı gibi inceliyor duygular. Elifin huzurunda cümle harfler hizaya geçiyor. Elifin tebessümü yansıyor yüzlerine, hepsinin gözleri ışıyor.
Ele gecirir bedenini heybetli bir ofke... Once bir guzel kendi kendine soylenirsin... Sonra da ona soylenirsin... Sonra tekrar kendine ve sonra tekrar ona...
Gül, gece ,çiy damlası ; güneş, ay hep seni özetler. Şiir yazmak istesem dibacesinde ,nihayetinde mutlaka sen olursun. İmge sen, uyak sen muhteva sen. Desen desen işlerim kâğıda sana dair her şeyi. Yalnız bir şeyi işleyemem, sana olan sevgimi. Çünkü yazmaya kalksam kağıt yanar, kalem tutuşur. Üflenir sur.
Kulağının dibinde çalan bir kemandım da beni işitmedin. Eğer boynunu bana doğru eğmiş olsaydın, sana hüzzam şarkılar eşliğinde seni seviyorum diyecektim. O kadar dik başlıydın ki, ellerinde keman oldum da, başını bana doğru yaslamadın.
Gözlerimdeki yaşlar ondan bak işte
Gözüme kaçıyor meret her of çekişte
O adam tek başına yürüyor
bundandır belki zaman acıyor şakaklarında
Şimdi nostalji olarak anlattığım o günler, Türkiye'nin Tarihi, o günkü toplumun heyecanla yaşadığı günleriydi.
Tutucular, bazı yaşlıların kanaatları farklı olsa da, Türk Toplumu Atatürk'e coşkuyla bağlıydı. Tutucu ve yaşlı
toplumu, günümüze göre garip görünse de, Atatürk'ün kadına tanıdığı haklara karşı çıkıyordu. Kadına seçme,
Sen sevgimi hiç hak etmemişken, şimdi özleminle beni mahvetmektesin. Haksızlık değil mi bu. Çünkü sen ne sevilmeyi ne de özlenmeyi hak etmektesin. Gel gör ki yüreğime söz dinletememekteyim. Sana karşı gururdan surlar yaparken, sen beni içten yıkmaktasın.
Doğan Cüceloğlu