Kadın İcadı : Bekletme Müessesesi
Esas olan neyi veya kimi beklediğinizdir . Beklemeyi beklenir kılan , beklenenin , o boş , bazen de soğukta geçen zamanın çok üzerinde bir kıymeti olmasıdır .
"Kitaplarımı yakmayın; çünkü yakarsanız, o zaman hakikat denen şeyin ne olduğunu bilemezsiniz." - John Milton"
"Kitaplarımı yakmayın; çünkü yakarsanız, o zaman hakikat denen şeyin ne olduğunu bilemezsiniz." - John Milton"
Esas olan neyi veya kimi beklediğinizdir . Beklemeyi beklenir kılan , beklenenin , o boş , bazen de soğukta geçen zamanın çok üzerinde bir kıymeti olmasıdır .
NEDEN FAKİRİZ ACABA….?
Değerli okuyucum;FAKİRLİĞİN karşılığı ZENGİNLİK.İnsanoğlu olarak fakirliği,yaşlılığı,çirkinliği kimse sevmez, üzerine kondurmak istemez.Her şeyin zenginlikle hal olunacağı na yüzde yüz inanırız.Toplumda paran kadar adamsın,zenginliğin insanı konuşturduğunu,oturmasını kalkmasını,yürümesini değiştirdiğini,cakası,arabası, havası dahi göreni imrendirdiği para ,para, para.GERÇEK BÖYLEMİ bakalım.Bu tez doğrumu.
Herşey bir kenara yığıldı artık. Sonbahar’ı kucaklayan bir yağmur dinletisinde düşlerimi tırnaklıyor bu ayrılık. Şehir suskun. Ve dışında ışıklarını yollara çizen bir ressam gibi tüketiyor bendeki beni bu yalnızlık....
Hülya’nın başından kaynar sular akmaya da başlamıştı. Belli etmemeliydi. Bütün ağır yükler bu yaşta omzuna yükleniyordu, nasıl altından kalkacaktı ki?
Hair müzikali ile birlikte 68 kuşağı ve hippilerin bir karşılaştırmasıdır.
EV SAHİBİ VE KİRACI
Bu dünyanın bir ev sahibi var.O da bizim alemlerin Rabbi Yüce ALLAH c.c.hu.Birde liracıları var,gelip geçici,tüm yarattıkları,bunların içerisinde tabii ki biz insanoğlu.Buraya kadar hep mutabıkız.Ancak;
Ufka dayanan sırtını rüzgarlar eskitirdi. Yağmur yağarsa aniden gökyüzü palette siyaha matem katardı bir ressamın uykularına can çekişir gibi. Yazılan her şiirde amaçsızca tüketilen bir garipliğin kan kokusunu biriktirirdi ıssızlığa...
Bundandır ki beklenmedik ayrılıklar düşünüldüğünden daha büyük yaralar açar, yine zamandır yaraları saran terk edilen alışkanlığın yerine yenisi için çalışan.
Dost sözcüğünün yakıştığı senden başka kimse yok benim için. Bazen seni kendim sanıyorum, kendimi sen... Ne güzel şey sana ‘DOSTUM’ diyebilmek
Hala bitmesin, gitmesin diye kendimizi yok sayıp beklerken, bekleyip en olmaz ayrıntılarda kendi canımızı yakarken, onlar çoktan bitirmiş olur ve giderken arkalarına bile bakmazlar...
Bazen , kendi kalbini çıkarıp aşkının eline vermek istiyorsun , bazense nasıl olurda bunu yaparsın deyip onun kalbini eline almak istiyorsun :)
ATASÖZLERİMİZ
Bizden,annemizden,babamızdan,dedemizden ve de onlardan önce milyonlarca yıl önce yaşamışlara ATAMIZ diyoruz.Kıdemli oldukları için tecrübe edip nesilden, nesile her konuda yol gösterici,eğitici düşündürücü ve de hakikaten doğru söylemişler dedirten bizzat sağlamasını hiç değişmeyecek,eskimeyecek güncelliğini kıyamete kadar koruyacak bir şekilde formülü ile birlikte bedava sunmuşlar ki torunları
Henüz hayat arkadaşım karşıma çıkmadan önce kaleme alınmış bir iç döküştür.... ve ilk evlilik yıldönümümüze az bir zaman kala tekrar elime geçti ve beklentilerimden çok daha fazlasını bulduğumu gözlerim yaşararak düşündüm ve bu yazı ilk yıl dönününüzde be
Toprak kokardı yazılarım, mezarlıklarda dolaşır, karanlık hüzünlerle arkadaş olurdu yazılarımdaki kahramanlarım. Hepsi ayrı bir dertle uğraşır, karakterleri gereği tüm acılara bağışıklık kazanırlardı..
Nerede tanıştık, nerede karşılaştık, nerede buluştuk, nerede güldük, nerede ağladık, nerede birlikte mutlu olduk?
Ne zamandı bilmiyorum, neredeydi hiç farkında değilim...
Hangi şehirdi, hangi köy, kasaba ya da hangi ülkeydi?
Bir parkta mı, otobüs durağımıydı, herkesin uğrak yeri miydi yoksa ıssız bir
Zamansız olduğuna inanmıştım oysa herşey gerektiği anda meydana gelirmiş...
Bir gece ansızın bir yazı yazarsınız ve o yazı belkide sizi birine çıkarır. O kişi beklediğiniz midir aceba yoksa kaderiniz mi. Muzip bir anlatımla, buyrun..
Tanrı’nın atölyesine bakıyorum sanki. Karşımda uhrevi bir tezgah, ne kadar sivri, geçimsiz kıvrım varsa benliğimde, törpüleyip yumuşatacağım bir işlik… Onun kırgınlığı keski, onun öfkesi balyoz, onun üzüntüsü mengene, onun aşkı ateş, onun sevg
Yaşar Kemal