Mudurnu'lu Fatma Nine'nin Günlüğü - 16
Ne demişler; "Hayat, paylaşınca güzel." sevgili günlüğüm.
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Ne demişler; "Hayat, paylaşınca güzel." sevgili günlüğüm.
Mahallelinin huzuru kalmadı.
Bahse konu 30 hanelik evlerde her gün kavga var.
Dışarıdan Mahalleye gelen misafirler, ‘su akmıyor’ diye misafirliği bırakıp gittiler…
Aileler birbirlerine düştü. Bu senin marifetin ey MASKİ…
“ Kültür ve sanatın, yerinde ve doğru amaçla kullanılırsa en büyük güç olacağını, bu gücü de hiç kimsenin kıramayacağını” belirttim. “Özellikle devletlerin yapacağı ikili ilişkilerin önemli olduğunu, birbirleriyle ne kadar çok temas kurarlarsa ilişkilerin o kadar çok artacağını” dile getirdim.
Çoğu zaman işten eve geldiğinde çocuklarını uyumuş görür, yine de yürek durmaz yerinde, gider uyuyorken çocuklarının saçlarını okşar, kokularını ciğerine çeker, elbiselerini sever, başlarında dua eder. Hele de hastalanmaya, ateşler içinde kalmaya görsün çocuklar, başlarında her zaman anne ve baba vardır...
Hasta bir annenin, her zamanki telaşlı sabah rutininden uzak, huzurlu bir güne uyanışını ve küçük kızı Derin'le yaşadığı tipik sabah mücadelelerini nostaljik bir şekilde anımsayışını anlatan samimi bir anlatı. Günlük koşuşturmacanın içinde, anne-çocuk ilişkisinin tatlı gerginliklerini yansıtıyor.
Buradan okuyucularımın şahsında ‘buz gibi su’ değiş sıcak sımsıcak çorba akan vatandaşlarımıza bu hizmetin ücretsiz olduğunu belirtmek istiyorum
Hani olur ya, ben bu köşede anlatırken birilerinin canı çeker, çorba akan çeşmeden çorba içmek isteyenlerin üzerinde parası-marası olmayabilir.
Olmasın.
Ya da parasını o
Tam çemberi döneceğim... Gözüm ister istemez çemberin etrafını belirli aralıklarla saran, siyah yelekli 3-5 bayana takılıyor. Kara yeleklerinin üzerinde, beyaz yazılarla yazılmış sloganlar var. Gözüm ister istemez bu yazılara takılıyor... Okumaya başlıyorum...
Soru bu, işareti bile var hem de çok güzel, harika bir işaret. Kafanızda eğer bir takım sorular varsa çeşitli konularda, işte o zaman soru işaretleri de gelip beyninizde yer ediyorsa, endişe etmeyin fazla, o soru işaretleri yazılı olmadığı için, bir kaç saniyede uçar gider... Soru sorulduğu zaman haliyle
Hürkan Harutoğlu, Hülya Tanyeli, Ahmet Acaroğlu ve Tijen Derya sınıfta en başarılı kişiler arasındaydı. Ben sınav zamanları mutlaka bunların yanında olur, tartışmalarını dinlerdim. "Şu soru çıkabilir. Cevabı böyle olacak" gibi kendi aralarında konuşurlardı. Ve, yüzde doksan bu sorular da çıkardı sınavda. Ben de aklımda kalanları cevap olarak yazar
Gözyaşlarım söndürür mü sizi sarmış ateşi? Bilemem.
Yoksa hep birlikte el ele verip yangınları söndürmeyi öğrenmiş olur musunuz? Bilemem.
Biliyorum, unutulmak umurumda olmayacak. “Ha gayret, ha gayret!... Silip atın artık şu tekinsiz yazgıyı!” diye haykıracağım size göklerden.
Birine kızmak, zehir içip başkasının ölmesini beklemek gibi birşeydir. BUDDHA
Güya günün en popüler sözüyle söze başlamış bizimkisi. Lakin köylü kadınlar ne dediğini anlamamışlar. Anlaşılmadığı için biraz da mahcup bir ses tonuyla cümlesini şöyle açar: “Hani tüm televizyonlarda haber olarak geçen Özgecan’ın tecavüz hadisesi var ya… İşte ondan bahsetmek istedim. Olayı protesto amaçlı açtım, bir erkek olarak sizlerden
Öldükten sonra yakılan ağıtları duymaz ölüm.
Beklenmedik bir kriz için önceden bir hazırlığınız yoksa, kriz yönetimi yapamıyor, riskleri kestiremiyor, gereken önlemleri alamıyor, dış siyaseti bilmiyor, emrinizdekileri yönlendiremiyor üstüne üstlük bir de çelişkili açıklamalarla ortalığı birbirine katıyorsanız
Şu anda yaşadığımız 2000'li yıllar büyük TERÖR ÇAĞI'dır. Terör, tüm dünya insanlarını esir alacak. Her birey ait olduğu ülkeyi ve devletini sorgulamaya başlayacak. Çünkü terörü yayan ve yapanın, yaşadığı ülkenin devleti olduğunu idrak edecek. Bu acı gerçekle insan, artık aidiyet duygularından vazgeçmek zorunda kalacak. Küresel çetenin taktığı çiplerin
Yine başarılamaz, sistemin ve küresel güçlerin seçeneklerinden medet umulursa yeni başkanın kısa sürede alaşağı edileceğini ve yeni diktatörlerin yaratılacağını bilelim. Kapitalizmin işleyişi böyle.
Bilirsiniz sabır imtihanıdır mübarek ramazan. Sadece yemeden içmeden ve cinsellikten elini ayağını çekmek değildir kesinlikle... Sabırlı olmak, kulların size karşı aşırı davranışlarını hatta hakaretlerini bile yeri geldi mi olgunlukla karşılayabilmektir... Dua müminin silahıdır. derler. Bol bol dua ettik belki sevdiklerimize, tanıdıklarımıza lakin dünyanın bir çok yerinde Müslümanlar çeşitli
Onca günün hasretinden olsa gerek
Birden yazamadım satırlara duygularımı
Geç oldu demezsen şimdi söylemek istiyorum
HOŞ GELDİN GELİŞİNE HASRET KALDIĞIM CANIM KADINIM
N'erde arızalı tipler var, gelir beni bulur arkadaş. Bende mi bir gariplik var anlamadım.
Kemal Tahir