Þimdi Mardin'li çocuklara ne olacak ...?

Uzaklarda bir köy...
Bir köyün erkekleri, bir kýz uðruna; baþka bir köy'de, katliam yapmýþ.
Ve ardýndan 44 kiþi hayatýný kaybetmiþ.... i
Ýlk baþta terör olduðu düþünülen katliamýn, ayný "soyisimli" kiþiler tarafýndan iþlendiði öðreniliyor.
Hem de, köyün 24 yaþýndaki imamý, son nefesini verirken, isimleri tek tek söylüyor.

Bu kiþiler, hiç birinin sað kurtulmamasý için, ikinci kere o eve dönüyor. Düðün evinden "ölüm evi"ne döndürdükleri yerde, odalarý -tek tek- hiç sað býrakmamak adýna, dolaþýyorlar....

Ýçeride, 70 çocuk...
Saklandýklarý yerde, nefes dahi alamadan, "ölüm" korkusu içinde bekliyor...

Tek sað kalan, onlar...
Tek görgü tanýðý, onlar...

Sonrasýnda, ana-baba ve tüm akrabalarýnýn, kanlar içindeki cansýz bedenlerini bulduklarýnda, çocuk çýðlýklarý, tüm köyü çýnlatýyor...

Bu katliamýn sebebi, insanýn kanýný donduruyor. Elebaþý, sorgusunda, katliamýn nedenini þöyle açýklamýþ:

"O kýzý gelin istedik. Onlar kanlýmýza verdiler."

Cehalet, töre, gelenek, erkek kültürü, kan davasý, korucu sistemi, silahlanma, toprak reformu, nüfus planlamasý...

Her þey var...

Hayatlarý boyu, aðýr bir travmanýn altýnda kalacak çocuklara, "Ne gördün" diye soruyor bir gazeteci;
"Annemin ölüsünü gördüm..." Babamým ölüsünü gördüm..." "Aðabeyimin ölüsünü gördüm..." diyen, zavallý çocuðun, gözlerindeki korku ateþi, insanýn göz perdesinden ayrýlmýyor.

Ne olacak bu çocuklara?
Hem öksüz hem de yetim kaldýlar... Bu aðýr yükün altýndan kalkabilecekler mi?
Peki, "düþman" duygular onlarý beslemeyecek mi?
Onlar da, bir gün bu, þiddetin kurbaný olmayacak mý?

Bir de, öbür tarafa dönelim... Katiller arasýndaki "14 yaþýndaki çocuða"...

O ne hisler içerisinde?
Nasýl bir baský gördü ya da, duygu seline kapýldý da; eline kalaþnikof alarak 44 kiþi'yi tarayabildi?
Nasýl birini 'öldürebilme' noktasýna gelebildi?

Peki ona ne olacak?

Katil damgasýný alnýna yazýldý, belki yaþ haddinden cezasý azalacak... belki ömür boyu hapiste yatacak...
Peki, sonrasý...?

Erkek egemen bir ailede, erkek ne derse o olur: Aile baskýsý, þiddet, düþmanlýk, kan davasý, toprak reformu, koruculuk, kýz meselesi....

Küçücük çocuklarý buna alet etmenin sebebi nedir?

Özellikle günümüz kuþakta, kadýnlarýn özgürlük isteðinin yükselmesi, geleneksel yapýlarýn çökmesi, göç, dýþa açýlma, eðitimin artmasý, evin ek gelir ihtiyacý ve özellikle de televizyonun "baþka yaþamlar"ý oturma odasýna getirmesi, kadýnýn yüzyýllýk prangalarýnýn parçalamasýna sebep oldu.Erkeðin asýrlýk egemenlik tahtý sarsýldý. okuyan, mevkii sahibi olan, para kazanan, akýllanan, boþanma hakkýna sahip olan, birlikte yaþayacaðý erkeði seçebilen, kýsacasý; özgürlüðüne sahip çýkan kadýnlar gelmeye baþladý.

Niþantaþý'nda, bir çöp konteynerýnda bulunan ve baþý kesilerek öldürülen, Münevver cinayetinde de, Güneydoðu'da, okula gönderilmeyen kýzýn intiharýnda da, ve Bilgi Köyü katliamýnda da, "kýzlarýn dizginlenme ihtiyacý"nýn, asýl sebep, teþkil etmesi söz konusudur.

Aslýnda bu saydýklarým, bir kadýn sorunsalýnýn yanýnda, "erkek sorunu"nu da, ortaya çýkarýyor.

Kadýn temalý cinayetlerin artmasý, o cinayeti iþleyebilen erkeðin vahþileþebilmesinin altýnda, bu hazýmsýzlýðýn yattýðý bir gerçek.

Her þeyden öte, bu cinayetleri iþleyebilen kiþilerin yetim býraktýðý çocuklarýn, hayatlarý boyu unutamayacaklarý 'an, beyinlerine kazýnmýþ durumda.

Onlarý, nasýl hayata tutunduracaðýz?

1 hafta sonra ülke gündemimiz yine çalkalanacak ve bu çocuklarý unutacaðýz
O zaman, onlara ne olacak?

Ýþte þimdi bu konunun üzerine eðilmemiz gerekmektedir.