..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Dengeli bir rejimde yemeðin yeri çok önemli. -Fran Lebowitz
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Fantastik > Güngör Demir




18 Mart 2009
Dað Evi  
Güngör Demir
Ortaðýný öldürmeyi planlayan bir adamýn evindeki hesap çarþýya uymayacaktýr. Doðaüstü güçler devreye girecek ve olayýn seyri deðiþecektir.


:AIDE:
Güven, þeytani bir plan yapmýþtý. Ocak ayýydý. Uzun yýllardýr ailesine ait olan bir dað evine gidiyordu. Çok soðuktu ve kar kalýnlýðý diz boyunu geçiyordu, ama buna raðmen patikada ilerlemeye devam ediyordu. Planý aksamadan iþlerse, zengin olacaktý. Banka soygunundan elde ettiði paralarýn tamamý ona kalacaktý. Soygunu üç kiþi yapmýþlardý. Karý koca olan diðer ikisinden kurtulmalýydý. O yüzden bu dað evine gidiyordu. Adamýn adý Osman, karýsýnýn ise Serap’tý. Osman, dikkatsiz davrandýðý için deþifre olmuþtu. Gazetelerde, haberlerde, her yerde resmi çýkmýþtý. O yüzden onu bu dað evine yerleþtirmiþti. Ona bu evden bahsettiðinde, Osman çok sevinmiþti. Çünkü ev, medeniyetin her türlüsünden uzakta, kimsenin olmadýðý bir yerdeydi. Osman’ýn bilmediði birþey daha vardý. Burasý, birilerini öldürmek için ideal bir yerdi.
Güven, eve iyice yaklaþmýþtý. Son bir kez daha, cebindeki silahýn dolu olup olmadýðýný kontrol etti. Giydiði eldivenler, sadece soðuktan korunmak amaçlý deðildi. Saatine baktý. Birden, bu mevsimde olmamasý gereken bir ses duydu: inek çanlarý. Buraya sadece yazlarý geldiði için, bu sesleri her zaman duyardý. O yüzden, beyninin ona oyun oynadýðýný sanýyordu, ama yine de tedirgin olmuþtu. Ýstemeden adýmlarýný yavaþlattý. Evin bulunduðu otlaða yaklaþtýkça, çan sesleri artýyordu. Oraya ulaþtýðýnda, gözlerine inanamadý. Üzeri karla kaplý otlakta, gerçekten de inekler vardý. Durdu ve gözlerini ovdu. Her ne kadar inanýlmaz da görünse, inekler oradaydýlar. Önce devam etmek istemedi, ama sonra, yapmýþ olduðu planý ve kazanacaðý parayý hatýrlayarak yürümeye devam etti. Ýçi rahat deðildi, fakat para hýrsý baskýn gelmiþti.
Çatýsýnda birikmiþ kar ve kenarlardan sarkan buzlarýn dýþýnda, ev herzamanki gibi görünüyordu. Korkmasýna raðmen, planýný uygulamayý iyice kafasýna koymuþtu. Bu düþünceyle, kapýya yöneldi. Kolu bastýrdýðýnda açýlmasýna þaþýrdý. Osman’a, kilitlemesini tembih etmiþti. Ýçeri girdi ve koltuklardan birinde oturan bir adam gördü. Bu Osman deðildi.
Onun, Osman’ýn arkadaþlarýndan biri olduðunu umarak,
“Siz kimsiniz?”, diye sordu.
“Ben bu evin sahibiyim. Normalde bu mevsimde hiç misafir beklemem, ama siz bu kýþ ikinci kiþi oluyorsunuz.”.
“Siz ne demek istiyorsunuz? Burasý benim aileme ait.”
“Hmm... ne tesadüf! Belki yazlarý öyledir, ama kýþýn da burasý bana ait.”
“Hayýr, bu ev her mevsim aileme aittir.”
“Açýk konuþmak gerekirse, ben de bu ailenin bir parçasýyým. Sadece öleli bayaðý uzun bir zaman oldu.”
“Çok komik.”
“Komik olan fýkralardýr, oysa ben fýkra anlattýðýmý hatýrlamýyorum. 1925 yýlýnda, birkaç cinayet iþledikten sonra, kaçarak buraya saklanmýþtým. Jandarma izimi buldu ve beni tam burada kýstýrýp vurdu. O zamandan beri, her kýþý burada geçirmek üzere lanetlendim. Yaptýklarýmýn karþýlýðýnda çok aðýr bir ceza bu. Bu virane yerde, ölüm ile yaþam arasýnda kalmak nasýl bir þeydir bilir misiniz?”
Güven herþeyi anlamýþtý. Kaçýðýn teki, büyükbabasýnýn hikayesini duymuþtu ve ona bir oyun oynuyordu.
“Osman nerede? Ona ne yaptýnýz?”, diye sordu.
“Þey... bu da baþka bir hikaye. Anlattýklarýmý duydunuz. Aldýðým cezanýn pek hoþuma gitmediðini tahmin edebiliyorsunuzdur. Nihayet, bundan kurtulmanýn bir yolunu buldum.”
“Bunun Osman’la ne ilgisi var?”
“Bunu size, yemek sýrasýnda anlatýrým.”
“Ben aç deðilim.”
Sözde ev sahibi Güven’e kýzdý:
“Aç olup olmadýðýnýz umurumda bile deðil. Önünüze ne koyarsam yiyeceksiniz.”
Biraz korkmuþ olan Güven “Tamam”, dedi. Aslýnda açtý ve bir þeyler yemek, fena olmazdý.
Kaçýk olduðunu düþündüðü adam yan odaya geçti ve elinde bir tabakla geri döndü. Üzerindeki þeyin ne olduðunu anlayamadý.
“Nedir bu?”, diye sordu.
“Bu, arkadaþýnýzýn karaciðeri.”
Güven kulaklarýna inanamýyordu.
“Ne? Çýldýrdýnýz mý siz? Ona ne yaptýnýz?”.
“Sizin de yapmayý düþündüðünüz þeyi yaptým. Onu öldürdüm.”
Güven silahýný çekerek emniyetini açtý ve adama niþan aldý.
“Uzak durun benden, yoksa ateþ ederim!”
“Ýsterseniz deneyin.”, dedi adam ve elindeki tabakla Güven’in üzerine doðru yürüdü.
“Sizi uyarýyorum! Yaklaþmayýn bana!”, diye baðýrdý, ama sözleri adama ulaþmýyordu. Çünkü o, hala ona doðru geliyordu.
Güven korkuyla tetiði çekti, fakat kurþun adama deðil, arkasýnda bulunan ahþap duvara isabet etti.
“Gördünüz mü? Hiçbir iþe yaramadý. Beni öldüremezsiniz. Ben zaten ölüyüm.”
Adam, daha doðrusu hayalet, Güven’e öyle bir güçle vurdu ki, onu odanýn diðer köþesine fýrlattý. Doðrulmaya çalýþtý, ama baþaramadý. Hareket edemiyordu. Yanýna gelerek, Osman’ýn karaciðerini eline alýp, aðzýna týktý, ama Güven, zorla yuttuktan hemen sonra tekrar dýþarý kustu.
“Ne oldu? Yemeðin tadýný beðenmedin mi? Yazýk. Açýklamama izin verin. Cezamdan kurtulmak için, birkaç suçluyu cehenneme göndermek zorundayým. Arkadaþýnýz zaten orada. Kýsa bir süre sonra, siz de onun yanýna gideceksiniz.”
“Durun, bekleyin! Osman’ýn ölmesi, sizin kurtuluþunuz için yeterli deðil mi?”
“Malesef hayýr. En az üç kötü insaný öldürmem gerekiyor.”
“Hayýr, hayýr... beni öldürmeyin!”, diye yalvardý Güven.
“Canýnýzý baðýþlayabilirim, ama bunun için bana bir þeyler vermeniz gerekir.”, dedi. Biraz düþündükten sona, “Tamam. Saatinizi çok beðendim. Onu verin bana.”
Güven, kolundaki saati çýkardý ve ona uzattý.
“Alýn. Bu saat, el yapýmý, paha biçilmez bir parçadýr.”
“Biliyorum.”, dedi hayalet ve saati aldý. “Ha, bu arada, silahýnýzý da alacaðým. Þimdi defolup gidin buradan ve bir daha geri dönmeyin.”
Güven ayaða kalktý ve evin önünde otlayan ineklerin arasýndan koþarak uzaklaþtý.

Aradan aylar geçti ve bir bahar günü, Güven’in evinin kapýsý çaldý. Kapýyý açtýðýnda, karþýsýnda Osman’ýn karýsý Serap’ý gördü.
“Merhaba Serap.”
“Jandarma onun cesedini buldu.”
“Kimin cesedini?”, diye sordu Güven.
“Kocamýn cesedini. Dað evinde öldürülmüþ. Sendeki silahýn aynýsýyla vurulmuþ.”
Güven, tedirgin bir sesle, “Bendeki silah mý? Ýyi de, ondan sadece bende yok ki. ”
“Doðru, ama Jandarma bir de saat bulmuþ. Senin saatini. Onu sen öldürdün!”
“Dur, bekle. Bu doðru deðil. Onu ben öldürmedim, ama kimin öldürdüðünü biliyorum.”
“Öyle mi? Peki, kim öldürmüþ onu?”
“Söylediklerime inanmayacaksýn, ama hepsi gerçek.”
“Kim öldürdü?”, diye sordu Serap ve çantasýndan çýkardýðý silahý Güven’e doðrulttu.
Güven korkuyla, “Onunla ne yapacaksýn?” , diye sordu.
“Cevap ver!”, diye baðýrdý Serap.
“Þey, onu öldüren bir hayaletti.”
“Daha iyi bir bahane uyduramadýn mý?”, dedi Serap ve tetiði çekerek, Güven’i iki kaþýnýn ortasýndan vurdu. Sonra silahýn namlusunu kendi aðzýna sokup, bir kez daha ateþledi.
Çok uzakta bir dað evinde, bir hayalet, onu özgür kýlan zekasýna hayranlýk duyuyordu ve 83 yýl süren esaretten kurtulduðu için çok mutluydu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn fantastik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýçimdeki Baþkasý
Palto

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Gece Yarýsýndan Sonra
Yolcu

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Terk Ediliþ [Deneme]


Güngör Demir kimdir?

Ben aslýnda bir Çevirmenim, ama iþim, bir dildeki yazýyý, diðer bir dilde yeniden hayata geçirmek olduðuna gör, ben de bir nevi bir yazarým. Ýlk kez çevirilerimden yola çýkarak, kaynak dil olmadan, sýfýrdan yazmaya bu düþünceyle baþladým.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Güngör Demir, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.