Bir önyargýyý yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur. -Einstein |
|
||||||||||
|
Sonra büyüdüm biraz. Sorma ne kadar büyüdün diye.. Sen kadar büyüdüm dün gece.. Ve bir türlü bitiremediðim önsözümü tamamlayýp, Lafzýmdaki tüm alfabeyle söylüyorum; Seni bir Elif miktarý seviyorum..." Çýplaktým adým miktarý / seni giyindim bolca.. Seni tanýdýðým zamanlardý acýya tuz basýþlarým. Gömleðimden sýzan kan rengine benziyordu göðümün rengi. Sen yoktun ilkin, kýyýsýzlýðýn eþiðindeydi gözlerim..Yarým yamalak sözlerim, yamalý susmalarým vardý dudaðý kuyulara dayanmýþ..Çýplaktým adým miktarý, üryandým yaralarýndan feragat edip kaldýrýmlarý yatak bilen. Yer edinemedi sözlerim dudaklarýmýn cografyasýnda, ölemedi yüreðim kendi infazýnýn avucunda.Tam vazgeçmiþken umuttan, tam da sözlerimi sýrtýma vurmuþken düþtün düþ’üme..Yalnýzdým kalýbým kadar seni diktim önsözüme. Yarýmdým, seninle tamamladým acýkta kalan yanlarýmý.. Seni tanýdýðýmda gardolabýnda ütüsüz satýrlarýn vardý. Ertelenmiþ, geçiþtirilmiþ ya da zamana ötelenmiþ rüyalarýn vardý..Karanlýða çaldýðýn lakin tutmamýþ bir sabah yaðmuru vardý kirpiklerinde birikmiþ. Kýyýsýzlýk dururken yüzünde, daðlarýn arsýzlýðý vurmuþ sevda rengine..Kaybetmiþliðin rengi siyaha çalarken, koynuna döþenmekteydi ayrýlýk trenlerinin gri sirenleri..Bir yaný üþümekteydi ellerinin, diðer yaný ise idam sehpasýndaki urganý düðümlemekteydi..Seni tanýdýðým zamandý, gölgelerin karanlýða baþkaldýrýþý. Biz ki acýya baðdaþ kurmuþ iki zamandýk, susuþlara meyilli. Birbirine hiçbir zaman kavuþmayacak trenlerin tek suçlusuyduk. Sevdaya itham edilmiþ romanlarýn katili, yüreðinden sýzan kanlarý susuz topraða ifþa edilen iki hükümlüydük..Biz ki hüzne örülüydük..Sonra sýrtlarýmýzý dayadýk birbirimize. Kalabalýklarýn arasýna iki kýrýk bedenle yürümektense; bir kýz çocuðuna renkli balonlar alma suçuyla ölmeyi tercih ettik .. Kavganýn ortasýnda, gölgenin avcuna, karanlýðýn sabahýna bir filiz ekmeye yemin ettik biz..Günahlarýmýza tövbe diye degil, Elif’in dilsiz duvaðýna dua saflýðý katmak için ayný safa durduk. Ayak uçlarýmýza dökülen gözyaþýna biz umut ilave ettik ta ki bu iki beden bir canda vücut bulana kadar...Çünki bizim ekmeðimiz; hayata hüzün miktarý ölüm, ölüme bir dua miktarý hayat katmaktý. Baþardýk sevgili..Baþardýk..Kendi ayaklarýnýn üzerinde durabilen sevdayýz biz.. " Büyüdük lakin sen hala benim için saçlarý örgülü bir kýz çocuðusun rüzgarýn peþinde koþan " Küçük bir kýz çocuðu canlanýyor gözlerimde siyah- beyaz fotoðraflarýn þahitliðinde. Çocukluðuna dair tek bir resim olmasa da arþivimde, biliyorum ki o siyah- beyaz sinemasýna hayat rengi katansýn.Bilirim ki, gözlerine sirayet etmiþ renklerden çýkarýrým seni siyah - beyaz tonlardan.Onca çocuðun arasýndan saçlarýndaki rüzgardan tanýrým ben seni. Bilirim ki, örgülü saçlarýna kurulmuþtur dört mevsim. Þimdilerde iki yetiþkiniz zamanýn dudaklarýnda. Sýrtý birbirine deðmemiþ iki sýradaðdýr omuzlarýmýz. Gözlerimizde iki tren garý beslenir, kirpiklerimizde kýsýr topraklar..Hadi imkansýzlýðýn kanamasýn dudaklarýnda..Kanatlan siyah-beyaz fotoðraflardan..Bizi bekliyor Elif diyen cicekler...Vuslat yakýndýr artýk... Ey hayat rengine bürünmüþ gözlerimin sahibi, Sýrça bir köþke denk gelmese de düþlerimiz, biz yine de yürüyelim elimizde bir kutu çikolata ile. Gardolabýnda ütülenmeyi beklese de satýrlarýn, eselim bir deli rüzgarýn peþinde..Durma sakýn, sevdamýzla daha nice yetim ceylaný emzireceðiz. Gülüþlerimizle kurulayacaðýmýz o kadar ýslak kirpik var ki sakýn duraksama..Ayakkabýlarým ayaðýmda deðil sevgili diye yorma kendini. Toprak ayakkabýn olmuþken neye gerek ki uzun topuklu ayakkabýlarýn..Koþ hadi..Zaman Elif’in düþ’ü deðil mi..Yaþadýklarýmýz umudun ta kendisi deðil mi ? Özür dilerim ey yaralarý tuz kokan sevgili, Güya seni yazacaktým satýrlara. Diz çöktüm lahfzýmdaki dimaða lakin baþaramadým yine..Anlatamadým yine..Anlamadýðýmdan çýkardýðým, hiçbir sözcüðe emanet edemem seni. Seni ancak ben yaþarken yazabilirim dudaklarýma. Yüreðinin büyüklüðüne tekâbül eden anlam ancak benim nefesimde saklý...En iyisi Elif miktarý susmak. Bilirsin ki bir Elif miktarý susmak; sözcüklerin yetmediði yerden hayatý yaþabilmektir Týpký senle ben gibi..Þimdi ben sustum..Seni bana Elif anlatsýn... ................ Yeþeren düþlere, Dudak kenarlarý Nisan sevinciyle dolan Elif niyetine.. Sustum... Sustuðum kadar sevilesin diye.. .............. Ey gözlerinde hayat bulduðum.. Verdiðin hayat miktarý gülümsüyorum Ey yüreðindeki umutlara tutunduðum... Adýn miktarý büyütüyorum seni... Ey sevginle Elif’i soluduðum.. Aldýðým nefes miktarý yaþýyorum seni.. Ey adýna sustuðum, canýna can diye susadýðým.. Bir "Elif " miktarýnca seviyorum seni .. Beni en iyi sen anlarsýn yine de hatýrlatayým; Sustum.. Baþýmý eðdim sana.. Sað elimi sol göðsüme götürdüm... Seni sevdiðim için.. Senin tarafýndan sevildiðim için.. Koca bir "eyvallah".... " 8 Nisan’a verebileceðim en büyük hediyem; yüreðimdir. Kabul eyle..." 01 Nisan 2008 20.45
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ýsmail Sarýgene, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |