Öyküyü aramaya çýkacaksan, ay ýþýðýnda yol alacaksýn. Ay ýþýðýný arkana alýp yanýnda beliren dört gölge arkadaþýnla izini süreceksin… Ve öykünün yerini onlar gösterecek sana. Öyküyü bulduktan sonra Nuh tufanýný gönderip insanlýðýn üzerine; her þeyi boðup her þeyi tekrar yaratacaksýn…
Ýlk gölgen muhalif olacak, belki sokak köþesinde bir þarapçý, robot gibi her gün ayný hareketleriyle ayný saatlerde ayný yerde bulunan insanlara inat her gün þarabýný farklý bir köþede içecek… Belki de bir gerilla olacak, iktidarlara ve onlarýn sistemine kurþun yaðdýran bir savaþçý, kim bilir evlilik sistemine baþkaldýran bir muhalif bekar…
Ýkinci gölgen aþk olacak, sabahlara kadar kimsesiz sokaklarda dolaþýp sevgilisini ýslýkla çaðýran gencin hangi sokaða hangi kapýya bile bilmeden aþkýný bestelemesi…
Üçüncü gölgen eþitlik olacak. Zengin bir genç yüksek taþ binanýn tepesinden boþluða býraktýðýnda kendini, vücudunun deðdiði her yere ölümün eþitliðini kazýyacak…
Dördüncü gölgen ise yaratýcýlýk olacak, ateist biri Tanrý’ya baþtan bir kader yazýp tek kötünün þeytan olmadýðýný anlatacak… Belki de çamaþýr ipine dedikodularýyla el ele çamaþýrýný asan ev hanýmý bu kez o ipe köleliðini mandallayacak…
Kimileri zifiri karanlýkta çýkar dünyadaki yolculuðuna, kimileri de güneþ tam tepedeyken yol almaya çalýþýr. Gölgeleri yoktur, dilsiz ve saðýrdýrlar. Herkes gibi yaþarlar. Ben ay ýþýðýnda yola çýkýp, öyküyü aradým.. Ve bir sürü gölgem olsun istiyorum…


TAÞKIN EROÐLU
taskineroglu@hotmail.com