Ýyi bir aþk mektubu yazmak için, neler yazacaðýný bilmeden oturman, kalktýðýnda da ne yazdýðýný bilmemen gerekir. -Rouesseua |
|
||||||||||
|
komþumuzun kýzýydý…ince, narin,esmere çalan bir yüzü, vardý küt kesilmiþ saçlarý kurdele kabul etmezdi asla ...o haliyle tüm kýzlardan büyük gösterirdi…kurdelesiz...zeynep… zeynep ‘ ti adý, kara kýz diye çaðýrýrdýlar, gözleri vardý zeytin karasý ve yanak yanaða deðdirirdi bizi sevda haspasý… utanýrdým, korkardýmda (zaman ayarsýz bir bombaydý ne zaman patlayacaðý belli olmayan… bir mayýn, nerede ve ne zaman üstüne basacaðýmý bilemediðim ) ayný sýnýfta okurduk, ayný sýrada…(okulun en ufak talebesiydim o zamanlar) ben bilmem kaç yaþ erken o bilmem kaç yaþ geç baþlamýþtýk okula… “ zeynep ablandan ayrýlma” diye tembih yemiþtim bir kere ayrýlýr mýydým hiç ?? o nerede ben orada…kaç kez kýzlar tuvaletine girmek isterken tokat yemiþim çetelesi yok bilemiyorum, alýþkanlýðýmdý ,bu alýþkanlýðýmýn adýný sevda koymuþtu haspa sevda ablam ;okulun delisi. tebeþirler çalardým diðer sýnýflardan ceplerime doldururdum ve yakalanýrdýmda… nasýl yakalanmayayým ki?? beyaz tebeþir veya pembe,mavi veya…siyah önlüðüme bir günah gibi yapýþýrdý tozlarý, günah koymuþum adýný bir kere ne kadar arýnýrsam gitmez, kulaklarým çekilirdi elbet, ama zeynep’in resmini çizmek duvara her þeye bedeldi...her gün bir teneffüsümü ona ayýrýrdým, onun resmini çizmeye...aranýrmýþ beni ,sorardý “neredeydin??” diye,sonra baþýmý alýrdý koltuðunun altýna “ayrýlma benden bir daha”…kuzusunu bulmuþ koyun giydi…kara gözlü…m… döverdi bazý zamanlar beni, bilirdim ki çok merak etmiþ belli… dinlemeliydim aslýnda onu ,ama onun içindi teneffüste kendimi yoka çekmelerim…bilemedi… bir sonraki teneffüste götürüp resmini gösterirdim “ sensin” diyemezdim “bu resim” … gülerdi cin ali kitaplarýndan aþýrýpta çizdiðim resimlere o gülerdi,ben utanýrdým …beðenseydi eðer mutlaka derdim “sensin” diye…ama nasýl beðensin ki o süpürge saçlýyý?? her þey güzeldi güzel olmasýna ya… ah o sevda ,ne vardý sanki yanaþtýrmasa ikimizi yanak yanaða, tunç a kesmese yanaðým,alýþmasaydým… bir gün komþu bir teyze geldi, periþandý ,öðretmene bir þeyler söyledi ve elinden tutup gitti zeynep’in tenhalaþtým, ýssýzlaþtým, …çizemedim o gün resmini , üþümüþtü ellerim. bir mahalle ötemizdeydi okul ve diðer aðabeylerle ablalarda suskundu, vardý bir þeyler…biz o yolu þen þakrak giderdik oysa, o gün uysal, baþý önde ne kabahat iþlediðimizi bilemeden… sokak kalabalýktý, bayatýlar doldurmuþtu kulaklarýmýzý bir ölü vardý sokaðýmýzda bu onun kalabalýðý (babaannemden bilirdim) hýzlanarak daldýk kalabalýða… o orada,bir köþesinde bahçenin, öylece kalakalmýþtý, yanýna gittik … babam ölmüþ diyebildi ancak… büzerek dudaklarýný sonra sarýldý kuzusunun boynuna…birileri akvaryumunu kýrmýþtý gözlerimizin, birileri yaðmur duasýna durmuþtu… o babasýnýn derdinde, ben o gelmediðinin… kýsa bir zaman sonra bir gece, bir feryatla yýkýldý sokaðýmýz… yakýldý tüm lambalar kim girdiyse bahçelerine aðýtlar karýþtý aðýtlara anneside terk etmiþti onu, uzaktan gördüm aðlamýyordu, anlamsýzdý ,göz yaþlarý mý tükenmiþti?? bir duvarýn dibinde, elleri koynunda kara kuru bir heykelcik…suskun… yanýna gittim beni bile görmedi… kuzusunu…annem sarýldý ona kara kýzýmýn kara yazgýsý diye aðýtlar yakaraktan… taþ gibi sessizdi, buza kesmiþti ,oysa daha annesi beklide soðumamýþtý… okul onsuz kaldý bir süre,ben onsuz kaldým,yavan bir ekmeði yer gibiydim o okul yolunu gidip, gelirken… (15 tatil derdik sömestre o zaman) karnesini ben getirdim…beklide bir bahaneydi,belki güler demiþtim,belki yine baþýmý alýr koynuna, belki yine döver çekinmeden götürdüm ama o sus pus… “yengem bakmayacak bana” demiþ anneme “izmir’e götürür belki abim”…(kulaklarýma inanmýyordum izmir…uzak çok uzak…ya ben???..)”bizde kalsa olmazmý bey??” derken annem öpmüþüm sevincimden ama “abileriyle konuþmak gerek” deyince babam küsmüþtüm… tüm sokak komþu emanetini sahiplendi býrakmadýlar kalacaktý,okuyacaktý ve zeynep sokaðýmýzýn kýzý olacaktý sevinmiþti, sevinmiþtik içinde kopan fýrtýnalardan bi haber çocukluðumuz… el ayak çekilince evlerinden ve kapýlarýna vurulunca kilit, defterleri,kitaplarý toparlanýp bize getirildi, artýk evin kýzýydý bir süre sonra yine açýldý gülmeðe baþladý, konuþmaya ve dayaklarýma el üstünde dolanýyordu artýk, kimse aratmak istemiyordu evlerini ona, sanki ben piþman gibiydim…iyi kýzdý,güzel kýzdý,sýcak kýzdý birde dayaklarý olmazsa …yinede seviyordum ben onu aslýnda iyi, güzeldi her þey taa ki o stajyer öðretmen beni sevene kadar ne vardý sanki hiç sevmeseydi, her sabah okþamasaydý saçýmý, yanaklarýmý okþamasaydý ve ne vardý sanki aþýk olmasaydým ona… dövülerek uyandýrýlýrdým uykulardan, dövülerek ekmek almaya giderdim, dövülerek sofraya oturtulup ,dövülerek karnýmý doyururdum ve yasaktý bana o zaman okullarda daðýtýlan marshall yardýmý yaðlar, süt tozlarý yasaktý, yoðurt varsa yerdik yoksa yok , camdan bakmam bile dayak sebebimdi… insafa geldiði günler sadece kulaðýmý çekerdi, korkardým bir yandan bir kulaðým büyük olacak diye… bir gün” gitsin artýk” dedim beyaz makara iplik kafamda kýzýla boyandýðýnda… sustu , gözleri doldu , “ben gideyim artýk” dedi “akþam amcam gelip abime telgraf çeksin” benden küsmüþtü,kuzusundan… ama ben içimden dememiþtim ki… akþama kadar ardýnca dolandým onun” gitme “ diye yalvardým, sustu bir þey demedi sonra birden “çok acýyor mu kafan” dedi ve aðlamaya baþladý…aðlaþtýk…”tamam “dedi “gitmeyeceðim, zaten istesem de göndermezler ki” hem gülüp hem aðlýyorduk…”o öðretmenle artýk konuþmaaaaa” dedi uzatarak dudaklarýný “ peki” dedim (dedim ama ben o öðretmeni gizlide sevdim,ondan habersiz, adý ihanet deðildi onun ve bir süre sonra anladým ki tadý anneymiþ…inci öðretmenimin gidiþine çok sevinmiþti …) sarýldý bana,yanaklarýný sürtüp yanaðýma…yanaklarýmda henüz ayva tüyleri… okul tatil olmuþtu, bizsiz kalacaktý üç ay… bir hafta sonu piknik dönüþümüzde bir adama koþup sarýldý, abisiymiþ izmir’den evleri satmaya gelmiþ ve onu alýp gitmeye …aðaçlar devrilmiþti içimde …”gidecek misin?” dedim …sustu…”anladým” dedim…baþýný yere eðmiþti bakamýyordu gözlerimize “biz ne kadar sýcakta olsak onlar onun ailesi” dedi annem…”hem onlar gelirler arada bir… arada bir biz gideriz”…inandým…(deðil aslýnda kendimi kandýrdým…)ne onun kimsesi (bir hayýrsýz abiden baþka)kalmýþtý bizim þehrimizde ,nede bizim kimsemiz vardý izmir’de …ben kendimi kandýrdým ve uzun zaman onun geleceðine inandým … okutmamýþlar, önce bir iþte çalýþmýþ…sonradan evlendirmiþler,çocuk yaþýnda karýþmýþ çocuklara…34 yaþýnda eþi býrakýp gitmiþ týpký babasý gibi 3 çocuðuyla beraber… zeynep çocukluðumun en acý hatýrasý…þimdi bir sesleniþ ötemde, seslensem duyacak beklide sustum …soluk alsam kokumdan tanýyacak kardeþsi nefesimi… soluðumu tuttum… zeyneb’im çocukluðum… zannetme unuttum … bir kara gözlüyü hep içimde hep diri tuttum… halen burnumda kardeþsi kokun… seni unutmadým … asi & mavi
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © asivemavi36, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |