Sabah internette "Bayram sabahlarý demli bir çay, su böreði, þeker isteyen çocuklar, bir telaþ bir koþturmaca. Köprü hep kalabalýk, bayram programlarý, kolonya ikramlarý, bayram harçlýklarý, ev gezmeleri, kýsa hâl hatýr sormalar, el öpenlerin çok olsunlar ve daha bir dolu küçük ayrýntý. Hayatýn üzerindeki 'pause' düðmesine dokunun... Kýsa bir süre için hayatý durdurun. Mutlu bayramlar" þeklinde baþlayan hazýr bir bayram mesajýna rastladým. Ýnsanlarý düþünmekten uzaklaþtýran, kalýplaþmýþ bu hazýr mesajlarýn samimiyetini hep þüpheli bulurum ama bu mesajda farklý bir þey dikkatimi çekti. "Pause" düðmesine dokunma tavsiyesiydi beni düþündüren.

Aslýnda dün olduðu gibi bugün de Müslümanlarýn basmalarý gereken düðme "pause" deðil, "reset" olmalý. Yeni bir baþlangýç yapmalý Müslümanlar. Eski hatalar, piþmanlýklar bir yana býrakýlmalý. Artýk kardeþ olduðunu hatýrlamalý, Allah'ýn ipine hep birlikte sarýlmalý; birlik olmalý.

Huzur içinde bir Ramazan yaþadýk. Rahatça ibadetlerimizi yerine getirdik. Peki vicdanýmýz rahat mý? Bir yanýmýz hep hastaydý ama biz neden hissetmedik? Bugün Arakan'da, dün Patani'de, Somali'de yaþanan ve yarýn bilemem hangi ülke Müslümanlarýnýn yaþayacaðý acýlarý yüreklerimizde hissetmemiz gerekmiyor muydu? Müslümanlar tek bir vücut gibi deðil miydi?

Peygamber(asm)'ýn sünnetini bile belli kalýplara hapsettik. O'nun gibi giyindik, O'nun gibi yedik. O’nda bizim için güzel örnekler vardý; O hep Kuran’ý yaþadý, ya bizler? Ýnsanlýðýn kurtuluþuna dair bize sunduðu onlarca reçeteden hangisini uyguladýk? Bir türlü þifa bulamamamýzýn sebeplerinden biri de bu deðil mi?

"Kalpte iman ve haset bir arada bulunmaz" buyuruyor Peygamber(asm). Ýçimizde bir Müslümana karþý nokta kadar su-i zan, kin ve haset barýndýrýyorsak, titrememiz gerekmiyor mu? Bu kadar mý þuursuzlaþtýk?

Mehmet Akif þu mýsralarý ile sesleniyor bize:

"Hiç sýkýlmaz mýsýnýz Hazret-i Peygamberden?

Ki uzaklardaki bir mü'mini incitse diken,

Kalb-i pâkinde duyarmýþ o musibetten acý,

Sizden elbette olur rûh-u Nebi dâvacý."

Diðer Müslümanlar ile aramýzýn açýlmasýna ve birlik ruhumuzun zayýflamasýna sebep olan kin, haset ve düþmanlýk duygularýný kalplerimizden söküp atmalý, yerine sevgi, tesanüd ve kardeþlik duygularýný yerleþtirmeli. "Eðer mü'min iseniz Allah'tan korkup-sakýnýn, aranýzý düzeltin ve Allah'a ve Resulü'ne itaat edin" (Enfal Suresi, 1) hükmü gereði dargýnlýklar bitmeli.

Bugün artýk geçmiþte yaþananlarý unutma, Allah’ýn ipine hep birlikte sarýlma, zorluklara birlikte göðüs germe, saflar halinde küfre karþý durma zamanýdýr. Vicdanýmýzý diri tutarak bir boynu çözme, aç yetimi ve sürünen yoksulu doyurma zamanýdýr. ‘Sarp yokuþ"u hep birlikte aþma zamanýdýr. Ýslam Alemi Asr-ý Saadet’in Muhacir ve Ensar’ý gibi kaynaþtýðý, dost ve kardeþ olduðunda; bütün bunlar gerçekleþtiðindedir asýl bayram.

Bediüzzaman için Ýslam birliði bir bayramdýr. Milyonlar “Allahu ekber” sadalarýnýn hep bir aðýzdan bütün dünyayý çýnlattýklarý bir muvahhidin bayramýdýr. Bediüzzaman bayramýmýzý tebrik ediyor ve gelecekte insanlýða bayramý getirecek olanýn Kur'an-ý Hâkim olduðunu müjdeliyor:

“Aziz, sýddýk kardeþlerim; Ruh-u canýmýzla mübarek bayramýnýzý tebrik ediyoruz. Ýnþallah, âlem-i Ýslâm’ýn da büyük bir bayramýna yetiþirsiniz. Cemahir-i müttefika-i Ýslâmiyenin kudsî kanun-i esasiyelerinin menbaý olan Kur’an-ý Hakîm, istikbale tam hakim olup beþeriyete tam bir bayramý getireceðine çok emâreler var." (Emirdað Lâhikasý)

Kur'an insanlarý özgür kýlmak, zayýf býrakýlmýþlarýn eziyet görmemesini istiyor. Müslümanlarýn yetime ve yoksula yardým etmelerini buyuruyor. Ve birbirlerine sabrý ve merhameti tavsiye etmelerini. Zulmü, kan dökmeyi, can yakmayý deðil, merhameti emrediyor. Kur'an ahlâkýnýn hâkimiyeti ile yeryüzündeki kan, ýstýrap ve acý denizleri Nur denizine, muhabbet denizine, sevgi denizine dönüþecektir.

Bayram sevinç günüdür. Bizler bu sevinci yalnýzca kendi kalplerimizde yaþamak yerine acý, gözyaþý, þiddet, savaþ, ekonomik zorluklar ve yoksulluðun gölgesinde yaþayan, bayram sevincine hasret din kardeþlerimizin kalplerine de ayný sevinci koysak?

"Beni bu bayramýmda aðlatmayýnýz, çabuk kalben tam barýþýnýz." (Þualar, Syf: 707)


Fuat Türker, Yeni Asya