Kendinden daha uyanýk insanlarý iþe aldýðýn zaman, senin onlardan daha uyanýk olduðunu kanýtlamýþ oluyorsun. -R. H. Grant |
|
||||||||||
|
Müjde dünya hayatýnda ve ahirette onlarýndýr. Allah’ýn sözleri için deðiþiklik yoktur. Ýþte büyük kurtuluþ ve mutluluk budur. (Yunus Suresi, 64) Bu müjde, peygamberler ve samimi müminler üzerinde sürekli gerçekleþir. Örneðin, Peygamberimiz (sav, "bir yoksul iken seni bulup zengin etmedi mi?" (Duha Suresi, 8) ayetinden anlaþýldýðý üzere dünya hayatýnda da nimetlendirilmiþtir. Ayrýca Kur’an’da Hz. Davud’a, Hz. Süleyman’a, Hz. Zülkarneyn’e, Hz. Ýbrahim ve ailesine de bu dünyada büyük bir mülk ve olanaklar verildiðinden söz edilir. Salih kullarýna dünyada nimet ve güzellik bahþetmesi ‘baðýþý çok olan, karþýlýksýz armaðan eden’ Allah’ýn deðiþmez bir kanunudur. Zenginlik, ihtiþam, güzellik ve nimetler cennet özellikleridir; Yüce Allah sevdiði kullarýna bu þekilde cenneti hatýrlatýr, cennet özlemlerini artýracak nimetlerin benzerlerini bu dünyada da onlar için yaratýr. Kendisinden yüz çeviren kiþilerin sonsuz azaplarýný henüz dünyadayken baþlattýðý gibi, samimi kullarý için vaat ettiði sonsuz güzellikleri de dünyadayken izletmeye baþlar. Tek dost olan Allah’ýn yardýmý ve desteði her an iman edenlerle beraberdir. Rabbimiz Kur’an’da "...elçisi ile müminlerin üzerine güven duygusu ve huzur..." (Tevbe Suresi, 26) indirdiðini bildirir. Bu, müminlerin Allah’ý anarak, O’nun rýzasý için çalýþarak ve tüm bunlarýn ahirette karþýlýðýný alacaklarýný bilmenin verdiði huzurdur… Yüce Allah’ýn, kendilerini görünmeyen ordularla ve meleklerle desteklediðinin ve bunlarýn, kendilerini Allah’ýn emriyle gözetip-koruduklarýnýn verdiði huzurdur… Ve O’nun yolunda yaptýklarý mücadelede galip geleceklerinin bilincinde olmalarýnýn verdiði huzurdur… Müminler, kadere kesin bir bilgiyle inanýrlar ve baþlarýna gelenlere "... Allah’ýn bizim için yazdýklarý dýþýnda bize kesinlikle hiçbir þey isabet etmez..." (Tevbe Suresi, 51) ayeti gereðince sabýr ve tevekkül gösterir, asla korkuya ve heyecana kapýlmazlar. Geçmiþi olduðu gibi, geleceði de yaratanýn Allah olduðunu bilmek tevekküllerini artýrýr. Bediüzzaman da dünyanýn yalnýzca bir hizmet mekaný olduðunu, insanýn zorluk ve güzelliklerle denemeden geçirileceðini ve sabretmesi karþýlýðýndaki ödülün de çok büyük olacaðýný bildirir: Þu dünya hayatý, imtihan meydanýdýr ve hizmet yurdudur; lezzet, ücret ve mükafat yeri deðildir. Madem hizmet yurdudur ve kulluk mahallidir; hastalýklar ve musibetler dini olmamak ve sabretmek þartýyla, o hizmete ve kulluða çok baþarý ve kuvvet verir. Ve her bir saati, bir gün ibadet hükmüne getirdiðinden þikayet etmek deðil, þükretmek gerekir. Evet ibadet iki kýsýmdýr: Birinci kýsým olumlu diðeri ise olumsuz. Olumlu kýsmý malumdur. Olumsuz kýsmý ise, hastalýk ve musibetlerde, musibetzede, za’fýný ve aczini hissedip, Rahman olan Rabbin’e yönelip, O’nu düþünüp, O’na yalvarýp halis bir kulluk yapar. Bu kulluða riya giremez, halistir. Eðer sabretse, musibetin mükafatýný düþünse, þükretse, o vakit her bir saati bir gün hükmüne geçer. Kýsacýk ömrü uzun bir ömür olur. Hatta bir kýsmý var ki bir dakikasý bir gün ibadet hükmüne geçer.( Risale-i Nur Külliyatý, Lemalar, s. 10) Müminler zor durumlarýn bir hikmet üzere yaratýldýðýný, güzel bir sabýr ve tevekkül gösterdiði takdirde bunlarýn kesintisiz bir ecir kaynaðý olacaðýný ve bu imtihanlarýn olgunlaþmak için büyük fýrsatlar olduðunu bilirler. Zorluklar karþýsýnda kararlýlýklarýndan ödün vermez, olumsuz yönde etkilenmezler. Hatta sabra ve tevekküle güç yetirebilmeleri nedeniyle, þevk ve heyecanlarý daha da artar. Ýnsan hata yapabilen bir varlýktýr. Mümin yaptýðý hatalar için Allah’a yönelir, baðýþlanma diler ve tekrarlamayacaðýna dair tevbe eder… Ýþte bu davranýþý Rabb’inin nimetlerine kavuþmasýna yol açacaktýr: Ve Rabbiniz’den baðýþlanma dileyin, sonra O’na tevbe edin. O da sizi, adý konulmuþ bir vakte kadar güzel bir meta (fayda) ile metalandýrsýn ve her ihsan sahibine Kendi ihsanýný versin. Eðer yüz çevirirseniz gerçekten ben, sizin için büyük bir günün azabýndan korkarým. (Hud Suresi, 3) Allah’tan baðýþlanma dilemek ve tevbe etmek samimi müminlerin önemli özelliklerindendir. Çünkü inanan insan bu davranýþlarýyla Rabb’i karþýsýndaki aczini, hatalarý ve eksiklikleri olduðunu kabullenip, o hiçbir þeye ihtiyacý olmayan Yüce Allah’ýn rahmetine sýðýnýyor demektir. Allah, güzel ahlaklarýnýn karþýlýðýný dünya hayatýnda da vererek, onlarý güzel bir hayatla yaþatýr. Ancak dünya hayatýndaki tüm güzellikler, sonsuz ahiret yurdu ile kýyaslandýðýnda deðerini tamamen yitirir. O halde insan kendisine bir hedef belirleyecekse, bu yalnýzca sonsuz ahiret yaþamý olmalýdýr. Fuat Türker
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |