Bugün dünya üzerinde ‘batýl’ ve insanlýk için ‘zararlý’ olan birçok fikir ve felsefi akým var. Tüm bu görüþleri savunan insanlarýn sayýsý ise oldukça fazla. Pek çok genç ise insanlýða zararlý düþüncelerin tehlikesinin farkýna bile varamayacak kadar ‘boþ’ ve ‘tuzaða’ düþecek durumda; farkýna varsa dahi bu tehlikeyi umursamýyor. Kendilerini bekleyen tuzaða karþý akýlcý bir þekilde karþý koyacak bilince zaten sahip deðiller.

Gençlerin bu duruma gelmesinde medyanýn rolünü görmezden gelemeyiz. Yazýlý ve görsel medyada yasadýþý yollarla servet sahibi olmuþ kiþiler, eþcinseller, hýzlý ve çýlgýn olarak lanse edilse de gerçekte sapkýn bir yaþam sürenler; cesur, çaðdaþ ve modern insanlar olarak tanýtýlýyor ve gençlere örnek olarak sunuluyor.

Gazete ve televizyonlar evlilik dýþý iliþkilere ve sorumsuzca yaþamaya gençleri özendiriyorlar. Toplumda cahil olan kesimler de bu kiþileri kendilerine örnek alýp, giyimlerini, yaþam felsefelerini, konuþma tarzlarýný taklit ediyorlar. Oysa özendikleri bu kiþiler genellikle ruhsal çöküntü içindeki cahil kimseler. Ancak birçok genç aklýný kullanmýyor ve bu gerçeði göremiyor. Gençliði nereye sürüklediðinin farkýnda deðilmiþ gibi ayný medya, bir baþka gün “gençlik nereye gidiyor?” þeklinde baþlýk atýyor, kendince gençlerin sorunlarýna eðiliyor.

Oysa gençlere çocukluklarýndan baþlayarak sevgi ve merhamet aþýlanmalý. Onlara onore edici ve güzel söz söylemeli. Hata yaptýklarýnda yumuþak sözle uyarýlmalý, hatalarý sürekli yüzlerine vurulmamalý.

Kur’an’daki ahlakýn yaþanmasý, sabrýn uygulanmasý önemli. Ýnsan zayýf bir varlýk. Bir anda öfkelenir, küser, üzüntü ve korku duyar, tedirgin olur, vesveselenir, kuþkulanýr. Bunlar ancak sabýr ve akýlla, dolayýsýyla Allah’ýn beðendiði ahlakla ortadan kaldýrýlabilir.

Ancak insanlýk son yýllarda inkara teslim oldu ve þeytanî/deccalî sistem gençliðe böyle bir dünya sundu. Bu belayý kaldýracak olan ise inançtýr. Bir araþtýrma sonucunun Associated Press’te yer alan ifadesiyle; “Birçok çocuk için inanç mutluluðun anahtarýdýr."

Gençlik çaðý, açýk zihinle derin düþünülebilecek çok deðerli bir yaþam dilimi. Gençler çevrelerine dinsizliðin getirdiði önyargýlarla bakmadýklarýnda, yaþamlarýnýn amacýný fark edebilir, ailelelerine ve topluma yararlý, güzel ahlaklý insanlar olabilirler.

Ýçinde yaþadýðýmýz döneme en büyük katkýyý saðlayacak olanlar, özellikle, imaný kalbine yerleþtirmiþ gençler. Allah’a karþý sorumluluðunu kavrayan, bunun için çaba gösteren genç, dünyanýn en büyük gücü haline gelir. Allah’a dayanan bu gücün önünde ise kimse duramaz.

Yeryüzüne hakkýn geleceði, batýlýn, zulmün ve karanlýðýn yok olacaðý, Kur’an ahlakýnýn güzelliklerinin tüm insanlar tarafýndan yaþanacaðý zaman yakýn. Bu dönem yaklaþtýkça, yaþanan küçük büyük her olay, lehte yapýlanlar kadar aleyhte yapýlan tüm faaliyetler Ýslam’a hizmet ediyor. Bu süreçte Allah’a gönülden iman eden gençler önemli rol oynuyor.

Þimdi; gençlik nereye mi gidiyor? Gençlik, ’mutluluðun anahtarý’ný artýk doðru yerde arýyor. Bazýlarý halen arýyor ancak bazýlarý bulmuþ. Bulanlar dalga dalga Allah’ýn dinine yöneliyor. Ýslam aleyhinde yapýlan tüm propaganda ve giriþimlere raðmen -Allah’ýn dilemesiyle-gençlik kutlu sonuca doðru ilerliyor.

Ve kimileri istemese de, Allah vaadini gerçekleþtirmekten baþkasýný istemiyor:

Aðýzlarýyla Allah’ýn nurunu söndürmek istiyorlar. Oysa kafirler istemese de Allah, Kendi nurunu tamamlamaktan baþkasýný istemiyor. (Tevbe Suresi, 32)

... Allah, Kendi nurunu tamamlayýcýdýr; kafirler hoþ görmese bile. (Saff Suresi, 8 )