Güzel birþeyin fazlasý harika olabilir -Mae West |
|
||||||||||
|
Gün ýþýðýnýn gözleri aydýnlattýðý gibi, çayýn þuasý da sözleri aydýnlatýr. Buðulu iklimlerde sohbet, daha bir kavi daha bir içtendir; engine açýlmýþ bir yelkenli gibi süzülür gider. Çayýn zarafeti, muhabbet edenlerin hâletlerine yansýr. Mecliste, hodgâmlýða , kabalýða yer kalmaz. Nezaket ve nefaset ýtýrý yayýlýr çayýn buðusuyla beraber. Çayýn ýtýrýný soluyanlar, güzel görmeye, güzel düþünmeye baþlarlar. Hayattan lezzet almanýn kapýsý açýlýr onlara sonuna kadar. Çay, dem alýrken dostluklar da dem alýr. Kem nazarlarý flulaþtýran çay buðusu, has bakýþlarý cilalar. Naz ve haz kaynaþýr çaydaki iksirle. Çay, zamana iliþtirilen güldür biraz da. Çayý yudumlayanlar, teri ve teni gül kokan sevgiliyi yâd eder ona selam gönderir. Selam bir þekilde yerine ulaþýr . Çölde kum taneleri gülümser, hurma dallarý fýsýldaþýr. Gönlü sevgililer sevgilisine payitaht olanlar ona mihmandarlýk yapan Medine’ye imrenir… Çay, ateþten ziyade gönül ateþinde demlenir. Muhabbet coðrafyasýnýn her karýþý çayýn nadide ýtýrýný solur. O coðrafyada nefes alýp verenlerin gözleri ýþýr. Bir muþtudur çay, zamana zemine. Çay seremonisi öyle külfetli bir tören de deðildir bizim coðrafyamýzda. Türk’ün çay geleneði sadedir,alçak gönüllüdür, berraktýr. Demini hakkýyla alan çay güzelliði terennüm ettirir hazýrlaya de içene de. Ona bazen, gürül gürül yanan bir sobanýn üzerinde fokur fokur kaynarken, bazen bir semaverin deruni iniltisi eþliðinde rast gelirsiniz. Nerede rastlarsanýz rastlayýn, yanýnda dizili ince bellilerin arz-ý endamý cezp eder öncelikle. Sonra ,üzerinde halelenen buðuya takýlýr gözünüz. Kapýlýrsýnýz büyüsüne seyre dalarsýnýz bir müddet. Hayalinizde zaman nakýþlanýr dem güzelleþir. O nazenini size dost bir ses “?”çay alýr mýsýnýz diye takdim etmeye kast ettiðinde, yüzünüze belli belirsiz bir tebessüm halesi yayýlýr, siretinizdeki güzellik suretinize yansýr. Tevazu ve içtenlikle ikram edilen çayýn sýcaklýðýnda, bir sohbet baþlayýverir. Dostluk ve ünsiyet yelkenlisi açýlýr enginlere. Çayýn iksiri yayýlýr havaya. Yelesi ipekten atlar kanatlanýr ipekten ibriþimdendir an. Huzurun boy verdiði iklimde artýk kemliðe yer yoktur. Çay ilaçtýr, çay bengisu usaresi taþýr özünde sanki… Ankara, 21.12.2011 Ý.K
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ýbrahim Kilik, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |