Ýnsanlar yalnýzca yaþamýn amacýnýn mutluluk olmadýðýný düþünmeye baþlayýnca, mutluluða ulaþabilir. -George Orwell |
|
||||||||||
|
Dünya üzerinde yaþamýþ tüm insanlar, hesap günü diriltilirler. Ancak inkar edenler için o an oldukça zorlu bir zamandýr. Diriliþ anýnda inkarcýlar, "Eyvahlar bize, uykuya-býrakýldýðýmýz yerden bizi kim diriltip-kaldýrdý? Bu, Rahman (olan Allah)ýn va’dettiðidir, (demek ki) gönderilen (elçi)ler doðru söylemiþ." (Yasin Suresi, 52) diyerek þaþkýnlýklarýný dile getirirler. Ardýndan gözleri yuvalarýndan fýrlar ve "Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik, hayýr, bizler zalim kimselerdik" (Enbiya Suresi, 97) derler korku içinde. Aðýzlarýndan çýkan "eyvah" sözü büyük piþmanlýðýn ifadesidir. Dünya hayatýnda kendilerini uyaran insanlarýn doðru söylediklerini, ölümle birlikte yok olmadýklarýný, yeniden diriliþin gerçek olduðunu, uyarýldýklarý herþeyin baþlarýna geleceðini kavrarlar. Dünya hayatýnda Allah’ýn rýzasýný kazanmayý ve O’nun azabýndan sakýnmayý hiç düþünmemiþlerdir. Allah’ýn gücünün ve varlýðýnýn kanýtlarý bu denli açýkken onlar yüz çevirmiþlerdir. Dahasý Allah eþsiz merhametiyle onlara zaman zaman hatýrlatmalarda da bulunmuþ, hoþnutluðunu kazanmanýn yollarýný da göstermiþken... Kaçýrdýklarý fýrsatlarý düþündükçe piþmanlýk duygularý daha da þiddetlenir. Ellerini ýsýrarak þöyle derler: "Ah keþke, elçiyle birlikte bir yol edinmiþ olsaydým, vah yazýklar bana, ne olurdu da filaný dost edinmeseydim. Çünkü o, gerçekten bana geldikten sonra beni zikirden (Kur’an’dan) saptýrmýþ oldu." Þeytan da insaný yapayalnýz ve yardýmsýz býrakandýr. (Furkan Suresi, 27-29) Dünya hayatýnda çok deðerli gördükleri çocuklarýndan, eþlerinden ve anne babalarýndan kaçarlar. Ne akrabalýk ne de dostluk baðlarý kalmamýþtýr. Yaþadýklarý korku öyle þiddetlidir ki, Allah’ýn azabýndan kurtulabilmelerine karþýlýk oðullarýný, eþlerini ve kardeþlerini fidye olarak vermeyi bile isterler. Ancak hayýr; hiçbiri kabul edilmez. Bugün tüm bu çabalar sonuçsuzdur. Ýnkarcýlarýn korku ve dehþet içinde yaþadýklarý o an, müminlerin coþkuyla bekledikleri andýr. Yüzleri, inkarcýlarýn "toz bürümüþ, karartý sarýp kaplamýþ" yüzlerinin aksine apaydýnlýktýr ve onlar sevinç içindedirler. O gün sahip olunan en deðerli þey, Allah’ýn hoþnutluðu amacýyla yaptýklarý salih amellerdir. Dünyada yýðýp biriktirenler, servetlerini Allah yolunda harcamayanlar, bugün yoksuldurlar. Allah Kur’an’da, "davranýþ (ameller) bakýmýndan en çok hüsrana uðrayacak olanlarý size haber vereyim mi?" "Onlarýn, dünya hayatýndaki bütün çabalarý boþa gitmiþken, kendilerini gerçekte güzel iþ yapmakta sanýyorlar." Ýþte onlar, Rablerinin ayetlerini ve O’na kavuþmayý inkar edenlerdir. Artýk onlarýn yapýp-ettikleri boþa çýkmýþtýr, kýyamet gününde onlar için bir tartý tutmayacaðýz. (Kehf Suresi, 103-105) buyurur. Onlarýn zaman zaman yaptýklarý güzel davranýþlar da inkar ettikleri için boþa gitmiþtir. Ahiretten yana kuþkuda olduklarýndan, dünyada nefislerinin bencil tutkularýný gözetmiþ, mal yýðýp biriktirmiþ ancak þimdi hazýrlýksýz yakalanmýþlardýr. Bugün ise din günüdür; "mü’mini kafirden, haklýyý haksýzdan ayýrma" günüdür. (Saffat Suresi, 21) Allah’ýn kendilerine bir kavuþma zamaný tespit etmediðini zannedenler, Rabb’lerine sýra sýra sunulurlar. Önlerine kitap konulur. Tüm suçlu-günahkarlar dehþet ve korkuya kapýlýrlar. "... Eyvahlar bize, bu kitaba ne oluyor ki, küçük büyük býrakmayýp her þeyi sayýp-döküyor?" (Kehf Suresi, 49) derler. Vicdanlarýný susturarak yaptýklarý nankörlükler ve kötülükler ortaya dökülür. Yapýp ettiklerine kendileri de þahit olurlar. Artýk kim zerre aðýrlýðýnca hayýr iþlerse, onu görür. Artýk kim zerre aðýrlýðýnca bir þer (kötülük) iþlerse, onu görür. (Zelzele Suresi, 6-8) Ýnkarcýlarýn, ölüm melekleri tarafýndan yüzlerine ve sýrtlarýna vurularak canlarýnýn alýnmasýyla baþlayan "beli büken iþler" zincirleme devam eder. Onlarý þimdi bir yýkým daha beklemektedir. Kitaplarýn verildiði an... Müminler kitaplarýný sað taraftan alýrken, kitaplarý sol taraftan verilen inkarcýlar o anda toprak olmayý dilerler. Nebe Suresi’nde inkarcýlarýn piþmanlýk içinde, "bana keþke kitabým verilmeseydi", "hesabýmý hiç bilmeseydim", "keþke ölüm her þeyi kesip bitirseydi", "ah, keþke ben bir toprak oluverseydim" dedikleri bildirilir. Dünyadayken yakýnlarýnýn arasýnda sevinç içinde olan, Rabb’lerine dönmeyeceklerini zanneden bu kiþiler, en þiddetli piþmanlýðý yaþar, yok olmayý çaðýrýrlar. Þimdi hesap anýdýr. Tüm insanlar dünyada yapýp ettiklerinden sorgulanacaklar ve haklarýnda hüküm verilecektir. Müminler kolay bir hesaba çekilirler ancak inkarcýlarýn hesabý son derece zorlu olur. Allah’ýn Kur’an’la bildirdiði buyruklara uyup uymadýklarýyla, erteledikleriyle, göz ardý ettikleriyle, nankörlükleriyle kýsacasý gaflet içinde tükettikleri yaþamlarýnýn her aný ile ilgili olarak sorgulanýrlar. Dünya hayatýnda Allah’tan uzak yaþam sürmelerine mazeret olarak söyledikleri samimiyetsiz sözleri burada söyleyemezler. Çünkü özür beyan etmelerine izin verilmez; o gün sesler kýsýlmýþtýr. Müminlerin yaþadýklarý neþe ve mutluluðu gördükçe, inkarcýlar daha da büyük bir piþmanlýk duyarlar. Çünkü dünyadayken müminlerle alay etmiþ, onlarý "düþük akýllý" olarak nitelendirmiþ ve onlarýn çaðrýlarýndan yüz çevirmiþlerdir. Artýk Kur’an’daki ifadeyle "duyarlý teraziler" ortaya konur. Allah’ýn sonsuz adaleti tecelli eder; hiç kimse hiçbir þeyle haksýzlýða uðramaz. Bir hardal tanesi bile olsa teraziye getirilir. Ýnsanlar kitaplarýndaki amellerine göre sonsuz cennete ya da sonsuz cehenneme girerler. Müminler için sonsuz kurtuluþ ve mutluluk yurdu cennetin kapýlarý açýlýr. Melekler onlarý "selam"la karþýlarlar. Ýnkarcýlar ise kazandýklarý dolayýsýyla müstahak olduklarý yeri dehþet içinde anlar, korkuyla titrerler. Gidecekleri azap dolu mekan, "haviye"dir. Ýþte, kimin tartýlarý aðýr basarsa, Artýk o, hoþnut olunan bir hayat içindedir. Kimin tartýlarý hafif kalýrsa, Artýk onun da anasý (son duraðý) "haviye"dir (uçurum). Onun ne olduðunu (mahiyetini) sana bildiren nedir? O, kýzgýn bir ateþtir. (Kaari’a Suresi, 6 –11)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |