• ÝzEdebiyat > Deneme > Unutulamayan Dönemler |
61
|
|
|
|
Bana diktatörlüðün olmadýðý bir yer gösterin. Ýnsaný insanlýktan çýkaran, terörist yapan bu düzenin sorgulanmasý, yargýlanmasý, sonlandýrýlmasý ve yeni bir dünya düzeninin kurulmasý umuduyla… |
|
62
|
|
|
|
BAYRAM
Bayramlar ilk önce çocuklara gelirdi. Heyecanýyla, saflýðýyla, güzelliðiyle tüm merakýyla.
Onlardan anlardýnýz bayramýn önemini, tadýný, ruhunu. Küçükler ve annelerinin gözünde bir
türlü büyümeyen küçükler de dâhil.
|
|
63
|
|
|
|
....adým benon iki inci adým tofik, ben oradan çýktýðýma 63 yýl oldu. 77 yaþýmdayým. þimdi ise ermenistanda yaþýyorum, ben okula heç gidemedim. ben benden öðrenmiþim biraz okuyup yazmayý, yazilarým eyi deyilsede gusuruma bakmayasýnýz.... |
|
64
|
|
65
|
|
|
|
Ýnsan: korkak, cesur, kahraman, savaþçý ama düþman ama dost, sevgi ve nefretin çatýþmalý macerasýnýn baþ aktörü… Ýnsan-insan çeliþkisi ve insan-doða çeliþkisi: insanýn insanla savaþýmý ve insanýn doðayla rekabeti: tarihin döngüsü bu sonsuz ikilemin devinimleriyle doludur. |
|
66
|
|
|
|
Türkiye'de yediden yetmiþe herkesin tanýyýp sevdiði Türk Halk Müziðinin Ulvi çýnarý Ali EKBERÇÝÇEK Ustanýn bize býraktýðý ölümsüz eserlerini her daim yad etmeyi boynumun borcu olarak telakki ettiðim için Ona minnet ve þükranlarýmý sunmayý amaçladýðým ve kýsa bir anlatýmla da olsa Onun emsalsiz kiþiliðini ve muazzam sanatýný anlatmaya çalýþtýðým bir deneme yazým |
|
67
|
|
|
|
Kim zaman zaman çocukluðuna dönmek istemez ki.. Hele ki aný biriktirmeyi sevenler.. Hele ki içindeki küçük çocuðu hep bir yerlerde saklayanlar.. Hele ki bazen büyük olmaktan sýkýlanlar.. Bu mektup da tam oradan yola çýktý.. |
|
68
|
|
|
|
BAYRAM
Bayramlar ilk önce çocuklara gelirdi. Heyecanýyla, saflýðýyla, güzelliðiyle tüm merakýyla.
Onlardan anlardýnýz bayramýn önemini, tadýný, ruhunu. Küçükler ve annelerinin gözünde bir
türlü büyümeyen küçükler de dâhil.
|
|
69
|
|
|
|
1 yýldýr acýlarýmý dindirip, beni hayata baðladýðýn için, karþýlýksýz sevgin için teþekkürler miniðim.. |
|
70
|
|
|
|
Uyanýn, bugün 18 Mart, 18 Mart’a uyanýn. Zafere uyanýn, Türk’ün benliðini kanýtladýðý gündür bugün. |
|
71
|
|
|
|
Geçenlerde emekli bir doktor amcamýz anlatmýþtý. Doðuya mecburi hizmete atandýðý günlerde bir mezraya hasta bakmaya gitmiþ. Akþam yemek ikram edip misafir etmiþler karlý havada. Saat 12’leri geçmesine raðmen ev halkýnýn yatmadýðýný görünce, ‘Siz kaçta yatýyorsunuz ?’ diye sormuþ. Evin yaþlý ninesi ‘Gece ikide buradan tiren geçer. Nadiren de olsa yolcu iner. Bizim evden baþka da göreceði ýþýk yoktur. Eðer inen olursa,ýþýðýmýzý görür,gelir,biz de onu sabaha kadar misafir ederiz. O yüzden kýþ geceleri ikiye kadar yatmayýz.’ demiþ.Donduran soðuklar bile,sýcacýk incelikler serpermiþ insanlarýn kalplerine. |
|
72
|
|
|
|
Bir toplum gericiliðin karanlýk bataklýðýna bir kez batarsa, bir daha kolaylýkla o karanlýk bataktan çýkamaz ve her gün kendinden farklý düþünen aydýnlarýný katlederek daha da bataklýða saplanýr.. Burada bu karanlýðý savunan güruhun bey...nini bozan neydi? Asýl sorgulanmasý gereken anlayýþ bu iken; birkaç çaresiz insaný tutuklayýp sorgulamak, ayrýca insanlýða karþý iþlenen bir ayýp ve ayrý bir suç! Çünkü kendine hakaret edildiðini düþünen o birkaç insan yerine asýl suçlu bu hoþgörüsüzlüðü ve yalnýzlýðý o insanlara dayatan sistemdedir.
|
|
73
|
|
|
|
Tek bir yýldýz dahi þavkýmýyor karanlýðýnda
gecelerimin.Hafýzalarýn duldasýz zulasýnda, ýlgýn
kokuþlu günler biriktiriyorum bir gün dönersin
umuduyla.Samimiyetsiz tebessümler dudaklarýmda intihar ederken, derin bir acý, içten bir özleyiþ ve sýð
düþünc |
|
74
|
|
|
|
Dünyanýn en eski yerleþim birimlerinden olan bu bölgedeki Sodom ve Gomore Þehirlerinin kalýntýlarý ile Kumran Maðaralarý yazmalarý(Lut Gölü Yazmalarý) esrarýný korumaktadýr. Dünyanýn bu deniz seviyesinden alçak alaný tarihi geçmiþindeki nice sevap ve günahlarýyla ayakta olup yaþamaða devam etmektedir. Ýsrail’in sanayi artýklarý ve küresel ýsýnmayla aþýrý buharlaþan göl fiziki olarak can çekiþmektedir. Dün azgýn topluklarý ilahi dengeye uymadýklarý için ilahi kaynaklarda belirtilen cezaya çarpýlmýþlardýr. Bu günün modern geçinen sapkýnlarý da ne yazýk ki Ortadoðu’nun bu coðrafyasýnda huzurdan uzak gölün fiziki olarak git gide ölümüne sebep olacaktýrlar. Kanýmca ilahi dengeye uymayan toplumlara verilebilecek en güzel ceza bu olsa gerek, göl de bizden çok sonraki tarihlerde de esrarýný koruyacaktýr.
|
|
75
|
|
|
|
"Baðrý can dolu bir yarýmadada kimsenin bilmediði bir vadideyim. Sessizlik gökleri inletiyor. Cýrcýr böcekleri ve türünü bilmediðim onlarca kuþun anlayamadýðým canhýraþ feryatlarý sayesinde nefes alýþýmý duyamýyorum sadece..." |
|
76
|
|
|
|
Çanakkale askeri sadece kendini düþünmüyordu. Kendini koruduðu kadar düþman askerini de koruyordu. Yaralý düþman askerini, kurtulmasý için saatlerce kucaðýnda taþýyan askerimizin yaptýðýný bütün dünya biliyor…
Buna benzer o kadar çok hikâyeler var ki Çanakkale Savaþý’nda… Bir araþtýrmacý yazar bunlarý yazmaya kalksa ciltlerce kitap tutar…
Ýþte, dün bu hikayelerden birini de Pamukkale Üniversitesi Öðretim Görevlilerinden Doç Dr Yusuf Ziya Bildirici’nin hesabýnda güzel bir Çanakkale Hikayesi okudum. Sayýn Bildirici ile de görüþmem üzere bu hikâyeyi sizlerle paylaþmak istedim. |
|
77
|
|
|
|
‘Gözlerim Assos benim..’..Bulutlara uzatýyorum ellerimi../Ufukta incelen çizgiyle../ Lesbos (Midilli) geceden yazýlan þiirini okuyor gökyüzüne../Güneþ parýltýsýnda seviþiyor deniz../ |
|
78
|
|
|
|
Bir yarým býrakýlmýþlýklar vardý. Bugün çoktan beri yazmadýðýmý düþünerek hayýflandým. Oysa ki þarkýda ki gibi ne güzel baþlamýþtý hikaye... |
|
79
|
|
|
|
Ben bol þekerli bir Türk kahvesi yaparým sesinde köpüklenen. Mutfak camýndan gelip geçenleri seyrederken, telvemizde geçmiþe rastlarýz bakarsýn. Alýnmam gülüp geçersen… |
|
80
|
|
|
|
...dostlarýmdan gizli senin için satýlýga çýkýyordu degerlerim, bense miyadý dolmuþ bir roman gibi rafa kaldýrýyordum herþeyi ve neyazýk Teke sakallý bir züpbe dokunuþuydu artýk ellerim. |
|