• ÝzEdebiyat > Deneme > Unutulamayan Dönemler |
21
|
|
|
|
Baþka zamanlara ertelendik.
Zamansýzlýkta kayboluyorum.
|
|
22
|
|
|
|
Bir reel video kadar kýsa anlatýlan, romanlar kadar uzun çabalarýn sonucu oluþan kýsacýk bir hayat, kocaman bir hayal....
|
|
23
|
|
|
|
Bir rüya görüyorsunuz; televizyonda gördüðünüz her þeyi satýn alýp kullanma, asla gidemeyeceðiniz konserlere gidip dans edebilme hakký ve asla ölmeyeceðiniz bir nüfus cüzdaný veren bir dünyadasýnýz desem. Daha da ötesi bunun gerçek bir rüya olduðunu söylesem. |
|
24
|
|
|
|
Geldiler…
Sözü þerh edip renk katmaya geldiler. Daha iyi anlaþýlsýn diye sözler sayfa sayfa nakýþladýlar kitaplarý. Aþk hikâyelerinin duygusallýðýný, fabllerin öðreticiliðini, efsanelerin hayalperestliklerini ve siyerlerin kutsallýklarýný kendi anladýklarý þekilde resmettiler, daha iyi anlayalým diye okuduklarýmýzý.
|
|
25
|
|
|
|
97 yýlýnda Ýstanbul’a yeni gelmiþ henüz 17, yaþýnda her iþi koþarak; heyecanla, aþkla ve þevkle yapmaya gayret gösteren bir gençtim… O yýllarda Ortadoðu Gazetesi’nde iþe girmiþ henüz 2-3 aylýk bir emekçiydim.
|
|
26
|
|
27
|
|
|
|
Akþam evde baðdaþ kurup oturacaðým ve çocukluðumdaki gibi yýldýz þehriyeleri suluboya ile rengarenk boyayarak kolyeler yapacaðým. Dilimde
eski bir reklam þarkýsý olacak. BÝZ PIYALECÝYÝZ, ONLAR PIYALECÝLER, SÝZ PÝYALECÝMÝSÝNÝZ.???… PIYALEEEE...
|
|
28
|
|
|
|
Her insanýn yemek, kitap, renk zevki farklýdýr. Hani bilmiyorum ama acaba aðýz tadýna benzer bir zihin tadý da var mýdýr insanlarýn? Mutlaka olmalý diye düþünüyorum… Yoksa insan okuduklarýný, gördüklerini; “iyi, “güzel”, “çirkin” ve “kötü” diye nasýl ayýrabilir ki? |
|
29
|
|
|
|
Onun senin kucaðýna, seninde onun yanaðýna yabancý olduðun; kötü tasarlanmýþ bir parkta bir kereliðine ve sadece on beþ dakikalýðýna iki buçuk yaþýnda bir kýz çocuðunu öpüp koklamaktýr aþk. Bir on beþ dakika daha kokusunu alabilmek için kalan ömrünü verme |
|
30
|
|
|
|
hesaplaþmalarým arttýkça yani,uzaklaþýp gittim tanrýdan... |
|
31
|
|
|
|
Utanmadan karþýsýna geçip ilk önce baþýmý deli gibi saða sola salladýktan sonra, saçlarýmý bir güzel daðýtmýþ, hatta ellerimle þöyle bir de karýþtýrýnca,
Benim Rapunzele benzeyen at yelesi iþin içinden çýkýlmaz bir hal almýþtý.
Elinde tarakla ardýmdan k |
|
32
|
|
|
|
Geçmiþe kýs bir yolculuk...Depreþen hatýralar, kýrgýnlýklar, kýzgýnlýklar.... |
|
33
|
|
|
|
Ateþin denizden çekildiði akþam kadar selametli bir gecenin otaðýndayým þimdi. Kýyamet geçirmiþ halimi nasýl anlatabilirim ki bilmiyorum! Aracýn camýndan baktýðým her þeyde Leylim var, özüm var, sözüm var… Gözlerim gönlümden akan kana doymadý bu gece! O mu benden zalim, ben mi ondan zalim bilemedim, bilemeyeceðim… |
|
34
|
|
|
|
Sadece çok özel bir yazý diyeyim kafi |
|
35
|
|
|
|
2007 de kaleme aldýðým toplumsal içerikli önemli bir yazým ... Hala güncelliðini koruduðu ve günümüz bazý hadiselerine ayna tuttuðu için tekrar gündeme taþýmayý uygun buldum. |
|
36
|
|
|
|
Neden Söðütlü? Bileniniz varsa beri gelsin…
Büyüklerimizin anlattýklarýna göre; Söðütlü Camii çok büyük cenderelerden geçmiþ. Malatya mimarisinin en önemli örneklerinden olan Söðütlü Camii, bazen memleketin en tanýnmýþ Hoca Efendilerin vaaz-ý nasihatlerine þahit olmuþ bazen de cezaevi olarak kullanýlmýþ. Hatta bir zamanlar han olarak, ahýr olarak kullanýlmýþ olup, cezalandýrýlmýþtýr...
Bu açýdan bakýldýðýnda Söðütlü Camii, Cumhuriyet döneminin en büyük tanýk eserlerinden biridir. Dünümüzü bu güne taþýyan bu tarihi dokunun aslýnda koruma altýna alýnmasý, yýkýlmamasý gerekiyordu…
Ama maalesef yýkýldý!..
Hem de tüm gizemli tarihi izleriyle birlikte yýkýldý ve tarihin geri getirilemez çöp tenekesine atýldý.
Neden Söðütlü? Bileniniz varsa beri gelsin…
Büyüklerimizin anlattýklarýna göre; Söðütlü Camii çok büyük cenderelerden geçmiþ. Malatya mimarisinin en önemli örneklerinden olan Söðütlü Camii, bazen memleketin en tanýnmýþ Hoca Efendilerin vaaz-ý nasihatlerine þahit olmuþ bazen de cezaevi olarak kullanýlmýþ. Hatta bir zamanlar han olarak, ahýr olarak kullanýlmýþ olup, cezalandýrýlmýþtýr...
Bu açýdan bakýldýðýnda Söðütlü Camii, Cumhuriyet döneminin en büyük tanýk eserlerinden biridir. Dünümüzü bu güne taþýyan bu tarihi dokunun aslýnda koruma altýna alýnmasý, yýkýlmamasý gerekiyordu…
Ama maalesef yýkýldý!..
Hem de tüm gizemli tarihi izleriyle birlikte yýkýldý ve tarihin geri getirilemez çöp tenekesine atýldý.
|
|
37
|
|
|
|
Doðu’da kilim demek; ilim demektir, aþk demektir, suskunluðunu gergef gergef kilime iþleyerek maþukuna sessizce gönderilmiþ mektup demektir…
Bilirsiniz “kilim” üzerine türküler bestelenmiþ…
"Sevdiðine sözü olan kilim dokur,
Kilimin dilinden ancak anlayan okur. |
|
38
|
|
|
|
Ve eðer sorarlarsa;
Üzerinizde gezindðiniz o topraðýn altýnda
Bugün kaybettiðiniz..
Ýman,ahlak,cesaret,iffet,azim,mücadele,sabýr gibi deðerlerin timsali
“Tarihi abideler” yatýyor dersiniz..
|
|
39
|
|
|
|
Geçmiyordu hiç bir þey, yaþamdan yana aldýðýmýz her bir yara kalýyordu, belki pas tutuyor, belki küfleniyor fakat yinede duruyordu içimizde bir yerlerde.
Ve iþin acý yaný, her gün bir yenisi daha ekleniyordu aldýðýmýz yaralara...
|
|
40
|
|
|
|
Bayramlar, Ramazanlar ve özel günler hep güzeldir. Güzel olduðu için güzel yönleri hatýrlanýr. Kötü olan silinip gider akýldan.
Küçüklükten kalan hatýralar sarar belleðinizi. Çocukluk günlerinde yaþadýðýnýz bayramlar, Ramazanlar unutulmaz hiç. |
|