• ÝzEdebiyat > Deneme > Sanat |
41
|
|
|
|
Menkýbe Kitaplarý din büyüklerinin hayat hikâyelerinden kesitler sunan bir nevi biyografi kitaplarýdýr |
|
42
|
|
|
|
Cemil Meriç’in anýsýna saygýyla diye baþlamýþtým Tecrit isimli þiirimin satýrlarýna. Sevgili dostlarýmla onun hissettirdiklerini paylaþmak istedim ve çok güzel mesajlar aldým. Ancak bir üstadýmýn önerisiyle þimdi sizinle biraz Cemil Meriç’i ko |
|
43
|
|
|
|
Berneva, hýrçýn ve anlaþýlmaz imgeler, muðlak ifadelerle deðil; mümkün olduðunca yalýn ve yükünü atma gayreti içinde bir safiyanelikle yöneliyor sözün yurduna. Sözü beþikte bilerek, söze hürmet ederek kuþanýyor mýsralarý, anlamý sertac ederek ahengin o ferah eþiðinden mütevekkil geçiyor. |
|
44
|
|
|
|
Malatya Basýn-Yayýn Tarihi kitabýn müsveddesi bile beni heyecanlandýrdý.
1930’ladan beri Malatya’da yayýnlanan tüm gazete, dergi, mecmua… ne varsa, hepsini, bir araya getirmiþ kitap yapýyor Kemal Deniz.
Yalnýz gazete, dergi deðil, radyo, televizyon… basýn-yayýn adýna ne varsa, hepsi var Kemal Deniz’de…
Hatta belediyeler dâhil, Malatya’nýn merkez ve belde belediyelerinin de ne kadar yayýn organý varsa hepsini araþtýrmýþ, bulmuþ, toplamýþ ve “Malatya Basýn-Yayýn Tarihi Kitabý” adýyla Malatyalýlarýn hizmetine sunacak…
Kitabý okuyup da heyecanlanmamak elden deðil.
Zira o kitapta, Malatya’da 80 yýldan bu yana ne olmuþ, ne bitmiþ, neler yazýlýp-çizilmiþ her þey mevcut…
Az çok kendini yazý hayatý içinde bulan herkes, tüm Malatyalýlarýn ismini, zikrini, fikrini o kitapta bulmak mümkün…
|
|
45
|
|
|
|
Muhteþem Süleyman’ýn muhteþem mimarý Sinan gibi..Eserleri de kendileri gibi saðlam ve muhteþem...
Temelinde devþirme denilen bir usul de olsa, eðitim sisteminin Osmanlý’da ne kadar ileri olduðunu, yetenek ve çalýþmanýn nasýl ödüllendirildiðin |
|
46
|
|
|
|
Anladýn mý? Divane, vuslat cismani deðil görmek görüþmek deðil,bulmak kavuþmak deðil. Visalin zevkini hicranýn elemine gizledik. Ta ki sevinçler kedere mahkum olsun. Aþýk maþukta deðil, aþkýnda meftun olsun. |
|
47
|
|
|
|
Sokakta görseniz baþýnýzý çevirip de bakmayacaðýnýz, biradan göbeði çýkmýþ, saçlarý dökülmüþ, orta yaþýn üstünde, memur emeklisi kýlýklý adam, saksafonu üflemeye baþladýðýnda bir anda ‘ilaha’ dönüþür. |
|
48
|
|
|
|
Orhan Veli:’’Kolayca okunabilen þiirin kolayca yazýldýðýný mý zannediyorsunuz ?’’ derken ne kadar haklý . Bir þiirin doðmasý için ne çok sancý çekildiðini ancak þiire hakkýný vermek için saatlerini harcayanlar bilir. Sözcük seçiminden, estetiðine; biçeminden biçimine kadar bir arayýþtýr þiir. Bir öykü, bir roman yazabilecek kadar derin ve kapsamlý bir duyguyu/ düþünceyi dizelere yerleþtirebilmektir þiir. Bir fýrtýnaya yakalanýp savrulmayý göze alabilmektir þiir. Bazen günlerce sürecek bir serüvenin içimizdeki son tortusunu anlatacak kadar sabýrla beklemeyi bilebilmektir þiir. |
|
49
|
|
|
|
Bu kýsa yazýda Batý ile Doðunun kahve ile ilgili anlayýþýndan ve sergüzeþtinden bir katre sunmaya çalýþtým. Benim yaptýðým ummandan bir damla su alýp sakalýk yapmaktan öteye geçmese de. Çorbada tuzumuz bulunsun babýnda. Kahveniz bol köpüklü olsun;gönlünüz þen, baðýnýz gülþen efendim. Hayatýnýzda kahve acýsýndan baþka acý bilmeyesiniz |
|
50
|
|
|
|
Deneme amaçlý olarak hazýrladýðým þiir kitabýmýn ön anlatýmlarýndan bir tanesi... |
|
51
|
|
|
|
Birkaç edebiyat dergisi hakkýnda... |
|
52
|
|
|
|
Yürek ve duygu iþçisidir þâirler… Dýþ dünyayý geniþ ufuklarýyla algýlayarak insanlýða sunarlar. Üçüncü gözleri vardýr onlarýn… Bizim iki gözle göremediklerimizi onlarýn üçüncü gözü görür. Yürek gözü de diyebiliriz buna… |
|
53
|
|
|
|
Türk Musýkisinin önemli tanbur ve kemençe icracýsý, bestekâr Tanburî Cemil Bey' e iliþkin bir deneme... |
|
54
|
|
|
|
Ýnsanýn yarattýðý en yüce deðer sanat; onu ölümsüz kýlan da yine insandýr. |
|
55
|
|
|
|
Dilleri ile þakýyan, kalemleri ile aydýnlatan sanat adamlarý ölüm karþýsýnda dik durabilmiþlerdir. Onlar için zaman harcanmayacak kadar deðerlidir. Cemal Süreya ölüm ile oyunu bir gökkuþaðýna çevirirken, Ahmet Oktay arzýn merkezine bir yarýk açýyordu.. Orhan Veli, dalgasýný geçerken, Cahit Sýtký, ölümün canevine dalýyordu. |
|
56
|
|
|
|
Sanat kolu kýrýk olana Ressamýn yeni bir kol çizerek yerine yenisini takmasýdýr, duygu hisleri körelenler için þiirle þair hisleri ve duygularýný tazeleyerek, duygu ve hislerini tazeleyerek, yeniden hissetmesini duygu ile bir þeyleri duyarak hissetmesini saðlar. |
|
57
|
|
|
|
Bir Aralýk baþlangýcýna düþtü, Eylül ayýna daha baþka anlamlar yükleme isteðim... Türkiye’nin yetiþtirdiði ve kendi tarzýný oturtmuþ bir sanatçý olarak, bende ayrý bir yeri olan Alpay’ýn bir konseri sýrasýnda tanýþtým Eylül’le... |
|
58
|
|
|
|
Sanatýn en acý ve en yaratýcý tarifi Magdalena Carmen Frida Kahlo Calderon
|
|
59
|
|
60
|
|
|
|
“Kod Adý Venüs” o yýllarda Kýbrýs’ta bulunan genç bir Ýngiliz kýzýn baþýndan geçen olaylarý ele alýyor. Baþka bir deyimle Kýbrýs olaylarý bir Ýngiliz kýzýn bakýþ açýsýyla anlatýlýyor |
|