..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Benim yaradýlýþýmda fevkalade olan birþey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir. - Atatürk
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Mehmet Önder




6 Ocak 2010
Büyümeyecek mi Bu Çocuk  
Mehmet Önder
Annemin tasarrufa düþkünlüðü her alanda kendini gösteriyordu. Örneðin; sofrada israf sýfýra yakýndý. "Arkanýzdan aðlar, yarýn ahirette karþýnýza çýkar !" diye diye kýrýntý bile býraktýrmýyordu.


:BJDE:
BÜYÜMEYECEK MÝ BU ÇOCUK



      Bizim büyükler savaþ yýllarýný, seferberliði gördüklerinden, yokluðu iyi bilirlerdi. O sýkýntýlý günlerden kalma bir alýþkanlýkla, hiç bir þeyi israf etmezlerdi; bir çivi, bir kâðýt parçasý bulsalar, bir gün gerek duyulur diye deliðe kovuða sokuþtururlardý.

      Tabii, ikisinin birden tasarruf genelgesi uygulama memuru gibi davranmasý, rahmetli babamýn deyiþi ile evin tek yoksulu olan beni çok etkilerdi. Benden önce iþler yolundaymýþ, son çocuk olarak yokluðu yaþamak hep bana kýsmet oldu. Bu yüzden çok sýkýntý çektim. Örneðin; hiçbir giysimi þöyle üstüme kalýp gibi oturta oturta eskitemedim. Annem daha da tasarrufçuydu; o israf sözcüðüne bile katlanamazdý. Kendisine pinti bile dense yeriydi.

      Ýlkokula baþlayacaðým yýldý; annemin tutumluluðu yüzünden ilk sigarayý o zaman içtim. Bir tane yassý gelincik sigarasý. Daha o zamanlar ulusumuzun akciðerinin, Virginia tütününe uygun yaratýldýðý tespit edilmemiþti. Düyun-u Umumiye’nin kýrbaç izleri de capcanlý idi popomuzda.

      Annem fasülye toplarken bulduðu gelincik sigarasýný uzattý:

      - Buban düþürdü herhal. Ýçiver, yabana gitmesin.

Biricik annemi kýracak deðildim ya. Ömrümdeki o ilk sigarayý öksüre öksüre bitirdim.

     …

      Annemin tasarrufa düþkünlüðü her alanda kendini gösteriyordu. Örneðin; sofrada israf sýfýra yakýndý. “Arkanýzdan aðlar, yarýn ahirette karþýnýza çýkar !” diye diye kýrýntý bile býraktýrmýyordu.

Onun tasarrufçuluðu yiyecek içecekle de bitmezdi. Bir gün oklavalý kumaþlardan pijamalýk almýþ. Ömrümde ilk kez pijama görüyorum, uzun yýllar giymeliyim ki tasarruflu bir evlat olayým. Baktým kollar, bacaklar, göðüs bir hoþ. Bir þeyler sarkýyor. Kýzlara süs yaparlar ya, onun gibi. “Bu ne ?” dedim; pileymiþ. “Sen” dedi, “Hep böyle mozulak gibi mi galcaksýn ? Yarýn zevli gibi olursun. Pileleri açtýkça pijaman büyür. Üç gün giyilip yabana mý gitsin ?”

      …

      Okula baþladým, önlük dizden aþaðýda. Gelen geçen þaþýrýyor:

      - Aaa, kýzýn saçlarýný sýfýra vurmuþlar.

Bir yaþlý amca da kendi kendine konuþuyor:

      - Hastalýk bulmuþtur hastalýk, dokunmayýn.

Annemi sormaya gerek bile yok. Onun savunmasý her an hazýr: “Böyümüycek mi bu çocuk ? Hep böyle mozulak gibi mi galcak ? Bakmýþýn yarýn zevli gibi olur; týkas týkas gelir. Düdük gada dikem de yabana mý gitsin ?”



      Babam da annemden farklý deðil. O da tasarrufçu. Çarþýya pazara da götürmez. Nasýlsa, yýllarca giyeyim diye büyükçe alacak, tasarruf olacak ya.

      Tam bir bayram arifesi, geç vakit ceket, pantolon, ayakkabý geldi. Onu eleþtirmek, aldýðýný beðenmemek gibi bir lüksümüz olmasa da, abim ürkek ürkek ayakkabýlardan konuya girdi:

- Bunla aççýk böyük gibi mi ?

      Babam kendinden emin:

      - Böyük olacak tabi. Hep böyle mozulak gibi mi galacak bu çocuk ? Heç böyümeycek mi ? Yarýn alý baþýný gide, zevli gibi…

      Ayakkabýlarýn her bir teki çift ayak için yapýlmýþ ama, hiç sorun deðil. Babam biraz bez parçasý buldurup uçlarýna, saðýna soluna týkýþtýrýveriyor; tamam. Gerçi onun aldýðý hiç bir ayakkabýnýn bana uymama olasýlýðý da yok. Dar gelirse, zaten lastik ayakkabý, ön taraftan diklemesine yarýveriyor, geniþletip giydiriyor. Giydirdikten sonra “Tam tam geldi buba” yanýtýný vereceðimden hiç mi hiç kuþkusu yok. “Nasýl, beðendin mi ?” sorusunu sorup, her zamanki olumlu yanýtý aldýktan sonra da, bildiðimiz sözlerini keyifle yineliyor:

      - Oh oh oh ! Pek yakýþtý, pek yakýþtý ! Hem bu oðlan böyle mozulak gibi galacak deðil ya. Yarýn bir bakmýþýz, zevli gibi… Oh oh oh.

     …

      Küçük ablam biraz cesurcaydý; ceketin büyüklüðünden palto sanmýþ gibi yapýp, eleþtiriye baþladý:

      - Yaz günü palto alacaðýna, çeket alývereydin ya buba.

Babamýn hayatta en sevmediði þey muhalefetti; daha doðrusu, kendi deyiþiyle “Bozgunculuk” tu. Hele böyle alaycý muhalefete hiç mi hiç katlanamazdý. Hayatta kimsenin kýlýna dokunmadýðý halde, ablama, þöyle “Unufak ederim o kemiklerini !” edasýyla baktý:

      - Çeket o çeket ! Bu çocuk hep böyle mozulak gibi mi galacak ? Yarýn zevli gibi olur.



      Sýra pantolonda. Çevreden “Elini býrak” dediler, býraktým, pantolon yerde. Saðýndan solundan büzdüler, diktiler. Ýçinde ben pek fark edilmiyorum ama, babam hoþnut.

      - Oh oh oh ! Çok yakýþtý, çok yakýþtý !

      Aslýnda o da durumun farkýnda. Ayný savunmayý yineliyor:

      - Bu çocuk hep böyle mozulak gibi galacak deðil ya; yarýn bir bakmýþýz zevli gibi…

Anlaþýlýyor ki, bana tam gelmeyecek giysiyi dikecek terzi daha anasýndan doðmamýþ.


Bu arada yaþlýca bir dilenci kadýn karýþmýþ aramýza. Telaþtan farkýnda bile deðilim. O da babamýn muhalefet sevmez olduðunu biliyor:

- A be, dedi, Cüneyt Arkýn’ýn kopyasý olmuþtur bu.

Babam buna çok memnun oldu. Sýrayla bizimkilerin yüzüne baktý. “Gördünüz mü, nasýl yakýþmýþ, bilenler nasýl biliyor ?” der gibi, küçümser küçümser baktý.

Bu arada dilenci kadýn da yüz buldu ya, çenesi açýldý:

- Bey amca, dedi. Çok yakýþmýþ da, kumaþý az bol mu tutulmuþ ne; içinde þopar görünmez.

Sen söyler misin bu sözü ? Bir “Defoooll !” yankýlandý ki, adýn adeta ýþýnlandý. Babam savunmada:

- Büyümeyecek mi bu çocuk ? Hep böyle mozulak gibi mi galacak ?

Bir yandan da arkasýndan kadýna baðýrýyor:

      - Ne anlarsýn sen !



      Pantolonun paçasýný sýyýrýp çoraplara baktým, topuklarý baldýrýmda. Ama o kadar olacak artýk. Hep kozalak gibi kalacak deðilim ya. Büyüyüverirsem, giysilerim yabana mý gitsin ?
     …

Aradan kýrk yýla yakýn bir süre geçti. Kozalak gibi kalmadým gerçekten, ama kurak yerlerde yetiþen selvilerle bir benzerliðim olduðunu düþünüyorum.

     



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.



Mehmet Önder kimdir?

30. 11. 1959'da Ýzmir'in Bayýndýr ilçesine baðlý Furunlu Köyü'nde doðdum. Ýlkokulu köyde, lortaokulu Çýrpý Mustafa Adanýr Ortaokulu'da okudum. Bayýndýr Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliði baþta olmak üzere birçok iþte çalýþtým. Ege Týp Fakültesi'nde memur olarak iþe baþladým. Buradaki on bir yýla yakýn çalýþmam süresinde önce Ýzmir Namýk Kemal Akþam Lisesi'ni, ardýndan Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. Ýlk Beþ yýlýný Ýzmr merkezde, kalanýný Bayýndýr'da olmak üzere yirmi iki yýla yakýn bir süredir serbest avukatlýk yapmaktayým. Evliyim, Alp Deniz adýnda sekizinci sýnýf öðrencisi bir oðlum var.

Etkilendiði Yazarlar:
Aziz Nesin, Rýfat Ilgaz, Muzaffer Ýzgü


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.