Yazýn en sýcak günlerinden birinde,
Nerede ne varsa yakacakmýþ gibi
Sallýyorken meþ’alesini Güneþ..
Ve dönüyorken salýna salýna
Ödevini yapmanýn onuruyla ekseninde..
Kentin uzak bir köþesinde, bir kooperatif evinde
Yatýyorum sýrtüstü, yuvarlak bir masa üstünde....

Yalnýz deðilim, bir adam bana doðru eðilmiþ
Batýrýyor elindeki bir þeyi sýrayla yüzeyime
(sonradan anladým ki, bu sivri þey kalemmiþ)

Karalayýp duruyor yüzümü gözümü karnýmý
Caným yanmýyor deðil..
Ona sorarsanýz çözümü bir sorunun,
Bana sorarsanýz bir rezalet, kirletiyor her yanýmý

Özgürlük gibi bir þeyden söz ediyormuþ..
Henüz kesmeden aðacýmý
Ýþlememiþken henüz fabrikada hamurumu
Hüzün gözlü insanlar..
Duyumsamýþtým sanki böyle bir þey
Dans ederken ormanda rüzgarlar..

Amaan..O zamanlar da sevmezdim böyle þeyler düþünmeyi..
Hem özgürlük dediðin nedir ki,
Karýþmazsa kimse sana,
Dilediðini yaparsan, gidersen dilediðin yere,
Yeter bunlar bana, zincirli tutsaklýk olmasa....
Ahh bir de þu adam kalemi batýrýp durmasa...

Ona göre böyle deðil sanýrým..
Yazdýklarýna bakýlýrsa efendim;
Özgürlük;
Egemen olunmasýymýþ, doðanýn,
Toplumun yasalarýna..
Yetenek, eðilim, beðeni
Geliþsinmiþ istenildiði gibi..
Karþý konulmasý deðil ama,
Üstünlüðü gerekirmiþ bilincin zorunluða
Ayrýca üretmekmiþ özgürlük...
Özgürlük ve zorunluk
Zorunluk ve raslantý
Ona göre, bir eytiþimsel baðlantý

Düþününce böyle þeyleri
Daha neler gelir ardýndan.
Hiç bana göre deðil bunlar
Üzerime yazýlanlarla deðerim artarmýþ
Özgürlük olmazsa her þey yalanmýþ

Ben öylece yatarým
Sýrtüstü masanýn üzerinde
Bir de bu kadar sýcak olmasa..
Ahh bir de
Þu adam kalemi batýrýp durmasa..