..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Ýnsan gülümsemeyle gözyaþý arasýnda gidip gelen bir sarkaçtýr. -Byron
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Kent > ramazan karalar




11 Ocak 2008
Dikiz Aynasý  
Ankaralý Taksicinin aynasýna aksedenler...

ramazan karalar


Ben on beþ yýldýr Ankara'da taksicilik yapmaktayým. Genelde geceleri çalýþýrým. Doðrusu iþimi de çok seviyorum. Ýþim sayesinde bir çok heyecan verici veya tatlý maceralar yaþadým...


:BBIB:
Dikiz Aynasý
     Ben on beþ yýldýr Ankara'da taksicilik yapmaktayým. Genelde geceleri çalýþýrým. Doðrusu iþimi de çok seviyorum. Ýþim sayesinde bir çok heyecan verici veya tatlý maceralar yaþadým.
     Yaðmurlu bir gecede Aydýnlýk semtinden geçiyordum. Saat 02.30'a geldiðinden sokaklar çok tenhaydý. Birdenbire, þapkasýný gözlerinin üstüne indirmiþ ve paltosunun yakasýný kaldýrmýþ bir adam gördüm. Bir elinde aðýrca bir çuval taþýyan adam, diðer eliyle bana iþaret etti. Ben daha arabayý durdurmaya fýrsat bulamadan kapýyý açarak içeri atladý. Boðuk bir sesle:
     -"Çiftliðe çek" dedi.
     Otomobili oraya doðru sürerken aynadan onu inceliyordum. O, sürekli sigara içiyor, sorduðum sorulara cevap bile vermiyordu. Torbayý da sanki içerisinde çok deðerli bir þey varmýþ gibi sýký sýký tutuyordu.
     Adamýn hali sinirime dokunmuþtu. Korkmaya baþlamýþtým. O'na dönerek:
     -"Burada inip baþka bir taksiye binseniz, nasýl olur?" diye sordum...
Adam:
     -"Hiç merak etmeyin. Size iyi bir ücret öderim." dedi ve tekrar sustu.
     Biraz sonra bir polis ekip otosunun bize yaklaþmakta olduðunu farkettim. "Acaba müþterim üzerime hücum etmeden, polisleri durumdan nasýl haberdar edebileceðim" diye düþünmeye baþladým.
     Hemen arabanýn dörtlüsünü yakarak yolun aksi yönüne saptým. Biraz sonra iki polis otomobilimizi durdurdu. Arabadan süratle inerek:
     -"Arabamda þüpheli biri var" diye baðýrdým. "Bir suç iþlediyse ortaðý olmak istemem."
     Polisler, adamýn elindeki torbayý görmüþlerdi. Ýçlerinden biri torbayý adamýn elinden çekerek içine baktý. Hayretle:
     -" Bir köpek ölüsü!" diye baðýrdý.
     Biraz sonra zavallý müþterim aðlayarak durumu açýkladý. On iki yýllýk köpeði ölünce, onu gömecek en uygun yerin pazar günleri beraber dolaþtýklarý Çiftlik olacaðýný düþünmüþtü.
     Kendi kendimden utana utana oradan uzaklaþtým.

Bir akþam üzeri genç bir çift otomobilimi durdurdu. Az sonra konuþmaya baþladýk. Bir ara erkekle kýzýn tartýþtýklarýný duydum. Birbirlerine "Sen sor", "Hayýr sen sor" diyorlardý. Sonunda erkek kararýný verdi. Bana:
     -"Þoför bey, akþam yemeðinizi bizimle yemek ister misiniz?" diye sordu.
     Çok þaþýrmýþtým. Tam cevap verecektim ki, kýz atýldý:
     -"Gelirseniz çok memnun oluruz" diye ýsrar etti.
     Þaþkýnlýðým bir kat daha attý. Hiç tanýmadýðým insanlar beni yemeðe davet ediyorlardý.
     -"Neden beni davet ediyorsunuz. Beni hiç tanýmýyorsunuz ki..." dedim.
     Hayatýmda ilk defa böyle ilginç bir olayý yaþýyordum.
     Doðrusu bu daveti çok farklý bir þekilde deðerlendirmeden de edemiyordum. Ama bu insanlarýn sevecenliði ve bana karþý samimiyetleri olumsuz düþüncelerimi yok ediyordu...
Erkekle kýz bakýþtýlar. Neden sonra erkek:
     -"Bugün, evlenmemizin birinci yýl dönümü. Bizim için bu kadar önemli olan bir günü, yalnýz olarak kutlamak istemiyoruz," dedi.
     -"Þehirde hiç bir akrabanýz veya arkadaþýnýz yok mu?" diye sordum.
     Genç adam kýzardý:
     -"Akrabalarýmýz buradan yüzlerce kilometre uzakta oturuyor" dedi. "Biz evlenir evlenmez Ankara'ya yerleþtik. Ancak bir ay kadar önce kendimize uygun bir ev bulduk. Bu kadar kýsa zaman zarfýnda da dost edinmeye fýrsat olmadý."
     Az sonra karý koca mütevazi görünüþlü bir binanýn önünde durmamý söylediler. Küçücük dairelerini büyük bir zevkle döþemiþlerdi.
     Ýþtahla sofraya oturduk. Az sonra aramýzdaki samimiyet o kadar ilerlemiþti ki, birbirimizi adýmýzla çaðýrmaya baþlamýþtýk.
     O zamana kadar bu kadar zevkle yemek yediðimi hatýrlamýyordum. Bana bu büyük zevki veren, sadece yemeklerin lezzeti deðil, birbiriyle mutlu olan iki gencin saadetlerini benimle paylaþmalarýydý. O mutlu akþamý hatýrladýkça hala kalbimin ýsýndýðýný ve insanlýða karþý güvenimin arttýðýný hissederim...
….
     Geceleyin þoförlük yapmak oldukça tehlikelidir. Geceleri þoförlerin soyulduðu, dövüldüðü ve hatta son günlerde paralarýný almak için öldürüldükleri çok görülmüþtür.
     Bir gece ben de böyle bir soyguncunun az kalsýn kurbaný olacaktým.
     Tandoðan Meydaný'ndan geçmekte iken kavþaðýn Ticaret Bakanlýðýna bakan kýsmýnda, köþe baþýnda kýsa boylu, þiþmanca, insaný ürküten bir surata sahip, otuz-otuzbeþ yaþlarýnda gösteren bir adam arabamý durdurdu. Adam bana þehrin dýþýnda bir yere gitmek istediðini söyleyince durumundan ister istemez þüphelendim.
     Taksiciyiz ve insanýz. Kimin ne olduðunu ilk bakýþta kestirebilmemiz oldukça güç.
     Ekmek parasý için geceleri sabahlara kadar direksiyon sallýyoruz. Adamýn dediði yere gitmek zorundaydým.
     Kalabalýk bir caddeden geçtiðimiz bir sýrada arabayý durdurarak ona, arabanýn arýzalandýðýný söyledim...
Adam hiç istifini bozmadý. Bir anda cebinden çýkardýðý tabancayý kafama dayadý.
     -"Hemen hareket et yoksa karýþmam."
     Çok korkmaya baþlamýþtým. Kendimi savunabileceðim her hangi bir silahým da yoktu. Baþýma da bir silah dayalý idi. Ýþin garibi her zaman sürekli devriye gezen polis de bu gün ortalýklarda yoktu. Bu durumdan nasýl kurtulurum diye düþünürken aklýma parlak bir fikir geldi.
     Gitmekte olduðumuz yol çok bozuktu. Bu nedenle arabayý 130-140 km süratle sürmeye baþ-ladým. Yoldaki çukurlara da özellikle giriyordum.
     Arka koltukta sürekli zýplayan adam bir ara baþýný çarptý ve kendinden geçti. Bir çýrpýda adamýn silahýný aldým. Hemen telefon edebileceðim bir yer aramaya baþladým. Polise bilgi vermek için önüme çýkan ilk dükkandan telefon etmeye hazýrlanýrken adam kendine geldi ve bir anda arabadan dýþarýya fýrladý.
     Sonuçta ben de bu olayý unutmak zorunda kaldým.

Taksicilik yapmak, özellikle de Türkiye'de taksicilik yapmak çok zor bir iþ gerçekten. Her an deðiþik insanlarý tanýmak, farklý olaylara tanýklýk yapmak çok hoþ. Bir de özellikle benim yaptýðým gibi geceleri çalýþmak tehlikelidir de.
     Otomobilimde þimdiye kadar iki çocuk dünyaya geldi. Bir kere de dargýn iki sevgilinin barýþmasýna þahit oldum.
     Soðuk bir gündü. Otomobilime binen genç kýzýn, mantosunu karnýnýn üstünde kavuþturduðunu görünce, derdinin ne olduðunu anladým. Kýz bana, doðum hastanesine gitmemi söyledi.
     Hastaneye geldiðimizde, kýz bana taksi ücretini verip yanýmdan ayrýlacaðý sýrada, arkamýzdaki taksiden bir adam fýrladý ve kýzý kolundan yakaladý.
     Kýz adamýn elinden kurtularak hastane binasýna girdi.
     Hareket edeceðim sýrada, adam taksime atladý ve kendisini dolaþtýrmamý söyledi. Ben hedefsiz bir þekilde taksiyi sürerken adam bana derdini anlattý.
     Adamýn söylediðine göre, orta halli bir memurdu. Evli olduðu halde karýsýndan ayrý yaþýyordu. Bir süre önce Serap ile tanýþmýþ ve ona aþýk olmuþtu. Kýzýn da kendisine karþý zaafý olduðunu sezmiþti. Fakat Serap'ý kaybetmek korkusu yüzünden, ona, evli olduðunu bir türlü söyleyememiþti.
     Geçenlerde kýz ona, hamile olduðunu, bir çocuðunun olacaðýný söyleyince, zavallý adam ona gerçeði anlatmak zorunda kalmýþtý.
     Bu itiraf karþýsýnda yýkýlan Serap, hiç bir þey söylemeden yanýndan uzaklaþmýþ ve bir müddet sonra da ortadan kaybolmuþtu.
     Zavallý adam, aralarýnda zaten karý koca iliþkisi kalmayan karýsýyla boþadýktan sonra, uzunca bir süre Serap'ý aramýþ sonunda bir arkadaþýnýn yardýmýyla oturduðu evin adresini elde etmiþti.
     Fakat buraya gidince genç kýz tarafýndan kapý dýþarý edilmiþti.
     Ona çok acýmýþtým. Bu yüzden iki sevgiliyi barýþtýrmak için bir plan tasarladým.
Ertesi akþam, genç adamýn gönderdiði bir demet gülle, Serap'ý ziyarete gittim. Yeni doðan, oðlu ile ayný yatakta yatmakta olan Serap, kaþlarýný çatarak uzattýðým gülleri ve zarfý aldý.
     Zarfýn içinde, sevgilisinin ona yazdýðý mektup ve niþan yüzüklerini görünce hýçkýrarak aðlamaya baþladý. Fakat biraz sonra niþan yüzüðünü parmaðýna takarken gülümsüyordu.
     Onu içeri giren niþanlýsý ile baþ baþa býrakarak dýþarýya çýktým.
     Halen onlarý hatýrladýkça duygulanýrým. Onlar beni unutmadýlar. Her sene yýl baþýnda bana bir tebrik kartý yollamayý ihmal etmezler.

Þahit olduðum baþka bir olayý öðrenince, mesleðimi neden sevdiðimi daha iyi anlayacaksýnýz.
     Yaðmurlu bir akþam, elinde bir kaç valiz olan bir adamla bir kadýn, Ankara Garýnýn önünden taksime bindiler.
     Kadýn orta yaþlý ve güzelce idi. Oldukça zayýf ve yorgun yüzlü olan adamýn üzerinde, ucuza alýndýðý her halinden belli olan bir elbise vardý. Elindeki valizlerin üzerine yabancý bir kaç otelin etiketleri yapýþtýrýlmýþtý.
     Adamýn endiþeli olduðu belliydi. Karýsýnýn bana verdiði adresi duyunca:
     -"Eski adresimiz ha! dedi. Konu komþu söylenecek, görürsün..."
     Kadýnýn sustuðunu görünce devam etti:
     -"Beni býraksaydýn, kendin ve çocuklar için daha iyi olurdu."
     Kadýn hýçkýrarak aðlamaya baþladý.
     -"Hasan, eðer seni nasýl özlediðimizi bilseydin, böyle konuþmazdýn," dedi.
     Adam acý acý güldü.
     -"Çocuklarým, babalarýnýn on yýldan beri hapiste olduðunu bilselerdi, her halde onu özlemezlerdi" dedi.
     Karýsý onu teselli etmek istedi.
     -"Çocuklar senin Almanya'da çalýþtýðýný zannediyorlar, gerçeði bilmiyorlar, eski halimize dönmemizde ne mahzur olabilir ki?"
     Karý koca arada bir birbirlerine hasretle bakýyorlar ve aðlamaklý aðlamaklý gülümsemeye çalýþýyorlardý.
     Olayý þimdi daha iyi anlýyordum. Adam on yýldýr hapis yatýyordu ve tahliye olmuþtu. Kadýn ise çocuklarýna üzülmesinler diye babalarýnýn Almanya'da çalýþmakta olduðunu söylemiþti. Karý kocanýn bu kadar üzgün ve duygu yüklü olmalarý bu yüzdendi.
     Bu olay bana biraz garip gelmiþti ama günümüz toplumunu düþününce ne kadar doðru yaptýklarýný düþünebiliyordum.
Evlerinin önünde durduðumda yaðmur dinmiþti. Adam valizlere bakarak:
     -"Bunlarýn içinde ne var?" diye sordu.
     -"Eski elbiselerin. Çocuklarýmýzýn senin Almanya'dan geldiðini zannettiklerini unutma. Anlaþýlmamasý için, valizlere bir arkadaþýmdan aldýðým Almanya ile ilgili etiketler bile yapýþtýrdým."
     Evleri müstakil iyi görünüþlü bir evdi. Biraz sonra karý koca evlerine girdiler. Sokaða bakan aydýnlýk bir odada üç çocuðun, içeriye giren babalarýna sevgi ve hasretle baktýklarýný görebiliyordum.
     Bir süre derin bir sessizlik oldu. Daha sonra çocuklardan birinin:
     -"Þimdi bizim de bir babamýz var" diye baðýrýþýný duyuyordum.
     Çok duygulanmýþtým. Gözlerimin yaþardýðýný hissettim. Böyle olaylar mesleðime olan baðlýlýðýmý artýrdýðý gibi, insanlýk hislerimi de kuvvetlendiriyor.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
"Satýldýk, Uyandýrýn Bizi!" [Deneme]
Ýþte Bu Benim Ramazan’ým [Deneme]
Sizin Ampul Kaç Mumluk? [Deneme]
Her Þeyi "Örtün"! [Deneme]
"Senin Eline Diken Batar Mý?" [Eleþtiri]
Pkk Þimdi Kimin Güdümünde [Eleþtiri]
Bildiðini Bilen mi, Bilmediðini Bilmeyen mi? [Eleþtiri]
Kaçmak Ýstiyorum Buralardan… [Eleþtiri]
"Ne Yaptýn Kardeþ?" [Eleþtiri]
Onu Tanýmak ve Anlamak [Eleþtiri]


ramazan karalar kimdir?

Lise çaðlarýmdan itibaren yazýyorum. Güncel olaylardan yola çýkarak yazdýðým bir çok öyküm var. Ancak bir türlü yayýnlayamadým. Bu öykülerin bir bölümünü Çaðdaþ Kýrþehir gazetesinde yayýnladým. Ayný gazetede güncel siyasi olaylarla ilgili köþe yazarlýðý yapmaktayým. Yazdýðým yazýlarýn konusu ile yönetenlere, topluma, sisteme, yolsuzluklara, düzene, adaletsizliðe, haksýzlýða karþý kendi düþünce ve fikirlerimle bir duruþ sergilemeye çalýþýyorum. . .


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © ramazan karalar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.