..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kitaplarla dolu bir oda, ruhlu bir beden gibidir. -Cicero
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Türkiye > Yûþa Irmak




24 Aralýk 2019
Her Günkü Konu  
Her Günkü Konu

Yûþa Irmak


Muhalif-muvafýk, yerli-yabancý her seviye ve kademeden, konuya iliþen herkesin müþterek düþünce, tespit ve kanaatine göre, Türkiye’de; Ekonomi, eðitim ve adalet aðýr bir buhran veya kriz içindedir. Bütün alametlerini hepimizin gördüðü, bu kriz artýk milli çap ve seviyeye gelmiþtir. Bu durumu görmeyenlere ne sözümüz olabilir? Ya da görmek istemeyen köre rengi anlatmaya ne lüzum var?  Millet olarak hayatýmýzýn her sahasýna ve safhasýnda þahit olduðumuz olaylarý görmemek için hepimizin körler ülkesinde yaþamasý gerekir diye düþünüyorum...


:ABCH:
Muhalif-muvafýk, yerli-yabancý her seviye ve kademeden, konuya iliþen herkesin müþterek düþünce, tespit ve kanaatine göre, Türkiye’de; Ekonomi, eðitim ve adalet aðýr bir buhran veya kriz içindedir. Bütün alametlerini hepimizin gördüðü, bu kriz artýk milli çap ve seviyeye gelmiþtir. Bu durumu görmeyenlere ne sözümüz olabilir? Ya da görmek istemeyen köre rengi anlatmaya ne lüzum var?  Millet olarak hayatýmýzýn her sahasýna ve safhasýnda þahit olduðumuz olaylarý görmemek için hepimizin körler ülkesinde yaþamasý gerekir diye düþünüyorum...

Bu üç baþlýðýn estirdiði rüzgar insanlarýn artýk takatini zorlayan tecellileri zaman zaman hepimizi bunaltmakta, -taraftarý olduðumuz siyasi parti bile olsa- isyan ettirecek derecelerde maddi - manevi insaný bunaltmaktadýr. Bu olaylar zinciri çoðu duyarlý insaný ümitsizlik denizlerinde kürek çekmeye, karamsarlýk girdabýnda yok olmaya itmektedir... Korku, endiþe, yýlgýnlýk, güvensizlik ve bu olaylarýn birer neticesidir ve ortaya çýkan pasiflik, kötülük karþýsýnda gerileme, halkýn her kesiminde maalesef gözle görünür bir hal almýþtýr… Ülkede iþçisi, patronu, enteli, danteli, hemen herkes, ekonomik durumun ne zaman düzeleceðinden, kaliteli eðitimin ne zaman uygulanacaðýndan, adalet sisteminin herkes için ne zaman eþit olacaðýný sormakta, fakat hiç kimse þikâyet ettiði bu baþlýklar ile ilgili kötü durumun ýslahý için, "mazarratýn def'i" istikametinde bir þey yapma iradesini gösterememektedir. Yaygýn olarak þahsi þikâyet hakkýný mail ile, mektup ile bildirenleri tenzih ediyorum elbette fakat, güvensizlik ve bu korku sebebiyle çoðu kiþinin bu hakkýný da kullanýlmadýðýný duyuyorum. Bunun bir çok sebebi olduðu söylense de aslýnda palazlanmýþ kanunsuz birtakým güçlerin varlýðý, þer ve fesat tiplerin yaydýðý korku bu iþin müsebbibi gibi görünse de halk sorumlu olarak devleti görmektedir. Þikâyet hakkýný dahi sosyal medyasýndan serlevha edemeyen vatandaþý, memleketin bugün içinde bulunduðu þartlar ve gerçekler muvacehesinde, izan ve insaf sahibi olan hiç kimsenin de kýnamaya hakký yoktur. Ülkemizde yaþadýðýmýz bu üç baþlý krizin en kötü neticesinde ise bu ümitsizlik, yýlgýnlýk hali tamamen kendini göstermeye baþlamýþtýr. Bu sebeplerin insanlarýn cesaret ve teþebbüsünü, þahsi fikir ve düþünce iradesinin aþýnmasýna sebebiyet verdiðini de peþinen söylemiþ olayým. Bunu ister saðdan, ister soldan, ister uçlarda yaþayan insanlarýn görüþünden aldýðýmý da bilvesile paylaþayým. Çünkü bu noktada vatandaþýn, kendi nefsini müdafaa gücünü, kötülüklere karþý mücadelesini, yani devam ve bekasýnýn tek imkân ve teminatýný kaybettiði, hür düþünce ve iradesinin yok edilmesi her insanýn yüreðinde derin yaralar açtýðýna inanýyorum.

Bu durumda, her gün binlerce defa sorulan ve herkesi tatmin edecek cevabý bulunamayan meþhur sorumuzu bir kere daha soralým. "Bu krizden ülke olarak nasýl çýkacaðýz? Memleketimizin eðitimi, ekonomisi ve adalet sistemi ne zaman rayýna oturacak?" Bunun cevabý kimsenin cebinde yoktur. Hatta üç bakanlýðýn bakanlarý bile sanýyorum bunu bilemiyor... Zira bu iþin çözümü bir kitapta yazýlý da deðildir. Ancak, her samimi konuþmada, her ciddi düþünme gayretinde, aradýðýmýzýn bir parçasý, çýkýþ yoluna yaklaþtýran bir saðlam damar vardýr diye de düþünüyorum. Ülkece yaþadýðýmýz bu hayat ve þartlarda bu tarz sorularýn dört bir arada açýk ve net bir cevabýnýn olmasý mümkün deðildir. Zannediyorum, düzeltilmesi icap eden bu hataya hepimiz tam olarak bu noktada düþüyoruz. Dertle beraber derman da ilaç alýr gibi, hazýr bulunabiliyor olsaydý zaten kriz filan da yok der çekilir olup bitene hep birlikte bakardýk tabii ki. 

Buhran, kriz dediðimiz bu halin, Arapça anlamý gibi karmakarýþýk oluþu, ucu ve baþý belirsiz, dolaþýk bir yumaða benzetebiliriz. Bu yumaktan herkes kendine göre bir uç bulup çekiþtirip; saðmaya, yamaðý açmaya çalýþýyor. Bazen bulduklarý uç kýrýlýveriyor veya çözülmeyecek þekilde düðümleniyor. Oradan koparýp, baþka bir uç bulduklarýnda, oraya baðlayarak, çözmeye karmaþýklýðý çözmeye devam ediliyor... Bu itibarla, soruya cevap olsun diye söylenecek her sözün, ortaya konacak her düþüncenin ancak bu kadar  pratikte bir kýymeti olabilir. Milletlerin hayatýnda afsunculuða yer  yoktur. Çünkü hiç bir millet veya topluluk hayat ve saðlýðýný sihirli formüllere, sihirbaz reçetelerinde aramaz! Türkiye'de bugünkü karanlýk, biraz da böyle sihirli reçetelerin, çabuk sönen yalancý mumlarýnýn karanlýðýndan baþka bir þey deðildir…

Memleketin meselelerini kahvehane seviyesinde basit formüllere, ucuz çözümlere baðlama kolaycýlýðýný ciddiye alma imkâný yoktur. Türkiye'nin meseleleri, bir sihirli deðnekle çözülüverecek kadar basit de deðildir. Fakat "ilmi yaklaþým" veya "bilimsel çözüm” kafasý içinde terim kalabalýðýna boðulmuþ "entelektüel ukalalýklar" da da bir aðýrlýk olduðu kanaatini hiç taþýmýyorum. Bunlar da meseleleri çözeyim derken, büsbütün içinden çýkýlmaz hale getirmekten, güya çözüm teklif ederken, aslýnda meselelerimizin çözülmeyecek cinsten olduðunu þuurumuza ve þuur altýmýza yerleþtirmekten baþka bir þeye yaramýyor maalesef. Aslýnda tüm krizlerin çözümü yine insan kabiliyetinin içindedir desem belki benle alay edersiniz fakat bu iþ böyledir. Bundan þüphe etmeye mahal yoktur. Meselesini halletmiþ geliþmiþ birçok ülkelerde olduðu gibi Türkiye'de de insanlar yaþamakta, hayatlarýný idame ettirme gayreti içindedir. Ancak çözüm, ne çarýklý erkânýharbin dilindeki kadar kolay, ne de bir kýsým sonradan küpeli ulemalarýmýzýn þahsi youtube kanallarýnda söylediði, twitterlarýnda yazdýðý ve söylediði kadar kolay deðildir.

Yaþadýðýmýz krizlerin Türk tarihinin en aðýr krizleri olduðu da doðru deðildir. Önemlidir ama en aðýr krizi derseniz size þimdiki halimizle mukayese imkâný sunmak için Rus ordularýný bir anda Payitahtýn kapýsýna, Yeþilköy'e kadar getiren yarým milyondan fazla insanýmýzý telef eden, milyonlarcasýný muhacir eden, beþer yüz yýllýk ata yurtlarýmýzý alýp götüren 93 Harbi felaketi ile veya 1919'un þartlar ile bugünkü þartlarýmýzý mukayese etmenizi önerebilirim… Vatanýn maruz ve muhatap olduðu tehlikeler hafiftir de demiyorum. Evet bilhak aðýrdýr. Eðitim, ekonomi ve adalet konusu bu ülkenin kanayan yarasýdýr. Fakat þuur ve idrak sahibi vatanseverlerin gönüllerini kanatacak kadar felaketli ihtimaller kapýmýzý bu noktalardan çalmaktadýr. Siyasi ve ideolojik cinayetlerde daha düne kadar insan öldürülmesini istatistiklerde ifade edecek kadar facia içindeydik. Esasen tehlike tehlikedir, büyüðü de  küçüðü de olmaz, olamaz. Tedbirine tevessül olunmazsa insan baþ aðrýsýndan veya bir sivilce azmasýndan da pekala ölebilir. Bu bakýmdan yaþadýðýmýz bu krizi, hafife almaya, küçümsemeye imkân yoktur. Bunlarla beraber, mübalaða edenlerin de yaptýðý þey caiz deðildir! Çünkü bu acizlik hissi ve atalet doðurur.

Kanaatime göre, her meselenin çözümünde baþlangýç ve çýkýþ noktasý, tutamak ve dayanaðý herkesin gördüðü gibi insandýr, insanýmýzdýr.  Türkiye'yi bu badireden kurtaracak olan da namuslu, haysiyetli, þerefli, vatansever, dirayet ve liyakat sahibi, kýsacasý bilgili, ilimli ve en önemlisi de ahlaklý aydýn kadrolardýr. Cumhuriyet sistemi, Baþkanlýk sistemi hangi sistem ve rejimle yönetiliyor olursak olalým, memleketleri ve milletleri aydýnlar idare etmektedir. Ýyiliðin de, kötülüðün de kefili ve mesulü aydýnlardýr, aydýnlarýmýzdýr. Aydýnlar bir devleti batýrabilir, bir devleti en büyük krizlerden de çýkarabilir. Ehliyetsiz, liyakatsiz, þarlatan veya hain de olsa bir aydýn zümrenin yaptýðýný, yýktýðýný, telafi þansý ve imkâný yoktur. Her aydýnýmýz da vatan haini deðildir. Bunlarýn mukabil olan müspet bir aydýnlar grubuna bu iþi tevdi etmesini bilmelidir.  Hiç bir büyük hareket, kurtarýcý, diriltici, yükseltici hamle bu zamana kadar yýðýnlardan veya kalabalýklardan ortaya çýkmamýþ, gelmemiþtir... Kalabalýklar, ancak organize edilebilir, iyiliðe de kötülüðe de aydýnlar tarafýndan sevk edilebilir. Aydýnýn rehberlik ve organizasyonu olmadan halkýn bir þey yapabileceðini sananlar ancak hayal aleminde yaþarlar! Bu sebeple aydýnlarýn yapamadýðý için ehemmiyetsiz veya kabahatli deðildirler. Aydýn önce kendine düþeni yapmalýdýr! Sonra da halkýndan ne istiyorsa onu söylemelidir. Türkiye'de memleketin meselelerinin üstesinden gelebilecek, en çetin þartlarda bile milletinin mesuliyetini liyakatle taþýyabilecek namuslu, dirayetli, vatanperver aydýn kadrolarý vardýr. Mesele emanetin bunlara tevdi edilmesinde veya bunlarýn bir araya gelerek mesuliyetlerine sahip çýkýp emaneti yüklenmelerinde düðümlenmektedir.

Bu nasýl mümkün olur? Bunu bilemiyorum. Bildiðim bir þey varsa, yalnýz baþýna ehliyetli, liyakatli, faziletli ve vatanperver olmanýn yetmediðidir. Liyakat ve vatanperverlik, mutlaka müessiriyetini temin edecek seviyede kuvvet ve imkânla teyit edilmelidir. "Ne yapmalý?” sualini samimiyetle soranlar, bu kuvvet ve imkâný temin için seferber olarak aksiyon insaný olduðunu hemen ispat etmelidir. Ne kadar haklý ve yerinde olursa olsun, sadece tenkit, þikâyet ve suçlamalarla bir yere varamayýz. Çünkü aciz ve güçsüz olanýn hiç bir þeye hakký yoktur. Okuduðum basit bir romanda, rakibinin ölümüne sebep olan zalim bir sporcuya birisi : "Sporcu kendine yakýþýr tarzda hareket etmelidir" diyor. Sporcunun cevabý: "Sportmenlik kaybedenlerin kelimesidir... Ben sadece kazanmakla ilgileniyorum!" Gerçeðin yüzü bazen bu kadar çirkin ve sevimsizdir. Siyasetin de bir evliya, hacý - hoca oyunu olmadýðý bellidir. Kaypak bir zeminde merhametsizce yumruklarý sýký hasýmlarca oynanýyor. Kazananlarý ve kaybedenleri illaki vardýr.  Kimsenin kaideye, centilmenliðe filan aldýrdýðý yoktur. Buna raðmen ve bunu bile bile, fazilet ehlini galip getirecek þartlarý temin etmek zorundayýz. Türkiye, gevezelik ve ukalalýkla deðil, namuslu aksiyonlarla kurtulabilir. Bu aksiyonu yaratacak güç bulunmalýdýr. Zor oyunu bozar, derler; bozulan oyun pekâlâ kötülerinki de olamaz mý?



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn türkiye kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Seviye
Dikkat Bu Bir Siyasi Yazýdýr!
Katilleri Tanýyoruz
Doðu’dan Göçen Dünyalar…
Bulanýk Suda Yakalanan Her Balýk Can’dýr!
Türkiye’de Erotizmi ve Cinselliði Dünyanýn En Doðal Þeyi Haline Nasýl Getirdiler!

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Neyimizi Kaybettik
Sinema Kültürel Meselemiz Haline Ne Zaman Gelecek?
Chp, Gerçekten ‘demokrat’ Mýdýr?
Bir Çatýþma Zemini Olarak Kültür
Milletlerin Ruhunu Taklit Öldürür
Hizipçi Memur Partisi Chp
Arzu Yeterli Deðil
Türk Sinemasýnýn Ezberini Bozan Yönetmen
Chp’nin Psikopatolojisi
Yarýn Bekleyebilir Þiir Kitabý Üzerine

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Sakin Bir Acý [Þiir]
Geldim [Þiir]
Sözün Çiçeði [Þiir]
Gözbebeði Turþusu [Þiir]
Bir Hicran Naðmesi [Þiir]
Sevgiliye Hasretle [Þiir]
Geceye Kâside [Þiir]
Benimle Ölür Müsün? [Þiir]
Beste-i Nigar [Þiir]
Bilemezsiniz [Þiir]


Yûþa Irmak kimdir?

Felsefe ve edebiyat aþýðý! Yayýncý, gazeteci ve kitapsever. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Yûþa Irmak, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.