"Her yeni gün, yaratıcılığın kapılarını aralar; karanlık ne kadar derin olursa, ışığın doğuşu o kadar parlak olur."

Ömer Faruk Hüsmüllü

Köpeğin Adı Badi - 43

Tanrının gölgesi bir bakmış ki bu yaratıklar sadece şekil olarak kendisine benziyor. Olmadı! demiş. Bunların ne bir şikâyetleri, ne de birbirleriyle mücadeleleri bulunmadığını, görünce kötülük dolu değneğini bu dünyaya doğru savurup gitmiş.

Köpeğin Adı Badi - 41

Ne olduğumu ben nasıl bileceğim? Psikolog filan da değilim. Sahi, acaba köpek psikologu var mı? Varsa ona bir görüneyim. Yoksa da olmalı. Ruhsal sorunlar sadece insanlara özgü değil ki, biz de hissediyoruz, biz de düşünüyoruz, biz de seviyoruz, biz de nefret ediyoruz; bizim de iyimiz kötümüz var, uysalımız

Köpeğin Adı Badi - 40

Çukur bitti. Ve kendimi okyanusun derin sularında buldum. Dev gibi dalgalar beni oradan oraya savurdu. Bir geminin bana doğru yaklaştığını görünce kurtulacağım umuduyla sevindiysem de gemi durup beni almadı. Görmemiş de olabilirler. K

Köpeğin Adı Badi - 39

Hava sıcak. Ağaçların yola düşen kısa gölgelerinden pek faydalanamadığım için kanter içinde kaldım. Yılan-çıyan çıkacak diye endişeleniyorum; vahşi yırtıcı hayvan çıkma ihtimalini ise aklıma bile getirmemeye çalışıyorum.

Köpeğin Adı Badi - 38

Ahırı iyice incelemeden önce kapıdan girince sol duvarın yanındaki saman balyalarının arkasına saklandım. Saman balyaları ile duvar arasında bırakılan boşluk tam benim girebileceğim kadardı. Çok keskin bir gözün bile burada saklanan canlıyı görmesi zordu.

Köpeğin Adı Badi - 36

Korktuğum oldu galiba, yolu şaşırdım, yanlış bir yola saptım. Hatta yol bitti. Geriye dönemem bir hayli zaman geçti çünkü. Dağlık, tepelik bir yer ve etraf gene ağaç dolu. Yüzlerce metre aşağıları görebiliyorum, gördüğüm gene üzeri karlı ağaçlar; ev ya da insan tarafından yapılmış bir şey yok.

Köpeğin Adı Badi - 35

İkisi birden, içimizde en fazla kilolu olan, sabahleyin bana korkunç bakışlar gönderen sokak köpeğine saldırdılar. Onu yere yıkıp hemen boğazını sıktılar, ölünce de parçalayıp yemeye başladılar. Ağızları, burunları kıpkırmızıydı.

Köpeğin Adı Badi - 34

Birkaç tavşan yakalamamızın dışında sözü edilebilecek bir avımız olmadı. Sayımız beşe indi, çünkü bir arkadaşımız açlığa ve soğuğa dayanamayıp öldü. Bazılarına garip ya da iğrenç gelebilir ama biz o ölen arkadaşımızı yedik. Sonra da, sırada kim var, diye birbirimizin gözünün içine bakar olduk.

Köpeğin Adı Badi - 33

Bir ara geri dönmeyi düşündüm, ortalığı dikkatlice kokladım; burnuma yanık ve inek dışkısı kokusu gelince vazgeçtim. Nitekim az sonra birkaç evlik bir orman köyüne ulaştım. Belki on tane ya da biraz daha fazla ev vardı.

Köpeğin Adı Badi - 32

Kaç gün kaldık bilmiyorum, bana çok uzun geldi. Onca köpeğin arasında hırlaşarak vakit geçirmek kolay değil, zaman da uzun geliyor bu şartlarda. Görevliler lakayt, merhametsiz, tembel. Ellerinden sopa hiç eksik olmuyor, canları istediğinde de vuruyorlar.

Köpeğin Adı Badi - 31

Belki de Cafer Aga ile bir daha hiç görüşemeyecektik! Onun için bir şeyler söyle bana be Cafer Aga! Benim konuşmamı sen anlamasan da senin dediklerini ben anlarım. Güzel bir söz söyle, bir defa daha Kalo olum sözcüklerini senden duyayım. Bana Güle güle Kalo olum! de.

Köpeğin Adı Badi - 30

Ama bu seferki farklı. Köpek değil, bir insanla beraberken yakaladım. Orta yaşlarda bir adam. Simit satıyor. Aynı sokakta Cafer Aga'nın evinden çok aşağıda bahçeli bir evde oturuyor. Dul, çünkü karısı ölmüş.

Köpeğin Adı Badi - 29

Etlerin olduğu yere geldiğimizde iki köpeğin de ağızlarını şapırdattıklarını görünce anladık ki onlar etleri midelerine indirmişlerdi bile... Geç kaldığımız için moralimiz bozuldu, canımız sıkıldı.

Köpeğin Adı Badi - 28

O gece geç yattı. Tabii sabahleyin de geç kalktı. İşe giderken öğlen çoktan geçmişti. Sadece o gün değil ondan sonraki günlerde de, işini kaybettiğinde sabahleyin erkenden camii avlusunda soluğu alan Cafer Aga öğlen olmadan işe gitmedi.

Köpeğin Adı Badi - 26

Onların da üstlerine sürüyor arabayı; yavru köpek kurtuluyor ama sarı kedi korkunç bir çığlık atıyor. Ve param parça... Hiç sevmediğim, ne zaman görsem bana kafa tutan bir kediydi. Buna rağmen keşke ölmeseydi...

Köpeğin Adı Badi - 25

Nurcan'ın elinden çubuk krakeri hiç eksik olmaz. Biri ısmarlarsa krakerini oraletle yemeyi çok sever. Kraker istersen katiyen vermez. Aga, aga.. der. Yani abim kızar demek istiyor. Cebinde küçük bir oyuncak arabası çoğu zaman vardır.

Başa Dön