"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Kur'an Perspektifinde Dünya Hayatı ve Günümüz Su Krizi: İmtihan, Sabır ve Küresel Sorumluluk

İslam inancında hayat bir imtihandır; bolluk, yokluk, sağlık ve hastalıkla sınanırız. Kur'an bu sınavların nasıl karşılanması gerektiğini öğretir. Günümüzde yaşanan su krizleri ve kuraklık, bu ilahi imtihanın somut örnekleridir. Türkiye'deki su kıtlığı ve dünya genelindeki daha ağır koşullar, Kur'an'ın sınav anlayışını yeniden düşünmemizi gerektiriyor.

yazı resim

İnsan hayatı, İslam inancına göre geçici bir imtihan sürecidir. Bu imtihan, bazen bollukla bazen yoklukla, bazen sağlıkla bazen hastalıkla, bazen huzurla bazen korkuyla karşımıza çıkar. Kur'an-ı Kerim, bu gerçeği açık ayetlerle bildirirken, insanoğlunun bu sınavlara nasıl yaklaşması gerektiğini de öğretir. Günümüzde yaşanan su krizleri, kuraklık ve kaynak yetersizlikleri, bu ilahi sınavın somut örnekleri olarak karşımızda durmaktadır. 2025 yılı itibariyle Türkiye'nin dört ilinde ciddi su kıtlığı yaşanması, toplumsal tepkilerin artması ve buna karşılık dünyada çok daha ağır koşullarda yaşayan milyonlarca insanın unutulması, Kur'an'ın ortaya koyduğu sınav anlayışını yeniden düşünmemizi gerektirir.
Kur'an'da Sınav Kavramı ve Çeşitleri
Sınavın Temel Boyutları
Bakara Suresi 155. ayette Allah şöyle buyurur:
"Ve kesinlikle sizi sınayacağız. Korku, açlık, mallarınızın ve canlarınızın ve ürünlerinizin eksikliğiyle. Sabredenleri müjdele."
Bu ayet, insanın dünya hayatında karşılaşacağı imtihanların beş temel boyutunu ortaya koyar:

  1. Korku (havf): Güvenlik kaybı, gelecek kaygısı, belirsizlik ve tehdit altında yaşama hali. Bu, savaşlar, doğal afetler veya ekonomik krizler şeklinde tezahür edebilir.
  2. Açlık (cû): Temel besin ihtiyacının karşılanamaması, kıtlık ve gıda güvencesizliği. Bu durum, yalnızca fiziksel bir sıkıntı değil, aynı zamanda insanın hayatta kalma içgüdüsünün sınandığı bir imtihandır.
  3. Mal eksikliği (nakṣ min el-emvâl): Maddi kaynakların azalması, ekonomik kayıplar, yoksulluk ve servetten mahrum kalma. Kişinin Allah'a olan bağlılığının zenginlik döneminde olduğu kadar yoksulluk döneminde de devam edip etmediği sınanır.
  4. Can kaybı (nakṣ min el-enfüs): Sevdiklerini kaybetme, ölüm, hastalık ve insan kayıpları. Bu, belki de en ağır sınavlardan biridir çünkü insanın en değer verdiği şey, canıdır ve sevdiklerinin canıdır.
  5. Ürün eksikliği (nakṣ min es-semerât): Tarımsal ürünlerin azalması, kuraklık, mahsul kaybı ve doğal kaynakların tükenmesi. Bu boyut, özellikle günümüz iklim krizi ve su kıtlığıyla doğrudan ilişkilidir.
    Sınavın Hikmetine İman
    Kur'an perspektifinde bu sınavlar, tesadüfi veya anlamsız değildir. Her biri, insanın Allah'a olan imanını, sabrını, şükrünü ve diğer insanlara karşı sorumluluğunu ölçen birer araçtır. Ayetin sonunda "sabredenleri müjdele" ifadesiyle, bu sınavlara doğru yaklaşımın sabır olduğu vurgulanır. Sabır, pasif bir bekleyiş değil; Allah'ın takdirine teslimiyet, tedbir alma sorumluluğu ve diğer insanlara yardım etme bilinci ile birleşen aktif bir duruştur.
    Dünya Hayatının Geçici ve Çekici Doğası
    Dünyevi Nimetlerin Tuzağı
    Ali İmran Suresi 14. ayette Allah şöyle buyurur:
    "İnsanlara kadınlardan ve oğullardan ve yığılmış biriktirilmiş altından ve gümüşten ve damgalanmış atlardan, davarlardan ve ekinlerden çekici kılındı. Bunlar dünya hayatının geçimidir. Ve güzel dönüş Allah yanındadır."
    Bu ayet, insan fıtratının dünyevi şeylere meyilli olduğunu açıkça belirtir. İnsanlar için çekici kılınan şeyler şunlardır:
    - Kadınlar ve oğullar: Aile, nesil ve duygusal bağlar
    - Altın ve gümüş: Servet, maddi güç ve ekonomik güvenlik
    - Nitelikli mülkler: Değerli hayvanlar, taşıtlar ve statü sembolleri
    - Tarımsal üretim: Toprak, ürün ve geçim kaynakları
    Bu nimetler, insanın yaşamını sürdürmesi ve dünyevi hayatı deneyimlemesi için gereklidir. Ancak ayetin vurgusu, bunların geçici olduğu ve gerçek kalıcı olanın Allah katındaki ahiret hayatı olduğudur.
    Sınavın Mantığı: Çekici Olanın Kaybı
    Bakara 155 ile Ali İmran 14 ayetlerini birlikte değerlendirdiğimizde ortaya şu mantık çıkar: Allah, insana dünyevi hayatta çekici şeyler sunmuş, sonra bu çekici olanın kaybı veya eksikliği üzerinden insanı sınamıştır.
    Kişiye servet verilmiş, sonra mal kaybıyla sınanır. Sağlık verilmiş, sonra hastalık veya can kaybıyla sınanır. Bolluk verilmiş, sonra açlık ve kıtlıkla sınanır. Güvenlik verilmiş, sonra korku ve belirsizlikle sınanır. Bu sınav, insanın şu soruları cevaplamasını gerektirir:
    - Allah'a olan imanım, yalnızca nimetler bolken mi geçerli?
    - Kayıp yaşadığımda sabır gösterebilir miyim?
    - Başkalarının sıkıntısını gördüğümde yardım eder miyim?
    - Dünyevi olanın geçici olduğunu gerçekten kabul ediyor muyum?
    2025 Türkiye Su Krizi: Bir İmtihan Analizi
    Su Kıtlığının Boyutları
    2025 yılı itibariyle Türkiye'de ciddi su kıtlığı yaşanan iller şunlardır:
  6. Kocaeli
  7. Yalova
  8. Sakarya'nın bir kısmı (özellikle Sapanca bölgesi)
  9. İstanbul Anadolu Yakası
    Bunlara ek olarak 10 ilde orta düzeyde su kıtlığı riski bulunmaktadır. Su kıtlığı, yalnızca musluktan akan suyun azalması anlamına gelmez. Bu durum:
    - Tarımsal üretimi düşürür (ürün eksikliği)
    - Hayvancılığı olumsuz etkiler (mal eksikliği)
    - Ekonomik kayıplara yol açar (mal eksikliği)
    - Toplumsal gerginliğe neden olur (korku ve huzursuzluk)
    - Göç ve yerinden edilme riskini artırır (can güvenliği)
    Bu durum, Bakara Suresi 155'te sayılan sınav kategorilerinin tamamını içermektedir.
    Kişi Başına Su Miktarı ve Kriz Seviyeleri
    Uluslararası standartlara göre kişi başına düşen yıllık su miktarı şu şekilde sınıflandırılır:
    - 1.700 m³ üzeri: Su zenginliği
    - 1.000-1.700 m³: Su stresi (sıkıntı başlangıcı)
    - 500-1.000 m³: Su kıtlığı
    - 500 m³ altı: Mutlak su kıtlığı (hayati tehdit)
    Bu ölçüte göre:
    - Afrika'nın birçok bölgesi yıllardır mutlak su kıtlığı yaşamaktadır
    - Filistin, 2023'te başlayan savaşın etkisiyle 2024 itibariyle mutlak su kıtlığına girmiştir
    - Doğu Türkistan, hem coğrafi koşullar hem de sistematik zulüm nedeniyle ciddi su problemleri yaşamaktadır
    - Türkiye, bölgesel olarak su stresi ve kıtlığı yaşamaya başlamıştır
    Toplumsal Tepki ve Farkındalık Eksikliği
    Türkiye'de su krizi büyüdüğünde, toplumun önemli bir kısmında şu tepkiler gözlemlenmiştir:
  10. İçe Kapanma: İnsanlar yalnızca kendi bölgelerindeki sıkıntıya odaklanmış, küresel su krizini görmezden gelmiştir.
  11. Karşılıklı Suçlama: Farklı bölgeler, siyasi gruplar ve toplumsal kesimler birbirini suçlamış, çözüm odaklı işbirliği zayıflamıştır.
  12. Empati Kaybı: Türkiye'de yaşanan sıkıntı büyütülürken, Filistin, Afrika ve Doğu Türkistan'da yaşanan çok daha ağır koşullar unutulmuştur.
  13. Öfke ve Düşmanlık: Sabır ve şükür yerine, öfke, şikayet ve sosyal medyada nefret söylemi artmıştır.
    Bu durum, sınavın sadece maddi değil, aynı zamanda manevi ve ahlaki boyutunu gösterir. Kur'an perspektifinde sınav, yalnızca sıkıntıya katlanmak değil, bu süreçte nasıl bir insan olduğunu ortaya koymaktır.
    Sınavın Küresel Boyutu: Empati ve Sorumluluk
    Afrika: Kronik Su Kıtlığı
    Afrika kıtasının büyük bölümünde mutlak su kıtlığı onlarca yıldır sürmektedir. Özellikle Sahra Altı Afrika'da:
    - İnsanlar günde saatlerce yürüyerek içme suyu taşımaktadır
    - Su kaynaklı hastalıklar ciddi halk sağlığı sorunudur
    - Çocuklar okula gidememekte, kadınlar eğitim ve istihdam fırsatlarından mahrum kalmaktadır
    - Tarımsal üretim düşük, gıda güvencesizliği yaygındır
    Bu durum, Türkiye'de yaşanan geçici sıkıntıların çok ötesinde kronik bir krizdir.
    Filistin: Savaş ve Su Krizi
    2023'te başlayan savaş, Filistin'deki su krizini katmerli hale getirmiştir. 2024 itibariyle:
    - Su altyapısı tahrip edilmiş, arıtma tesisleri çalışmamaktadır
    - İçme suyu dağıtımı silah olarak kullanılmaktadır
    - İnsanlar günlerce susuz kalmakta, hijyen koşulları çökmüştür
    - Çocuklar ve yaşlılar dehidrasyondan ölmektedir
    Bu, savaşın modern dönemde nasıl temel insani ihtiyaçları silah haline getirdiğinin acı bir örneğidir.
    Doğu Türkistan: Sistematik Kaynak Yağması
    Doğu Türkistan'da su kaynakları, bölge halkının ihtiyaçlarından çok, devlet politikaları ve ekonomik projeler için kullanılmaktadır. Yerli halk, kendi topraklarındaki su kaynaklarına erişimde ciddi kısıtlamalarla karşılaşmaktadır.
    Türkiye'nin Karşılaştırmalı Durumu
    Türkiye'de yaşanan su sıkıntısı gerçek ve ciddiyetle ele alınmalıdır. Ancak karşılaştırmalı bir perspektifle bakıldığında:
    - Türkiye'de hâlâ deniz suyu arıtma teknolojisi uygulanabilir
    - Altyapı yatırımları yapılabilir, barajlar inşa edilebilir
    - Su tasarrufu kampanyaları ve bilinçlendirme çalışmaları yapılabilir
    - Tarımsal sulama yöntemleri modernize edilebilir
    Bu imkanlar, Afrika, Filistin ve Doğu Türkistan için mevcut değildir. Dolayısıyla, Türkiye'deki sınavın bir boyutu da, bu çözüm imkanlarının farkında olup sorumlu davranmak ve aynı zamanda çok daha kötü koşullardaki insanlara destek olmaktır
    Sınavın Doğru Karşılanması: Kur'ani İlkeler
  14. Sabır ve Şükür Dengesi
    Bakara Suresi 155'in sonunda "sabredenleri müjdele" denilmesi, sabırın merkeziliğini vurgular. Sabır üç boyutludur:
    - Allah'ın emirlerine itaat üzerine sabır: Zor zamanlarda da ibadetlere devam etmek
    - Yasaklardan kaçınma üzerine sabır: Sıkıntı bahanesiyle haram işlememek
    - Belaya karşı sabır: Kader karşısında isyan etmemek, hikmet aramak
    Şükür ise, mevcut nimetleri görmek ve değerlendirmektir. Su sıkıntısı yaşayan kişi, hâlâ sahip olduğu nimetlere şükretmelidir.
  15. Tevekkül ve Tedbir Birlikteliği
    Tevekkül, Allah'a güvenmek demektir ama pasif bekleyiş anlamına gelmez. İnsan, elinden gelen tüm tedbirleri aldıktan sonra neticeyi Allah'a havale etmelidir. Su krizinde tedbir şunları içerir:
    - Su tasarruflu cihazlar kullanmak
    - Tarımda damla sulama sistemlerine geçmek
    - Yağmur suyu toplama sistemleri kurmak
    - Deniz suyu arıtma tesisleri inşa etmek
    - Bilinçli tüketim alışkanlıkları geliştirmek
    Bu tedbirler alındıktan sonra, neticeye tevekkül edilir.
  16. Toplumsal Dayanışma ve Adalet
    Kur'an, yalnızca bireysel kurtuluştan değil, toplumsal adaletten de bahseder. Su krizinde:
    - Zengin ve yoksul eşit erişime sahip olmalıdır
    - Savunmasız gruplar (çocuklar, yaşlılar, hastalar) korunmalıdır
    - Kaynak dağılımı adil yapılmalıdır
    - Yardımlaşma ve dayanışma artırılmalıdır
  17. Küresel Farkındalık ve Empati
    Müslümanlar için ümmet bilinci esastır. Bu bilinçle:
    - Türkiye'deki su sıkıntısı yaşayan kişi, Afrika'daki kronik kıtlığı unutmamalıdır
    - Filistin'deki su kesintileri için sesini yükseltmelidir
    - Doğu Türkistan'daki sistematik yağmaya karşı farkındalık yaratmalıdır
    - İmkanı olanlar, bu bölgelere yönelik insani yardım projelerini desteklemelidir
  18. Hikmet Arayışı ve Ders Alma
    Her sınav, insanı olgunlaştırması ve öğretmesi için bir fırsattır. Su krizinden alınması gereken dersler:
    - Nimetlerin değerini anlamak
    - İsraf ve tüketim kültürünü sorgulamak
    - Doğal kaynaklara saygılı olmak
    - Gelecek nesillere sorumluluk hissetmek
    - Allah'ın kudretini ve insanın acizliğini idrak etmek
    Sınav Karşısında Yanlış Tutumlar
  19. İsyan ve Şikayet
    Bazı insanlar, sıkıntı karşısında Allah'a isyan eder, sürekli şikayet eder. Bu, sınavın manevi boyutunda başarısızlık anlamına gelir.
  20. Pasif Kabullenme
    Diğer uç ise, "nasıl olsa kader" deyip hiçbir tedbir almamaktır. Bu da sorumluluktan kaçmaktır.
  21. Başkalarını Suçlama
    Krizde sürekli başkalarını suçlamak, çözüm üretmekten alıkoyar ve toplumsal çatışma yaratır.
  22. Empati Kaybı
    "Biz zor durumdayız, başkalarını düşünecek halimiz yok" yaklaşımı, Kur'ani ahlakla bağdaşmaz.
  23. Dünyaya Aşırı Bağlanma
    Sınav, dünyevi nimetlerin geçiciliğini hatırlatmak içindir. Bu fırsatı kaçırmak, ahiret kaybı anlamına gelir.
    Kur'an-ı Kerim, dünya hayatını açık ve net bir şekilde tanımlar: Bu hayat, geçici, çekici ve sınav dolu bir yolculuktur. İnsanlar, korku, açlık, mal, can ve ürün eksikliği ile sınanırlar. Bu sınavların amacı, insanların değerini ortaya çıkarmak, imanlarını test etmek ve ahiret hayatı için hazırlanmalarını sağlamaktır.
    2025 yılında Türkiye'de yaşanan su krizi, bu ilahi sınavın güncel bir tezahürüdür. Ancak bu kriz, yalnızca teknik bir altyapı sorunu veya iklim değişikliği meselesi değildir; aynı zamanda toplumsal, ahlaki ve manevi bir imtihandır. İnsanlar, bu krize nasıl tepki veriyor? Sabır mı gösteriyor, yoksa isyan mı ediyor? Dayanışma mı artıyor, yoksa çatışma mı? Küresel farkındalık mı gelişiyor, yoksa bencillik mi?
    Daha da önemlisi, Türkiye'deki sıkıntı ile Afrika, Filistin ve Doğu Türkistan'daki kronik ve hayati krizler karşılaştırıldığında, insanların empati ve sorumluluk düzeyi ortaya çıkar. Kendi sıkıntısına odaklanıp başkalarını unutmak, Kur'an'ın öğrettiği ümmet bilinci ve merhamet ahlakıyla bağdaşmaz.
    Sınavın doğru karşılanması, sabır, şükür, tevekkül, tedbir, adalet, dayanışma ve küresel farkındalığı bir arada gerektirir. İnsanlar, bu sınavdan hem dünyevi hem de uhrevi kazanımlarla çıkabilir: Teknik çözümler geliştirmek, toplumsal dayanışmayı güçlendirmek, manevi olgunluğa ulaşmak ve ahiret için hazine biriktirmek.
    Allah, Bakara Suresi 155'te sabredenleri müjdeler. Sabır, pasif bir bekleyiş değil; aktif, sorumlu, merhametli ve hikmet dolu bir duruştur. Su krizi karşısında bu duruşu sergilemek, hem dünyada hem de ahirette kurtuluşun yoludur.
    Sonuç olarak, Kur'an perspektifinde dünya hayatı bir imtihan alanıdır ve günümüz su krizi, bu imtihanın çok boyutlu bir yansımasıdır. İnsanların görevi, bu sınavı anlayarak, sorumluluk alarak, tedbir geliştirerek, yardımlaşarak ve nihayetinde Allah'a olan güvenlerini koruyarak başarıyla tamamlamaktır. Unutulmamalıdır ki, gerçek başarı, yalnızca dünyevi rahatı elde etmek değil, Allah'ın rızasını kazanmak ve ahirette kurtuluşa ulaşmaktır.

KİTAP İZLERİ

Başka Yollar

Enis Batur

Enis Batur'un Zihin Labirentinde Bir Gezinti Türk edebiyatının en üretken ve sınır tanımayan kalemlerinden Enis Batur, okurunu bir kez daha kendi zihin coğrafyasının dolambaçlı patikalarında
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön