**İslam tarihinde çeşitli hadislerde Nebimiz Muhammed'e iftira atılmak suretiyle sağlıkla ilgili bazı öneriler uydurulmuştur. Bunlardan biri de deve sütü ve idrarının sağlık açısından şifa verici olduğuna dair rivayet edilen bir hadistir. Buharî ve Müslim gibi sahih hadis kaynaklarında yer alan bir rivayet şöyle geçmektedir: "Enes anlatıyor: Ukl veya Ureyne kabilesi halkından sekiz kişilik bir grup Medine’ye gelip Nebimiz Muhammed'e e biat ederek Müslüman oldular. Bir müddet sonra Medine’nin havası onlara dokundu ve hasta oldular. Şikayetleri üzerine Nebimiz Muhammed, çobanlarıyla birlikte Medine’nin dışına çıkıp, develerin sütünden ve idrarından içmelerini tavsiye etti. Adamlar bir müddet develerin süt ve idrarından içtiler ve sağlıklarına kavuştular. Daha sonra, çobanları öldürüp develeri önlerine katıp götürdüler. Olaydan haberdar olan Nebimiz Muhammed birkaç adam peşlerine taktı ve nihayet onları bir yerde yakalayıp getirdiler. Nebimiz Muhammed onlara hak ettikleri ağır bir cezayı tatbik etti." (Buharî, Tıp, 5- 6; Müslim, Kasame, 9-11) Ancak hadiste geçen "deve idrarı" ifadesi hadisin uydurma olduğunun delili durumundadır. İslam'ın temel öğretilerine göre "temiz olmayan" bir şey haram kabul edilir. Bu da bir şeyin fiziksel temizlik kadar manevi temizliği de içermesi gerektiğini ifade eder. Deve idrarı vücudun atık maddelerini içerdiğinden temiz kabul edilemez ve bu yüzden helal değildir. Modern tıp ise idrarın sağlığa zarar verebilecek bakteriler ve toksinler barındırdığını bu nedenle şifa kaynağı olamayacağını belirtmektedir. İslam’ın helal ve temiz anlayışı Kur’an’daki çeşitli ayetlerle açıkça belirtilmiştir. Örneğin Bakara suresinin 168. ayetinde Allah yeryüzünde bulunan helal ve temiz şeylerin yenmesi gerektiğini buyurur: > "Ey insanlar! Yeryüzünde bulunan helal temiz şeylerden yiyin ve sapkının adımlarını izlemeyin. Şüphesiz o sizin apaçık düşmanınızdır."(Bakara suresi 168. ayet) Bu ayet İslam’ın helal anlayışını ortaya koyan temel bir metin olup her şeyin temizlik ve saflık esasına dayandığını vurgular. İdrar doğrudan vücut atıkları içerdiği için bu tanıma uymayan bir maddedir. İslam temiz olmayan bir şeyin tüketilmesini yasaklar dolayısıyla deve idrarı bu kapsamda haram kabul edilir. Bugünkü bilimsel veriler deve idrarının sağlık üzerinde olumsuz etkiler oluşturabileceğini ortaya koymaktadır. Deve idrarı bakteriler ve mikrop barındırır. Karıştığı diğer maddelerle birlikte sağlığa zararlı bakteriyel enfeksiyonlara, mide-bağırsak problemlerine ve zehirlenmelere yol açabilir. İdrar vücutta birikmiş toksik maddeleri içerdiği için sindirildiğinde vücutta çeşitli rahatsızlıklar yaratabilir. Süt sindirimi kolaylaştıran ve besleyici olan bir gıda maddesi olsa da idrarla karıştırıldığında kimyasal reaksiyonlar meydana gelebilir. Bu da hem süt hem de idrarın sağlıksız hale gelmesine yol açar. Ayrıca bu karışım sindirim sisteminde rahatsızlıklara, mide bulantısı ve ishal gibi problemlere neden olabilir. İdrar böbreklerden süzülen atık maddeler içerdiği için vücutta birikmesine neden olabilir. Hadis deve idrarının şifalı olduğuna dair öğretiyi halk arasında yaygınlaştırmak amacıyla uydurulmuştur. Muhtemelen uyduran kişi deve idrarını satmak için uydurmuştur. Bu rivayet halkı inandırmak için gerçek ve şifalı öğeleri – deve sütü gibi – yanlış bilgilere ekleyerek sahih kabul edilmesini sağlamak amacıyla oluşturulmuştur. Sonuç olarak deve idrarı ve sütü ile ilgili hadis hem tıbbi hem de dini açılardan sahih değildir. Modern bilim deve idrarının sağlık açısından tehlikeli olduğuna işaret ederken İslam’ın helal ve temiz anlayışı da deve idrarının tüketilmesini onaylamaz. Dolayısıyla Nebimiz Muhammed’in böyle bir tedavi önerdiği iddiaları hem dini öğretilerle hem de modern tıpla çelişmektedir. İslam’a göre sağlıklı yaşam, temizlik, hijyen ve helal gıda ile mümkündür bu da deve idrarı ve diğer atık maddelerden uzak durmayı gerektirir.
**