Son yıllarda bazı toplumlarda, özellikle sosyal medyanın etkisiyle, hava olaylarının gizli yapılar veya devletler tarafından kontrol edildiğine ilişkin iddialar artmıştır. “Yağmurun çalınması”, “bulutların yönünün değiştirilmesi”, “gizli örgütlerin iklimi manipüle ettiği” gibi anlatılar bilimsel gerçeklikten kopuk olduğu gibi, Kur’an merkezli tevhid anlayışı açısından da sorunludur. Doğal olaylara ait kudret ve belirleyiciliği yaratılmış varlıklara atfetmek, Kur’an’ın şirk tanımıyla örtüşür. Zira Kur’an’a göre evrende mutlak güç sahibi bir tek Allah’tır; yaratılmış hiçbir güç mutlak belirleyiciliğe sahip değildir.
- Atmosfer Bilimi Açısından Bulutların Yönünü Değiştirmek Neden Mümkün Değildir?
1.1. Bulutların Hareketi: Temel Fiziksel Dinamikler
Bulutlar, atmosferin devasa ölçekli dinamikleri tarafından taşınır. Bu dinamikler:
Basınç farkları
Sıcaklık dağılımı
Dünyanın dönmesi (Coriolis kuvveti)
Nem miktarı
Küresel ve bölgesel hava kütlelerinin hareketi
Jet stream (yüksek irtifa rüzgârları) gibi insan kontrolünün tamamen dışında gerçekleşen süreçlerdir.
Bulutlar yalnızca görünür su buharı kümeleri değildir atmosferin çok geniş bir bölümünü kapsayan devasa yapılardır. Bu nedenle yönlerini değiştirmek, fiziksel olarak imkânsızdır.
1.2. Neden teknolojik müdahale yetersizdir?
(a) Bulutların ölçeği
Birçok bulut sistemi onlarca ila yüzlerce kilometre genişliğe ulaşır. Bu büyüklükteki bir kütleyi yönlendirmek için gerekli enerji, bir ülkenin yıllık enerji tüketimine yaklaşır.
(b) Rüzgâr hızları
Bulutların bulunduğu seviyelerde rüzgâr hızları genellikle:
40–150 km/s arasındadır.
Bu hızlar ve genişlikler karşısında insan müdahalesi yok hükmündedir.
(c) Bulut tohumlama gerçekte ne yapar?
Bilimsel olarak yalnızca:
Yağış ihtimalini bir miktar artırabilir,
Yağışı erken başlatabilir,
Yağışın şiddetini hafifçe etkileyebilir.
Ancak:
Bulutun yönünü değiştiremez,
Bulutun hızını veya konumunu değiştiremez,
Yeni bir bulut oluşturamaz.
Bu nedenle “yağmur çalma”, bilimsel olarak imkânsızdır.
1.3. Lokal ısı adası etkileri ne yapar?
Büyük şehirlerdeki ısı adası etkisi:
Yükselen hava akımlarını artırabilir,
Çok lokal bulut oluşumunu etkileyebilir.
Ancak:
Bulutların yönüne etki etmez,
Atmosferik akımlar üzerinde ölçülebilir bir değişim oluşturamaz.
Bilimsel çerçeve açıktır: Bulutlar insanlar tarafından yönlendirilemez. - Komplo Teorilerinin Teolojik ve Ontolojik Sorunları
Bulutların yönünü gizli güçlerin değiştirdiğini iddia etmek yalnızca bilimsel olarak değil, Kur’an’ın ontolojisi açısından da hatalıdır.
Kur’an’a göre hiçbir topluluk, şeytan, hiçbir güç odağı, mutlak kudrete sahip değildir herkes Allah’ın dilemesiyle sınırlıdır.
2.1. Komplo teorisi neden bir tür şirk üretir?
Komplo teorisi bir yapıyı veya gücü her şeyi bilen, her yere nüfuz eden, her olayı belirleyen, insanın kaderine hükmeden bir otorite olarak tasvir eder. Bu tanım, Kur’an’ın “ilahlaştırma” kriteriyle aynıdır.
Kur’an’da
>"Allah ona mülk verdi diye Rabbi hakkında İbrahim'le tartışan kişiyi görmedin mi? İbrahim Rabbim diriltir ve öldürür dediği zaman ben de diriltir ve öldürürüm dedi. İbrahim şüphesiz Allah Güneş'i doğudan getirir onu batıdan getir dedi. İnkâr eden kişi şaşırdı. Ve Allah zalim toplumu doğru yola iletmez."(Bakara Suresi 258. ayet) Ayetinde Allah’ın mutlak kudretine karşı çıkan, kendine tanrısal güç atfeden kişinin nasıl ilahlaştırıldığı, daha doğrusu kendi kendini nasıl ilahlaştırdığı açıkça anlatılır.
Günümüzde komplo teorilerinde:
Belirli bir yapıya mutlak güç atfetmek, onu her şeyi belirleyen bir irade olarak görmek, tıpkı Nemrut’un kendini ilahlaştırması gibi “metafizik bir put” oluşturmaktadır.
2.2. Kur’an’ın zanna bakışı
Kur’an, delilsiz iddiaları “zan” olarak tanımlar ve şöyle der:
“Şüphesiz zan ise haktan hiçbir şey kazandırmaz.”(Yunus 36)
Komplo teorilerinde bilgi yerine söylenti, delil yerine duyum, vahiy yerine zan hakikat ölçüsü olarak yerleştirilir. Bu, Kur’anî epistemolojiyle bağdaşmaz.
2.3. Komplo teorilerinin psikolojik putlaştırma etkisi
Komplo anlatıları zihni esir alır, sorumluluk duygusunu azaltır, korku ve paranoya üretir, görünen sebepleri abartarak batınî hakikati (Allah’ın dilemesi) unutturur. Bu yönleriyle, modern çağın putlarıdır. - Kur’an’a Göre Yağmur Bir Rızıktır ve Ölçü ile Verilir
Kur’an’da yağmurun kontrolünün yalnızca Allah’a ait olduğu defalarca vurgulanır.
3.1. Yağmur bir rızık türüdür
“Rabbin dilediğinin rızkını genişletir ve bir ölçüye göre verir.”(İsrâ 30)
Rızık toprak ürünlerinden, sulara kadar, ekolojik döngünün tamamını kapsayan ilâhî bir takdir sistemidir.
3.2. Evren ölçü ile yaratılmıştır
“Biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık.”(Kamer 49)
Atmosfer, yağış döngüleri, sıcaklık dengeleri bu ölçünün bir parçasıdır. Her sistem kendine ait minimum ve maksimum sınırlar içerir yağmur bolluk dönemine ulaşınca azalışa döner, sonra kıtlık evresi gelir, ardından tekrar bir denge noktası oluşur. Bu, ilâhî ekolojik düzenin bir yansımasıdır.
3.3. Yağmurun kesilmesi ve yağması: Manevî ve fiilî sebepler
Kur’an, yağmurun hem manevi hem de fiziki sebeplerle ilişkilendirilebileceğini bildirir.
Manevî sebep: Tövbe ve bağışlanma
Nebimiz Nuh’un kavmine hitabında şöyle geçer:
“Rabbinizden bağışlanma dileyin… Gökten üzerinize bol yağmur göndersin.” (Nûh 10–11)
Fiilî sebep: Gayret ve tedbir
Kur’an, rızık için hem çalışmayı hem de İlâhî ölçüyü gözetmeyi emreder.
Bu nedenle modern sulama teknikleri, su yönetimi, tarımsal tedbirler, akılcı planlama hem fiilî dua hem de Kur’an’ın teşvik ettiği sorumluluk bilincidir.
Bilimsel Gerçeklik ve Tevhidî Ontoloji Birbirini Destekler - Bulutların yönünü değiştirmek bilimsel olarak imkânsızdır.
Bunun için gereken enerji ve etki alanı, insan müdahalesinin kat kat üstündedir. - Bulut tohumlama yağışı artırabilir ancak yön veremez.
- Komplo teorileri bilimsel gerçeklikle çeliştiği gibi tevhid ilkesini de gölgeler.
Mutlak güç Allah’a aittir yaratıkların gücü sınırlıdır. - Komploların mutlak güç gibi anlatılması modern bir putlaştırmadır.
- Kur’an’a göre yağmur Allah’ın verdiği bir rızıktır ve bir ölçüye göre verilir.
- Yağmurun artması için Kur’an’ın önerdiği çözüm:
Manevî olarak tövbe ve istigfar,
Fiilî olarak bilimsel tedbir ve sorumluluk.
Hem bilimsel hem teolojik açıdan hüküm açıktır:
Yağmurun yönünü insanlar değiştiremez yağmurun sahibi ve belirleyicisi yalnızca Allah’tır. İddia edilen komplo anlatıları, hakikati perdeleyen modern birer puttur ve Kur’an’ın tevhid ilkesine aykırıdır.



