 • ÝzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar |
441
|
|
|
|
Hiç kimse ten renginden, geçmiþinden ya da dininden dolayý bir diðerinden nefret ederek dünyaya gelmez! Ýnsanlar nefret etmeyi öðrenirler ve eðer nefreti öðrenebiliyorlarsa o zaman onlara sevmeyi de öðretebiliriz.Nelson Mandela |
|
442
|
|
|
|
Bir tutam gözlem..Bir tutam 6.his..Bir tutam kadýn..Bir tutam erkek..Kaþýðýn ucuyla da iki ölçü minare gölgesi ve davul tozu... |
|
443
|
|
|
|
Bir ses duyuyorum çok uzaktan...
Sonu mutlu biten kaliteli bir romantik komedi filmi izlemiþizdir...
Bir þeyler bulmuþuzdur kendimizden, mutlu olmamýza yetmiþtir ya hani...
Filmin bitiminde kadife sesli, sesi sanki uzaktan gelen bir erkek þarkýcý yalnýzca gitar eþliðinde söyler þarkýyý. Müzik akar gider, film biter...
Arkasýnda huzur býrakan bir romantik komedi filmi gibi bu sokaðý izlemek...
|
|
444
|
|
|
|
Bir yýl önce, büyük umutlarla girdiðimiz ve kendisinden çok þey beklediðimiz 2001 yýlýný geride býrakýyoruz.Þevket Rado’nun bir sözü vardýr:”Dün gitmiþ, onu yerini bugün almýþtýr.Bugün ise yarýn, bir daha dönmemek üzere gitmiþ olacaktý |
|
445
|
|
446
|
|
|
|
okumanýn hayatýn en önemli güzelliði olduðunu unutmayalým |
|
447
|
|
448
|
|
|
|
Aycýk da Ben Bulaþýkçýlýk Yapayým |
|
449
|
|
|
|
Genç kýza "oyna" demiþler, " Yerim dar" demiþ...Alanýný geniþletmiþler "Yenim dar" demiþ. |
|
450
|
|
|
|
Var mý benden daha adisi
Her sabah utanmadan kalkan
Güneþe bakýp, iþe baþlayan
Felaketleri ayaðýyla, halýnýn altýna iterken
Utanmazlýðý daðlara çýkan. Ag
|
|
451
|
|
|
|
Tarihimizi, Ulusal Kimliðimizi Yok Saymak |
|
452
|
|
|
|
Çay/ Þeker/ Kaþýk/ Bardak/ Ses/ Tanrý/ El/ Beyin...
Þekerin karýþtýrýlma sesinden kim sorumludur? Bu sesten kim rahatsýz olur? Bu sesi nasýl azaltabilir veya yok edebiliriz? Bu saçma yazýyý kim okur? Tanrý var mýdýr? |
|
453
|
|
|
|
ellerime hiç yakýþmayan bir sigara, soluðumda emanet bir nefes, üþüyen ayaklarýmýn tek sebebi, acý olan ne varsa bu dünyada hepsi -hakettiðin ya da haketmediðin ne farkeder- içimde, çok derinlerimde hissettiðim, aðýrlýðý belirsiz bir kütle, susuzluk belki de ne yaparsam yapayým dindiremediðim, aðlasamda günlerce ve gecelerce indiremediðim gözlerimden. |
|
454
|
|
|
|
Barýþýn, kavga ve savaþlardan sonra yapýlmasý tuhafýma gitti. Biraz irdelemek istedim. Neden önce yapýlmýyor deðil mi ? |
|
455
|
|
|
|
Kim bilir belki de bir rüya bu…
Belki de bir ütopya…
Herkes sorar bu soruyu “Var mý böyle bir Dünya?”
Ýnsan, ne zaman ki içindeki benlikten kurtulur, kötülüðü, çirkinliði yok eder, kendinden çok karþýsýndakini düþünür ve Tanrý’nýn istediði doðru ve dürüst bir kul olursa iþte o zaman güzelleþir hayat… |
|
456
|
|
|
|
Salonsuzluða , dar bir kadroya r ve bütçe yetersizliðine raðmen güzel iþler çýkardýk. Sahnelediðimiz oyunlar çok beðenildi. Ödüller almaya baþladýk. 5 yýlda 17 ödül aldýk. Türkiye’ye turnelere gittik. Ankara’da Uluslar arasý Tiyatro Festivaline katýldýk. Türkiye basýnýnda bizden büyük övgülerle söz edildi. Ceyhan ve Kadirli’ye turneye gittik…
Türk Devletleri Tiyatro Birliði’nin kurucularý arasýnda yer aldýk. Antalya, Bakü, Kazan gibi þehirlerde KKTC’yi temsil ettim. Buralarda Kýbrýs Türk Tiyatrosunu anlattým. Bütün bunlar tanýnmamýz açýsýndan olumlu ve güzel þeylerdi. Birçok insan tanýdým. |
|
457
|
|
|
|
Tarafgirliðin insanoðlunu çepeçevre sardýðý günümüzde; bakýþ açýsýný, bir platforma %100 nesnel olarak oturtabilmek mümkün mü, acaba? Ya da insanoðlunun böylesi zamanlarda bitaraf kalmasý ne kadar mümkün ?
|
|
458
|
|
|
|
Çekirdeðin bulunduðu paketi eline aldý. |
|
459
|
|
|
|
icimdeki firtinadan bir buket |
|
460
|
|
|
|
Ýçkici hamallarýn hazin sonu... |
|