• ÝzEdebiyat > Deneme > Günlük Olaylar |
321
|
|
|
|
eczacýnýn, muadil ilaç verirken hasta ve doktora karþý verdiði mücadelesinde neler yaþadýðýný herkes bilsin istedim. |
|
322
|
|
|
|
Malatya’dan bir müjde de taþerona…Yani taþerona kadro sözü Malatya mitinginden verildi!…
Baþbakan Davutoðlu; “Taþeron iþçilerimizin sorunlarýný kesinlikle çözeceðiz” diyerek taþerona kadro vereceðini bir kez daha teyit etti…
Bilirsiniz Baþbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoðlu ‘söz verdi mi, arþ titrer!...’
HAMÝÞ: Malatyalýlar, Davutoðlu’dan, Davutoðlu da Malatyalýlardan memnun ayrýldý… |
|
323
|
|
|
|
son zamlar üzerine kulak kabarttým halkýn deyiþine. |
|
324
|
|
|
|
Çeþitli haber kanallarýndan izlediðimiz ve takip ettiðimiz kadarýyla Türkiye’den 3, Yunanistan’dan 1, Ýrlanda’dan 1, Ýngiltere’den 2, Cezayir’den 1 ve Kuveyt’ten de 1 olmak üzere toplam 9 gemiden oluþan ve adýna da Hýlfül Fudül diyebileceðimiz bir yardým filosu, Allah’ýn izniyle bu gece saat 24,00 sularýnda Antalya limanýndan hareket edip Gazze limanýna doðru süzüle süzüle yol almaya baþlayacaktýr. |
|
325
|
|
|
|
bizler sadece okudum diyebilmek içinmi yoksa gerçekten okuduðumuzu anlayabilmek içinmi okuyoruz |
|
326
|
|
|
|
içimizde kopan fýrtýnalarý koparmanýn mümkünü varmý? |
|
327
|
|
|
|
Büyüdük bak bu yüzden daha kolay oluyor unutmak. En çok kulaklarým hassaslaþtý, duymaya çalýþýyorlar herþeyi, ama biraz saçma bu, neden duymalýlar ki herþeyi. |
|
328
|
|
|
|
Bu sefer numara yapacak kimsem yok ve ben gerçekten grip oldum. Þu an kafamda bir saman torbasý taþýyorum. Bütün vücudum lime lime kýyýlýyor. Akþam ateþim çýktý saçma sapan kabuslar gördüm. |
|
329
|
|
|
|
herkes ayný bu hayatta... kimi eþya kimi para kimi aþkta...
huzuru bulduysan ne alâ... |
|
330
|
|
|
|
Siyasi yazýlarý yazmayacaktým ama olmadý.
Memleketin durumu deðiþti…
Daðdaki terörist ‘hevallerini’ meclise göndermekle iyi olacaðýný düþünenler yanýldýlar.
Her gün bir “þehit” haberi ile sarsýlýyoruz.
Her gün bir annenin feryadý ile güne baþlýyoruz.
Memleket ciddi bir imtihandan geçiyor. |
|
331
|
|
|
|
aklýma gelen ilk þeyi yazýyorum bu gece.. belki de kýrýlmýþ bir kalple içi buruk bir þekilde aðlýyorum bir baþýma kendikendime.. caným sýkýlýyor, o da takýlýyor kendi halinde ama ne istediðini gizliyor benden.. |
|
332
|
|
|
|
Geciken kýþ mevsimi zora sokuyor bizleri |
|
333
|
|
|
|
Artýk yaþadýklarýma baþkalarýný ortak etmemeliyim. Bütün sýkýntýlarýmý iç dünyamda çözüp, yüzüme palyaço neþesi eklemeliyim! |
|
334
|
|
|
|
Öldükten sonra yakýlan aðýtlarý duymaz ölüm. |
|
335
|
|
|
|
Çok uzun süreli kar yaðýþlarý ayný zamanda okullar bir iki günlüðüne tatil olduðu için çocuklara da bayram yaptýrýr, ha unuttum bir de servis araçlarýnýn þoförlerine tabi ki, onlarda dinlenme fýrsatý bulurlar. O beyaz örtü insanýn ruhunu dinlendirir, belki yüreðini dillendirir, þairlere yazarlara belki ilham verir. Kýþýn insan çok dýþarý çýkmak istemez aile baðlarý kuvvetlenir sohbet samimiyet artar... |
|
336
|
|
|
|
Gönül ister ki hayat sadece güzelliklerden ibaret olsun, çirkinliklerden bihaber olalým ama maalesef öyle deðildir. Ýnsanlar bu hayatýn çirkinliklerle tanýþmasýna neden olan elindeki güzellikleri yok eden sahip çýkmayan. Halbuki elimizdeki güzelliklerin kýymetini bilsek, onlara sahip çýksak hayatýn yaþamaya deðer olduðunu görüp insanlara anlatýrýz. |
|
337
|
|
|
|
Kedinin miyavlamasý, köpeðin havlamasý, öküzün böðürmesi, çakalýn ulumasý bize ne denli olaðan geliyorsa, eþeðin anýrmasý da o denli olaðandýr. Olaðan olmayan, kiþinin ileri sürdüðü bir tez ve ya gerçekleþmesini öngördüðü olasýlýklarýn beklediði gibi gerçekleþmemesi durumunda edebileceði yüzlerce yemin ve üstlenebileceði vebal olduðu halde, ‘ Taksim’ de anýrma’ ya kalkmasýdýr… Bir köþe yazarý, ne yazmýþtý 4 Kasým 2007’ de, bir gazetedeki köþesinde, ABD’de de yapýlan baþkanlýk seçimlerine iliþkin? Aynen alýyorum: “ Adý Hüseyin olan biri Amerika’ya baþkan seçilsin, çýkar Taksim Meydaný’nda eþek gibi anýrýrým. "
Ýnsanýn, ' Yahu ileri sürdüðün iddianýn öngördüðün gibi gerçekleþmemesi durumunda ' adam gibi , yemin ve ya söz vermek varken Taksim' de anýrmaya kalkmak neyin nesi?, diye sorasý geliyor.
O günlerde bir günlük gazete, iþin peþini býrakacak gibi deðildi… O köþe yazarýnýn, sözünü yerine getirmesini; Taksim’ de eþek gibi anýrmasýný anýmsatýyordu… Adamýn, hiç oralý olduðu yoktu. Galiba anýrmadý gitti! Zira, o yazar, anýracak olursa bunun bir haber deðeri olduðu kesin… Ve bu haberi baþta, çalýþtýðý gazete olmak üzere bütün gazeteler zinhar manþetten verirlerdi!... Demek ki, anýrmadý!
|
|
338
|
|
|
|
Be mübarek hayvan oraya sýðmayý nasýl baþardýn. Hadi sýðdýn tahtaya yapýþtýðýn halde kýmýldamadan yaþamayý nasýl baþardýn? |
|
339
|
|
|
|
Ben birini sevsem, o kiþinin her þeyini merak ederim. Hayatýndaki her þeyi... Doðduðu günden bugüne bütün yaþadýklarýný... Evini, ailesini, arkadaþlarýný, düþündüklerini, okuduðu kitaplardan dinlediði müziklere, her sabah uyandýðý anda hissettiklerinden günün sonunda uyumak için baþýný yastýða koyduðu anda düþündüklerine kadar her þeyi...
Ama hiç kimse beni merak etmiyor. Neler yaþadýðýmý, neler hissettiðimi, neleri niçin yazýya döktüðümü, þiirlerimi yazarken neler düþündüðümü...
hiçbir þeyi...
hiç kimse...
merak etmiyor...
|
|
340
|
|
|
|
Ramazanýn o büyülü atmosferi ve uhrevi havasý çocukluk yýllarýmda daha çok etkilerdi beni. |
|