• ÝzEdebiyat > Deneme > Anýlar |
501
|
|
502
|
|
|
|
Geçmiþ ve kokularýn kalýntýlarý insaný yakar çoðu zaman... |
|
503
|
|
|
|
yazacak o kadar çok þey varki aklýmda.Ama sizlerle ilk buluþmamda gezdiðim, gördüðüm Portekizi anlatmak istedim.bu kadar çok yer gördüm ama bu ülke kadar bana uyanýný gördüm.hemde bu ülkede olmanýn þansý ve þansýzlýðýný benim kadar hissetmeniz dileðiyle. |
|
504
|
|
|
|
"Týraþ býçaðý ile eline uzun gelen ama bembeyaz teninde, görülemeyen sakallarýný keserdi.
Eðer eline uzun gelmiþ olan býyýklarý var ise, "singer" markasýný taþýyan, en azýndan altmýþ yýllýk makasý ile, parmak uçlarý ile yoklayarak, bulur ve keserdi."
|
|
505
|
|
|
|
Hayatý ýskalamadan geçmeye ramak kalýyor ve her seferinde ýskalýyoruz... |
|
506
|
|
|
|
Çocukluðumda, herkesten çok sevdiðim bazý kiþiler vardý. Ýþte bunlardan biri Hötdük Nine’ydi. Annem hastalanýp hastaneye yattýðýnda, bize bakan akrabamýz. |
|
507
|
|
|
|
gercekten ben kimim ya da neden kendimi sorguluyorum.Bir bakýyorum abla oluyorum bir bakýyarum fedakar bir anne bazen baba bazen iyi bir hemþire bazende aslýnda hiç kimse olmadýðýmý düþünüyorum. |
|
508
|
|
|
|
Haftanýn ortalarýna doðru daha az ders çalýþmaya, daha çok keyif yapmaya baþladýk. Günde altý yedi öðün yemek yiyor, -bunu güya saðlýklý olmak adýna yapýyor-, geç vakitlere kadar uyuyor, birde gün içinde öðle uykusu denen þeyi deniyorduk. |
|
509
|
|
|
|
Hayat istediklerini vermez bazen sana. En zayýf noktandan vurur seni. Hiç bir þey yapamazsýn. Sende çok derin ve usta kesikler býrakýr. Yazýn ortasýnda kýþý yaþarsýn. Kimse umursamaz varlýðýný veya yokluðunu. |
|
510
|
|
|
|
Elinizin altýnda evirip çevirip bir kenara koyduðunuz sayýsýz kitap orada masanýn üstünde, raftaki yerinde okunmayý bekliyordur. Bir gün baþka bir nedenle-içine koyduðunuz bir fotoðraf, telefon numarasýný kaydettiðiniz bir kâðýt, belki üç beþ cümlelik bir not için- aralanýr. |
|
511
|
|
|
|
Merhaba;mutluluk var mýydý acaba?Ohh! çok güzel,bu dolaþtýðým kaçýncý dükkan hatýrlamýyorum ayaklarýma karasular indi adeta, o kadar yoruldum ki anlatamam.Yok hayýr kiloyla alacak kadar param yok sadece bir-iki tane verirseniz kafi. |
|
512
|
|
|
|
Yaklaþýk 2 yýl önce, hayatýma bir kadýn girdi. Baþta hiç anlaþamayacaðýmýzý düþünmüþtüm ama çok iyi anlaþtýk ve anlaþýyoruz. |
|
513
|
|
|
|
Hayat güzel olsa /
Ya da seninle olsa diyordum /
Bir yýldýz kaysa ben hep seni diliyordum /
Þimdi bir damla sen bir parça Ankara /
Yaþýyorum hatýranla /
|
|
514
|
|
|
|
Bir þarký geliyor aklýma 'Kader kime þikayet edeyim seni bilemem,alnýma yazýlmýþ yazýsýn derinsin silemem.'Bu misal... |
|
515
|
|
|
|
Bir bulut olsam demiþtin ya hani, Mardin eþiðinde... Oldun. |
|
516
|
|
517
|
|
|
|
Ve yine sadece kendime gidecek bir yolculuðun kýyýsýnda zamanýn geçmesini bekliyorken... |
|
518
|
|
|
|
Kuþlar o kadar güzel uçuyorlardý ki hürriyetin yekparesinde bir nefes sýhhat gibi.
Oldukça canlý ve diri bir keyfiyette, hilkatleri mucibince, rýzklarýnýn taksimince!
Semanýn haþmeti, maviliðin enginliði, bulutlarýn serpiliþi bir nizamýn ölçüsüydü. |
|
519
|
|
|
|
Olsun, her itilip kakýlýþýmda, türk kaným onurlu bir teselli oldu içimde, hatta öyle büyürdü ki yüreðim kafesinden çýkarýp ay yýldýzlý al bayrak misali sallayasým geldi. |
|
520
|
|
|
|
Çok nadiren denediðim bu tür çalýþmalar, ancak zihnimi zorladýðý vakitler bir iki kelam etmeyi, sizinle paylaþmayý, lüzum ettirdiðinden olsa gerekir. |
|