• ÝzEdebiyat > Deneme > Gülmece (Mizah) |
141
|
|
|
|
Çok kumlu yerde yürürseniz, oradan dolar, diye hemen bir cevap verebilirsiniz. Tamam onu anladýk da atmaya da kürek gerek, diyor türkü de... Kunduraya dolan kumu kürek ile nereye atacaðýz, bir de atacaðýmýz yeri bulmak lazým. Bir tane hafriyat kamyonu lazým. Hafriyat kamyonuna kumlarý atmak için iki üç tane iþçi lazým. |
|
142
|
|
|
|
Ayvanýn en güzel özelliklerinden birisi kan basýncýný düþürerek tansiyon riskini azaltmasý... Sanýrým günümüzde tansiyon hastalarýnýn sayýsý hiç de azýmsanacak gibi deðil... Kalp ve damar saðlýðýna da faydasý çok büyük... Sindirimi kolaylaþtýrmasý da kabýzlýk derdinden sýkýntýsý olanlar için büyük bir nimet demek... |
|
143
|
|
|
|
Sen azaldýn mý bize de bir haller olur, biz de azalýrýz. Kafamýz çalýþmaz olur billahi! Deden Kalkan Balýðý, emicen Ýstavrit, Dayýn Çinekop, Baldýzýn Sarýkanat, Büyük büyük deden Orfoz, kilolu eniþten Ton Balýðý, hep gelir giderler bizim kýyýlara... Sen neredesin, yoksa küstün mü bizlere? Küsme bizlere Hamsicik... Küsme ki bizim de midelerimiz bayram etsin... |
|
144
|
|
|
|
Bu memleket nereye gidiyor? Buna Samanyolu Galaksisinde saatte yaklaþýk 107.000 km süratle öyle kendince takýlýp duruyor, diye de cevap verebilir, baþka bir þekilde coþtuk billahi dünyanýn en refah memleketi biziz, öyle olmasa kýrk beþ yaþýnda nasýl emekli olurduk da diyebilirsiniz. Baþka bir açýdan da bakarsanýz yandýk bittik kül olduk, enflasyon hükumetin açýkladýðýndan en az yirmi puan daha fazla ama at nalýný da sokuyorlar hesaplamaya o yüzden düþük çýkýyor diye de cevap verebilirsiniz... |
|
145
|
|
146
|
|
|
|
Vergi bilinci geçmiþte çok da geliþmemiþ bir toplumuz. Seksenli yýllarýn baþýnda Turgut Özal memlekete KDV yani Katma Deðer Vergisi kavramýný soktu. Her satýlan maldan belli bir miktar KDV devletin kasasýna girdi... Her ne kadar baþtan halkýn sýrtýna binmiþ bir yük olarak görülse de vergi toplanmadan da memlekette belli bir refah seviyesini yakalayabilmek gerçekten zor. KDV oranlarý kimi zaman yükseliyor, kimi zaman da düþüyor, asansör misali bir iniyor bir çýkýyor... |
|
147
|
|
|
|
Ýlk çýktýðýnda, önce Orta Çað da Zýrtçýlýk Günü olarak kutlanan bu güne yakýn zamanda bir de Pýrtçýlýk günü eklenerek günün adý Zýrt Pýrtçýlýk Günü olarak deðiþtirilmiþ ve uzun bir müddet öyle kalmýþtýr. Bu günde sizi zýrt pýrt arayan, rahatsýz eden insanlardan uzak durmanýz, en akýllýca yapýlacak iþlerdendir... |
|
148
|
|
|
|
Kadýn olup da „hayatýmda bir kere bile tacize uðramadým“ diyen birine rastlamadým bu güne kadar. Siz o tacize uðramamýþ mutlu azýnlýktansanýz ya da tanýyorsanýz böyle birini en azýndan, yine de bu yazýyý okuyup tacizin bir kadýnýn iki kaþýnýn |
|
149
|
|
|
|
Kýz arkadaþýnýz mý terk etti? Olabilir ya, ilk terk edilen siz misiniz sanki? Öyle hap map içip da sakýn canýnýza kýymaya filan kalkmayýn, hem ilaçlar ne kadar sizin haberiniz var mý? Alýn Gencebay kaseti ya da Ferdi Baba kaseti, yanýna da bol acýlý bir adana söyleyin, bir de ufak raký... Arada bir de þiir okuyun ünlü þairlerden, acýmtýrak... Ha burada durup durup göðsünüzü yumruklamayý da ihmal etmeyin sakýn. Göðsünüzü yumruklarken de ''Vay ben ne edeeem vay ben nerelere gideeeem ah ulan Nalaaaan ah ki ah vah ki vahhhh!'' Her ne kadar Nalan duymasa da kurtlarýnýzý dökersiniz... |
|
150
|
|
|
|
Gelelim zamanýmýzýn Yol geçen Hanlarýna... Bu kimi zaman ailenin beraber kullanýlan evidir, evin delikanlýsý için. Delikanlý babadan fýrça üstüne fýrça yer ve de parlar. Hatta çok uzaktan bakanlar bile delikanlýnýn parladýðýný anlayabilirler... Kimi zamanda gurbette bir öðrenci evidir Yol geçen haný, dýþarý da takýlmayý seven arkadaþlarý için.
|
|
151
|
|
152
|
|
|
|
''Ýsrail'in baþkenti Tel Aviv'de sýra dýþý bir olay yaþandý. Arkadaþýný ziyaret etmek isteyen bir kiþi atýný asansöre bindirmeye çalýþtý. Olay aný apartmanýn güvenlik kamerasýna yansýdý. Görüntülerde, iki kiþinin atý asansöre bindirmeye çalýþtýðý görülüyor. Yerel medyanýn haberine göre, apartman sakinlerinin güvenlik kamera kayýtlarýný inceleyiþinin ardýndan durumun polise bildirildiði aktarýldý. Polisin iki kiþiyi göz altýna aldýðý ifade edildi.'' |
|
153
|
|
|
|
Bu prensler hep mi beyaz atlara binerler? Nedir bu bizim Beyaz Atlý Prenslerden çektiðimiz? Daha da çekeceklerimiz var mý, onu da bilemiyorum... Herkes, hele de genç kýzlarýmýz, evlenme çaðlarýna gelince, mutlaka Beyaz Atlý bir prens bekliyorlar, onlarda beyaz bir at yerine, beyaz bir Mersedes ya da BMW ile geliyorlar kapýya dayanýyorlar... |
|
154
|
|
|
|
, babasýndan kalma altýn iþlemeli tahtý ... Borç o kadar fazlaymýs ki Rapunzelin prensten gizli yastýkaltý yaptýðý altýnlarý bile vermek zorunda kalmýþ. Bunun üstüne prens bir gecekondu mahallesine taþýnmýþ. Ucuz bir ev falan ... Þirket gitmiþ ,yönetim kurulundan atýlmýþ .Prens pek tabii depresyona girmiþ . |
|
155
|
|
|
|
Bu demokrasi denen meret de öyle nazlýdýr ki gelsem nasýl olur, gelmesem nasýl olur, diye durmadan düþünür durur. Sam Amca ve yeðenleri bir ülkeye demokrasi getirmeyi kafalarýna koymuþsa uðraþýr dururlar o ülkeyle... O ülke de herkesin özgürlüðü vardýr artýk bundan sonra. Nasýl bir özgürlük demeyin? Bu özgürlük onlarýn hamburgercilerinden yemek yeme özgürlüðü onlarýn sinema filmlerini seyretme özgürlüðü, onlarýn arabalarýna binme özgürlüðü, daha da neler neler. |
|
156
|
|
|
|
Bunlar Gülmekten Göbek Çatlatan Bayýltan ve Öldüren Fýkralardýr |
|
157
|
|
|
|
Ýnsanlar zevk için, þevkle kayýyorlar. Bir de dillere pelesenk olmuþ sinek kaydý, diyorlar. Bir türlü anlamýyorum ya da onlar anlatamýyorlar. Bu sinekler kayak ya da kýzak kaymayý öðrenmiþte bizim mi haberimiz yok? Buz pateni mi yapýyorlar? Hadi kaydý kaydý da niye hiç kimseler göremiyor bu ineklik yapan sinekleri kayarken? |
|
158
|
|
|
|
Buradan Düriye Bacýmýza sesleniyorum. Düriye ablam, bacým, yengem, halam, her ne sayarsan say artýk, bak bu kalaycýlar durmadan senin kapýndan geçip senin kapkacaklarýný kalaylayýp paraný alýyorlar, yapma ablam, etme ablam... Tencere, tava, her ne kalaylatýyorsan bir kere kalaylanýr bunlar, onbeþ kere yirmi kere kalaylanmaz ki... |
|
159
|
|
160
|
|
|
|
Ýnsanlar garip hayvanlar. Kimse kýzmasýn. Bu konu çok tartýþýldý konuþuldu ama insanlarda birer hayvan. Valla, bence biz dünyanýn en sefil hayvanlaryýz. Farenin bile bir amacý olan hayatta, peyniri kapayým, kapana sýkýþayým gibi, çoðumuz daha koþarken neden koþtuðumuzu bile bilmiyoruz. Dünyada çeþit çeþit insan türü var. Hepsi kendine göre ayrý olmasýna raðmen, çoðunda bir ortak nokta var. Hayvanýz! |
|