|
|
• ÝzEdebiyat > Deneme > Gülmece (Mizah) |
21
|
|
|
|
|
Hastanelerde parasýzlýktan ya da ekonomik krizden dolayý narkoz kalmamýþsa ayaklarý ve çoraplarý çok fazla kokan adamlarýn çoraplarýný alýp, ameliyata girecek hastalara koklatýp, ameliyatlarýný yaparsýnýz... Yok caným, o kadarda deðil, dediniz, deyin, ben de espri olsun diye, þakacýktan yazdým zaten bunlarý, yüzünüze biraz tebessüm ekmek için þu mübarek günlerde... |
|
22
|
|
|
|
|
Miyadý dolmuþtur muhtemelen, o sebep ile de patlamýþ olabilir... Ediz Hun bir bilse ampuller patýr patýr patlýyor, çatýr çatýr çatlýyor, billahi intihar ederdi... Ediz Hun Kim mi? Edison olmasýn o sakýn, dediðinizi duyar gibi oluyorum... Amaaaaan neyse ne caným... |
|
23
|
|
|
|
|
taþfýrýný iþçisi, erkek ile 3 aydan beri sadece fotoðraf alma ve gönderme yöntemiyle aþk yaþarken; kendisini bekâr ve 22 yaþýnda, fabrikatör olarak tanýtan, Kudamettin D.’nin ýsrarlý davetleri sonucunda onun evine gidince, Kudamettin D. ve arkadaþlarý Cemal L. (35), Mahmut H. (51) tarafýndan, 72 saat boyunca sýrayla tecavüz edilmiþ...”
|
|
24
|
|
|
|
|
Amerika'da da var bir üst akýl, Almanya'da da vardýr herhalde... Ama bu akýllar ne kadar üstte bir de ona bakmak lazým. Üst akýl varsa o zaman bir de bu üst akýlýn altýnda olan alt akýllar var demektir deðil mi? Hayýr mantýðým böyle diyor yani...
|
|
25
|
|
|
|
|
okuyup da adam mı olacaksınız
siz en iyisi bu tür yazılar okumayın
vesselam...
|
|
26
|
|
|
|
|
Susuzluk kendini gösterince deyimler, atasözleri, espriler, fýkralar, inanýþlar, tutum ve davranýþlar, adet ve gelenekler de deðiþmeye baþlayacaktýr. O kadar umutsuzluða da gerek yok , güzel þeyler de olabilecektir kimbilir!
|
|
27
|
|
|
|
|
Önemli not: Böreðin yalnýzca tarifiyle ilgilenenler, parantez içine aldýðým bölümleri okumasýnlar.O bölümler börek tarifi ile ilgili deðil nasýl olsa. Üstelik, sizin için sýkýcý olabilir.Yine de karar sizin.
|
|
28
|
|
|
|
|
Hiç böyle bir þey duydunuz mu? Duymadýysanýz duyun Sam Amca’nýn ülkesinde 21 Yýldýr uygulanan böyle bir eylem, böyle bir terapi yöntemi varmýþ... Randevu alýyorsunuz aylar öncesinden, sýraya giriyorsunuz ve sýranýz da gelince gidip bir ineðe sarýlýyorsunuz... Artýk zaman sýnýrlamasý var mý yok mu, nasýl oluyor bu iþe onu da araþtýrmak lazým... |
|
29
|
|
|
|
|
Sigara bu hiç býrakýlýr mý... Gerçi bendeniz fakir, býrakalý yirmi seneyi geçse de, hem de çok faydasýný da görsem de, size tavsiyem sakýn býrakmayýn, sakýn. Siz býraktýnýz mý sigarayý, maazallah sonra ne olur dünyanýn hali... |
|
30
|
|
31
|
|
|
|
|
Neden leylek? Güvercin deðil, serçe deðil, papaðan hiç deðil, karga zaten olmaz, illa leylek de leylek. Hayýr leylekler ne diyor acaba bu büyük iftiraya? Leyleklere sorsalar ''Ulan geri zekalýlar bir çocuk doðdu mu en az üç beþ kilo biz nasýl taþýyalým kilometrelerce uzak diyarlardan o bebekleri, düþer gagamýzdan zaman zaman, o zaman da düþük yapýlýr, hanýmlar bizi mi suçlayacaklar, kabul etmiyoruz bu suçlamalarý, bebekler uyanýn, hepiniz hastanelerde dünyaya geliyorsunuz, biz ne sizi ne de baþkalarýný getirmiyoruz gagalarýmýzda. Boþuna iftira atmayýn bize.'' derler, mutlaka derler bunu... |
|
32
|
|
|
|
|
Alýrým bir ikinci el teleskop, gökyüzüne çeviririm, baþlarým yýldýzlarý gözetlemeye. Nerede bir yýldýz hareketi var, orada bereket var demektir. Kaymýyorlar mý, inat edip yýldýz dostlar, göktaþlarý, ben de göktaþý ve yýldýz kaydýrma duasýna çýkarým. Yaðmur duasý var, yýldýz kaydýrma duasý olmaz mý? O da vardýr bir yerlerde arar bulurum billahi.
|
|
33
|
|
|
|
|
Arkadaþ, þu dünyada ne iyiliksever insanlar var, inanýn gözlerim yaþarýyor, bu iyi insanlarý görünce duyunca... Bak kadýnýn ismini de unuttum þimdi aklýmdaydý da, Barbara mýydý, Clodya mýydý buna benzer bir isim, silmiþim iþte mesajýný... Ýnþallah bu yazýyý okurda sonrada bana dönüþ yapar. Ben de harcayacak deðilim herhalde o serveti, vakýf kurar insanlara yardým ederim, çocuk okuturum filan... Yaparým dedim mi yaparým yani kimsenin þüphesi olmasýn... |
|
34
|
|
|
|
|
Süheyla Haným var bizim apartmanda, kadýn sanatkar resmen ev hanýmlýðýnda... Bir temizlik yapar, temizlik yaptýðý yeri bal dök yala, o derece yani... Bir bulaþýk yýkar bulaþýk makinesi olmadan, sanýrsýn bulaþýklara gusül abdesti aldýrýyor. Bir ütü yapar, gömlekler, ceketler dümdüz... Kocasýna bir iltifatlar eder, adam yað ile bal... Çocuklarýný þapýr þupur öper durmadan. Dökmeden, kýrmadan her gün eþyalarýn yerini deðiþtirir... Müthiþ sanatkar, ev hanýmlýðý Nobel’i verilse, kesin Süheyla Haným alýr hem de açýk ara... Çok büyük sanatkar çok büyük...
|
|
35
|
|
|
|
|
Sevmek ne güzeldir, ne de güzeldir bir bahar günü sevdiðinin dizine baþýný koyup da uyumak daha sonrasýnda da hayaller kurmak sevdaya, hayata, geleceðe dair... Papatya Fallarý hemen açýlmaya baþlar, yaný baþýnýzda, yakýnlarýnýzda sarý beyaz bir papatya görürsünüz... Kalkar koparýrsýnýz hemen; seviyor, sevmiyor, seviyor, sevmiyor, seviyooooor! Hey be seviyor çýktý bu sefer... Geçen sefer sevmiyor çýkmýþtý... Yapmayýn, yapmayýn sakýn, insanlarýn birbirini sevip sevmediði ne papatya falýnda, ne kahve falýnda, ne de kaðýt falýnda çýkmaz... Sevda, aþk yürek ve beyin iþidir... Coþku varsa içinizde sevdiðinize karþý, çýkarsýz iseniz, riyasýz iseniz, dosdoðruysanýz o sevda ömrünüzün sonuna kadar yürür, mutlulukla devam eder gider, gerisi fasafiso...
|
|
36
|
|
|
|
|
filleri unuttum sanma tanrým!. |
|
37
|
|
|
|
|
Tarihte ki ilk çaya bisküvi batýrma olayý 17. Yüzyýlda Fransa Kraliçesi 86. Mariya Frantuaret ki ’’85. Mariya Frantuaeretten bir sonraki Mariyadýr,’’ zamanýnda olmuþtur tarih kitaplarýnýn kaydettiðine göre... Halk ekonomik sýkýntýlardan ayaklanmýþ ’’Ey kraliçe ekmek bulamýyoruz ekmek bulamýyoruz, halk ekmek fabrikalarý da grevde ne yapacaðýz?’’ deyince, Kraliçe de ’’Ekmek bulamýyorsanýz ben de bulamýyorum büskevit filan yiyin hatta kremalýlarý daha da güzel.’’ diyerek halkýný dizginlemeye çalýþmýþtýr... |
|
38
|
|
|
|
|
Ýnsan minsan deðil ha! Sakýn gaflete düþüp de böyle bir cevap vermeyin, gülerler... Kýzýl Deniz Kestanesi en çok yaþayan canlýlarýn baþýnda geliyormuþ, iki yüz yýl dan fazla ömrü varmýþ. Vay anasýna yahu! Neredeyse Preveze Deniz Savaþýný bile görecekmiþ iki yüz üç yüz yýl geriye gitsek. Kuzey Amerika taraflarýnda yaþarlarmýþ genellikle, demek ki oralarý seviyorlar... Kestaneyi çizdirmezsek bizler de çok yaþarýz belki de... |
|
39
|
|
|
|
|
Sana bir þey itiraf edeyim mi, her yerde peþimdesin peþimde olmaya da hiç de sesin soluðun çýkmýyor. Benim laflarýma maydanoz olmuyorsun bazý ukala arkadaþlarým gibi, iþte bu ziyadesi ile hoþuma gidiyor. Ben de senin üstüne basmamaya çalýþýyorum, büyük gayret gösteriyorum bunun için inan ki... Hoþ üstüne bassam bile gýkýn çýkmýyor asla...
|
|
40
|
|
|
|
|
Koþ Ali koþ, tamam koþalým da çok da koþtun mu bu seferde terliyor insan, hadi üstüne bir de su iç, iþte kaptýn þifayý... Zamaný gelince o kurdeleleri hepimiz taktýk. Ama ne de havamýz vardý ha, zannedersin Ýstiklal Savaþýna katýlýp gazi olmuþuz, onlarda kahramanlýk madalyasý... Tabi sadece biz takmadýk, kýz arkadaþlarýmýzda taktýlar o kurdelelerden, her ne kadar ara ara biz muzurluk yapýp o kurdeleleri koparsak da, Allah var bizden daha çalýþkandýlar...
|
|
|
|
Anasayfa
