• ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
841
|
|
|
|
Yalýtým büyüdükçe yalýtmasý gereken enerji ihtiyacý artar. Enerji ihtiyacý arttýkça da girdi enerji büyür. Bu bir kýsýr döngüdür. Kýsýr döngüler tekdüze bir kesikli sürekli oluþla davranýr. Birbirine baðýntýlý uyum süreçleri ortaya koymaktan ve organizeni bir düzenli yapýlar oluþmaktan hep yavaþ kalýr. Bozulana karþý düzeni saðlamakta yavaþ kalma eylemi kaosu artýracaðýndan, kýsýr döngüler pek geliþemez.
|
|
842
|
|
|
|
Ýhtiyaçlarýný karþýlama eðiliminde olan fakir ihtiyaçlarýnýn çalýþma nesnesini (enerji kaynaðýný)elinde tutanlara doðru çalýþmak için eðimledir. Bu eðim kendisinde beliremeyene zenginliðe göre beliren fakirlikle aktiflikti. Bu aktiflik dýþtaki zengine göre pasiflik olmakla sýðýnma ve teslimiyettir.
|
|
843
|
|
|
|
Kutsal sözler Feyi, El ‘in ve El adamlarýnýn, El adamý yakýnlarýnýn sayar. Gerekçesi de þudur. Karþý taraf korku nedenle yerini yurdunu býrakýp kaçmasýndan ötürü sizler düþmana kýlýç sallamamýþ, deve sürmemiþ, at koþturmamýþ oluyordunuz!
Ýyi de El ve El adamý; El adamýnýn akrabalarý kýlýç sallamýþ at koþturmuþ deve sürmüþ oluyor muydu? |
|
844
|
|
|
|
Ab-ra-ham, El (tanrý) sözcüsü apilu anlamýna genel bir isimdir. Halklarýn sahibi olmakla; halklarýn babasý, efendisi (Bael'i). Týpký Ham-mu-ra-ba'nýn (Hamurabi'nin ra-ba ) rabba- sözcüsü olmasý gibi.
|
|
845
|
|
|
|
Yalan doðrularla giriþtirilen bir mantýkiliktir. yalan olupta doðru olmayan pek bir þey yoktur. Doðruyu saptýran açýyý göremediðimiz zaman, yalan olan doðrultulmuþlarýn yani yalana göre doðru olanlarýn içindeyiz demektir. |
|
846
|
|
|
|
Þeyler çok yoðun ortamdan az yoðun ortama doðru (niceli farktan ötürü) kendilik bir hareket geçiþiyle enerji kullanmadan geçiþme olurlar. Yani büyüðün küçüðe; yükseðin alçaða doðru olan baský ve alan basýncýna dönüþürler. Ýþte ozmos türü geçiþken ilik te bu türden bir baský ve basýncýn doðurduðu bir belirlenimler olmaktadýr. |
|
847
|
|
|
|
Açlýðýn eylem ödevi; BARIÞ...
|
|
848
|
|
|
|
Oysa Mamon ortaklaþan alanýn kararlarýna karþý çýkmakla; ortaklaþma içinde sýký sýký kapalý olan her türlü duruma açýk olmanýn kapýsýný, açmýþtý. Mamon her türlü duruma açýk olma kapýsýný açmakla, cini þiþede çýkartmýþtý.
|
|
849
|
|
|
|
Ýlk kez sosyo toplumu birbirinden akedemik bir kategorize ediþin ayýrýþýyla, yeniden baðýntýlayan ve kesikli süreklilerin özel baðýtýsý olmasý mantýðýyla bakan çalýþmalarýmdan bir yenisini de ayný duyarlýlýkla heyecan verici bulunacaðýndan eminim. |
|
850
|
|
|
|
Artan nüfus; çeþitlenen insan tüketimiyle, hem hýzlý bir kaynak tüketimiydi. Hem de çevreyi yaþanmaz kalmaydý. Doðanýn kendisini yenileme hýzý; insan tüketim hýzýna ve insanýn doðayý kirletme hýzýna, yetiþemiyordu. Söz gelimi artan nüfusla birlikte buz dolabý kullanýmý da artýyordu. Bu da kaynak tükenmesini hýzlandýrýyordu. Metal, plastik, ozonu delen gaz kullanýmlý atýklar da çevreyi kirletiyor; kirli çevre yaþanmaz ortamý oluþuyordu.
|
|
851
|
|
|
|
Yani parçalý oluþ, bütün dediðimiz tekilliðin temasýndan kopan durumun eksiðini zýddýyla tamamlayan imgenin yapýsalcý anlamla okunuþuydu. Bu parça ve her bir parça kendisini eksikli yapý ile çaðýrýyordu. Geri baðlaným tekillikteki temaya ait bilgi ile doluluk kadar patlamasýyla birlikte temaya ait eksikliðin kendisini çaðrýþmasýný taþýyan boþluk yük yapýsýný da taþýyordu. Evrenimiz içindeki parçalar hem tekilliðe ait tema eksikliðini taþýyordu. Hem kendi evrenimiz içinde evrenimizde parçalanan saf enerjideki bütünlükten yoksun oluþun eksiliðini taþýyordu.
|
|
852
|
|
|
|
Olgu ve olaylardaki deneyden gelen pekin bilgiler; sosyo yaþamsa toplumsa yaþanýþlar evrimi aslýna sadakatle öznel aktarýmlarla saklanan bilgiler anlatýmý oluyorlarsa; bunlar müruru zamana iliþkin diyalektikti bilgiler içerir. Bunlar baðýntýlý bilgi gücünüze baðlý anlama ve anlatýmlara az çok kanýt oluþu ele verirler.
|
|
853
|
|
|
|
Kolektif zamanlý tutum ve kolektif birim zamanlý süreçlerden önce ne sahiplik vardý. Ne de mal-mülk vardý. Kolektif mülk sahipliðine karþý EL ne diyordu? ” Mülk benim. Ben mülkü dilediðime dilediðim kadar rýzk diye verdim. Kiminin de rýzkýný kýstým” diyordu.
|
|
854
|
|
|
|
Olay ve olgular özel baðýntýlý yasalarý kullanýp olay ve olgu haline gelirken; var oluþ tümden gelimle yasalarla özel baðýntýlý durumlara parçalanacak olan durumlarý ortaya koyar. Bu nedenle kiþi olukla sizde belirirse de siz ölseniz dahi var oluþ hayatý türünüz üzerinde, baþka baþka olay türler ya da oluþumlar üzerinde akýtmakla tilkiye yenmeniz duygusal olurla var oluþun umurunda bile deðildir
|
|
855
|
|
|
|
Böylece kült merkezinde ittifak eden El sayýsý kadar sayý le yontu sayýsý çoðaldý. Yontular diðer Nemrut (EL) aitlerini temsilendi. Panteondaydýlar. Köleci ittifakýn katýlýmcý sayýsýna göre panteonda 10-20-100 200 -1500 tane irade ve sahiplik temsilcisi El’in yontu heykel konuyordu. Bu nedenle de tapýnaklar büyük ve ihtiþamlýydý.
|
|
856
|
|
|
|
Daha önce, ön ittifakýn son dönemi içinde kendisinden bahsedilmiþ; kendisi tartýþýlmýþ olan El; kolektif olana karþýdýr. Kolektif olmayaný söyleyen bir tanýmdýr. El bu anýlma ile belleklerde yer alan kelimedir. Giderek El kavramý içindeki kolektif olmayan durum açýklanacaktý. Böylece El daha belli konturlarýna kavuþacaktýr.
|
|
857
|
|
|
|
Kýsaca, ilk bir iki ön ittifaklar sýrasýnda "Minerva'nýn baykuþu gece uçar" söylemli bir kapsam içinde geçerli olacaktý. Yani bu gibi ilklerde; "önce olaylar yaþanacak, sonra da bunun bilgisi (öngörüleri-deneyimleri) edinilecekti". Ýlk deneyimlerden sonra daha ittifaka baþlamadan anlak alýrlarýmýz içinde öngörülerimiz, tasarýmlarýmýz tomurcuklanýp çiçeklenecekti. Bunlar hep müruru zaman birikimiydi.
|
|
858
|
|
|
|
Parça ve dalga; temadan yüklü, dolaþýk oluþuyla enerji bu yükle +- durumlarýyla veya var yok olan durumlarla veya yoðun olma deriþme ile olma vs. durumlarladýrlar. Söz gelimi ýsý hareketi olarak çok olan ýsýdan, az olan ýsýya doðru eðimle vs. olma yanýnda çekme itme difüzyonlarý ile seleksiyonlarýný ortaya koyacaktý.
|
|
859
|
|
|
|
Þu halde kas gücünüz toplumsal gücün niceli, niteli ve yönelten katkýsý kadarla KOLEKTÝF emek ve KOLEKTÝF emek gücüdür. Kiþinin emek gücü hem kiþisi hem kolektiftir. Kiþinin ev sahipliði, otomobil sahipliði kiþisidir. Parklar yollar kolektiftir. Kiþinin üretim olmayan tercihleri kiþisidir. Döðer biçer, iþ makinasý gibi üretim gücü kolektiftir.
|
|
860
|
|
|
|
Kýsaca sürekliliði ve bir çokluðu içinde insan yaþamý gibi bir duruma biz iþte hayat budur dersek, hayat dediðimizin sentezi süreklilik içinde hiç te hayat olmadýðýný görürüz. Ya da hayat deðil dediklerimizin de süreklilik içinde hem de vaz geçilmez bir hayat olduðunu görürüz. |
|