Yeni İttifak ve Türkiye'nin Yalnızlığı!
Alışılgelenin dışına çıkma cesareti olanları dinlemek gerekir diye düşünmeli!
"Her yeni gün, yazılmamış bir sayfa ve keşfedilmeyi bekleyen bir hikayedir; kalem sende, cesaret sende."
"Her yeni gün, yazılmamış bir sayfa ve keşfedilmeyi bekleyen bir hikayedir; kalem sende, cesaret sende."
Alışılgelenin dışına çıkma cesareti olanları dinlemek gerekir diye düşünmeli!
Türkiye.
Sanırım dünyanın gündemi en hızlı değişen ülkesi.
Öyle bir savruluyoruz ki topla toplayabilirsen.
Misal Hrant Dink’in katili gencin ortaokul mezunu olduğu için “bu işlerden anlamayanlar” kategorisine dahil etmek aptallıktır. Çünkü katil Ogün Samast devletin İlkokulunda aldığı bu “tarih” dersinin temelinin üstüne yıllarca...
Bir de şu çılgın yaşlı amcamız. (Ah, şu Çılgın Türkler yok mu? İnsanın karşısına ne zaman çıkacaklar hiç belli olmuyor) Kendince mücadeleye başlayan bacakları titrek bir amca. Yaaa amca senin ne işin var burada? Git evine. Sıcacık sobanın başına. Üşüme bu ayazda. Ne işin var? Sen mi kurtaracaksın
Dışarısı bizi "jeep"lerimiz ve buna benzer komik söylemler ve bu söylemlerin rahatsız edici içerikleriyle tanır...
AB' ye girmek hayalden başka birşey değil. Artık eski hatalara düşmemek olacakların önlemini almak Türkiye için düşünceleri değiştirmek elimizde...
Gittikçe B.O.P (Büyük Ortadoğu Projesi)' un büyük planlarının adım adım uygulandığı şu günlerde biz hala olayları sadece izliyoruz. Hiçbir stratejimiz yok ve de geliştirmiyoruz.
Bunların yanında küreselleşmenin bir sonucu olarak kültür etkileşimi ve sınırlarımızdan giren yabancı kelimelerin Türkçe eşdeğerlerinin yerine konulmasında yaşanan gecikme yada umursamazlık bir garip iletişim dilini ortaya çıkarıyor.
Cumhuriyetimizin bütün temel kurumlarına saldırıldığı bu zor günlerimizde, sanatçılarımızı, aydınlarımızı ve halkımızı, Cumhuriyetimizi korumaktaki kararlılıkla aramızda görmek, Cumhuriyetimize ve onun değerlerine ne kadar güçlü sahip çıktığımızı, herkese gösterecektir.
Gerçi bu yazı asılıncaya kadar gündem çok ilerleyecek, zaten daha ben yeni bitirmiştim ki, gelişme oldu ama inanın bu hikaye bitmeyecek.
Hürriyet Gazetesinde bu iş Oktay Ekşi ve Bekir Coşkun’a verilmiş. Hükümetin borazanı Star Gazetesinde Halit Kakınç, Akşam Gazetesinde Zülfikar Doğan, Sabah Gazetesinde ise Erdal Şafak görevi üstlenmiş
Abesle iştigal diye bu yapılana derler...Memleket can evinden vurulurken dağlarda söz sahibi olması gereken adamlar sıcak yataklarında yatarken...Tam bağımsız son Türk Devletinin kurucusunu bröveden kaldırma derdine düşmüşler...Olmadı Sayın PAŞAM...
Göç,Türkiye’nin halledilmesi öncelikli meselelerinin başında geliyor.Gelir dağılımındaki dengesizlik bunun başlıca sebepleri arasında yer alıyor.Fakat siyasî,sosyal ve kültürel sebepleri de gözardı edemeyiz.
yönetenlerin bazen öfkeyle konuştuklarını,kızdıklarını,birilerini suçladıklarını görünce, naçizane bu saptamayı yaptım!
Örnek 2: Helikopterler kuzeye doğru yönlenmeye başlayınca artık kara onlardan fazla uzak değildi. (S. 272)
Burada sorulması gereken en önemli soru şudur: Devlet bir özel bankanın zararlarını, iflasını nereye kadar karşılayabilir? Daha doğrusu karşılamalı mıdır?