Kopya Koyun 'Oyalı',ne Olacak Memleketin Bu Hali?
Yok illa bir hinlik yapacağız.
Boş tartışmalarla günümüzü geçireceğiz.
Artık bu konu Kurban Bayramı sonuna kadar
gündemden düşmez.
"Her gün, henüz yazılmamış bir şiirdir; kalemin senin elinde, mısraların ise sonsuzluğa açılır."
"Her gün, henüz yazılmamış bir şiirdir; kalemin senin elinde, mısraların ise sonsuzluğa açılır."
Yok illa bir hinlik yapacağız.
Boş tartışmalarla günümüzü geçireceğiz.
Artık bu konu Kurban Bayramı sonuna kadar
gündemden düşmez.
Vatandaşların yurtdışına çıkışlarında,kendilerinden tahsil edilen harç konusunda bir eleştiri!
Güzel ülkemin halleri de kendine mahsustur. Bu ülkenin vatandaşları hukuk önünde eşit olsa da bazı çevreler kendilerini halktan üstün görürler. Kendilerini birinci sınıf, ötekileri ikinci sınıf vatandaş sayarlar. Bu durum son günlerde daha belirgin olarak görülüyor. Bu çevreler Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olan Abdullah Gül’ü bir türlü kabul edemiyorlar.
Oysa ”gözle bakıp gönülle görmek” hayat felsefemdi benim. Gönlüm gözümün her baktığı şeyde mutlaka bir güzellik görür, mutlu olurdum. Şimdi neden bu sevgisizlik. Hayat dev bir ayna gibi. Bakıyor ve kendimi görüyorum. Heyhat…
Ve sonra…
Bu ortamdan memnun olanlara gün doğar.
Hepimizin günü kararır,günleri kararır.
Yazık olur.
Beyaz saçlı yaşlı bir kadın. Eski elbiselerine karşın üzerinde eskimeyen bir zarafet ve garip bir naiflik duygusu var. Dirseğine geçirmiş olduğu ortopedik bastonuna dayanarak bana doğru seslendi. Son derece nazik ama yalvarmayan ve öylesine tanıdık bir edayla. Mürekkep yaladığı belli olan temiz Türkçesi ve nazik bir ses tonuyla
Karıncaları ezmemek için ayaklarına zil takıp onların ezilmesini önlemek isteyen Zilli
Mehmet Efendi yetiştirmiş bu topraklarda bu katliam haberine inanmak istemiyorum.
Bir kabus olmalı bu,bir kabus…
Efendim “çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz.”diye bir atalar sözümüz var. Belki buna hemen itiraz gelebilir ;ama bilindiği üzere atasözleri binlerce yıllık tecrübelerden doğan kristalize sözlerdir. Birilerine dokunsa da bu sözü yadsıyamayız. Bu yazıda insanların zenginliğini, çok mal sahibi, olmasını eleştirmeyeceğiz.
Ya Voltran'ı oluşturacak parçalar biraraya zaten geliyor olmalı ya da mekan Hakkari ise toplama bilgisayar gibi Voltran oluşturulmalı...
Hrant,
Beni vurdular. Sana isabet etmeyen o dördüncü kurşun geldi tam benim kalbimin orta yerine girdi ve paramparça etti kalbimi, sonra da yoluna devam edip beynime saplandı. Orada duruyor. Hiç çıkmayacak.
Alışılgelenin dışına çıkma cesareti olanları dinlemek gerekir diye düşünmeli!
Misal Hrant Dink’in katili gencin ortaokul mezunu olduğu için “bu işlerden anlamayanlar” kategorisine dahil etmek aptallıktır. Çünkü katil Ogün Samast devletin İlkokulunda aldığı bu “tarih” dersinin temelinin üstüne yıllarca...
Bir de şu çılgın yaşlı amcamız. (Ah, şu Çılgın Türkler yok mu? İnsanın karşısına ne zaman çıkacaklar hiç belli olmuyor) Kendince mücadeleye başlayan bacakları titrek bir amca. Yaaa amca senin ne işin var burada? Git evine. Sıcacık sobanın başına. Üşüme bu ayazda. Ne işin var? Sen mi kurtaracaksın
Dışarısı bizi "jeep"lerimiz ve buna benzer komik söylemler ve bu söylemlerin rahatsız edici içerikleriyle tanır...
AB' ye girmek hayalden başka birşey değil. Artık eski hatalara düşmemek olacakların önlemini almak Türkiye için düşünceleri değiştirmek elimizde...