"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Eleştiri

Milli Piyango Milyonerleri

Durum böyle olunca vatandaş ne yapsın? Umut kapısı, lotarya! Bunlar arasında yer alan Yılbaşı Çekilişlerinde yaşananları izledikçe kendi kendime güleceğim gelir Gülsem mi, ağlasam mi bilmiyorum. Yılbaşı öncesi günlerde Eminönü ndeki Nimet Abla gişelerinin önünde uzun kuyrukları hep görmüşüzdür Gazeteciler sorar, orada bekleşenler arasından seçtiklerine: Para size çıkarsa

M. Nihat Malkoç"a Malatya"dan 6 Çeyrek Altın…

“Firuze gözlü yârimdir Malatya!...
Zamanın buz tutmuş eteklerinde kırık dökük düşlerime tutunurken, peşinden gittiğim acı tatlı hayallerim beni Beydağı eteklerine götürüyor. Yürek devletimin payitahtı olan bu gizemli ak şehir, bana kaybettiklerimin izinden ısrarla gitmemi söylüyor. Ne kadar uzağına düşsem de, Malatya hep yanımda, yanı başımda… Ben

Kent Kültürü

Kadının birini saraya götürmüşler, ahır nerede demiş. İnsan ne görürse onu yaşar. Bir şehir insana ufkunu göstermediği sürece o şehirde yaşayanların geleceği karanlıktır.

İstersem, Kendimi Öldürebilirim..!

"...Gerçeği kabul etmiş ve derin bir sessizliğe dalmıştı.
O akşam gardiyanlar mahkûmları işkenceye götürmek için koğuşa gelince adamın ölüsünü bulmuşlardı; zavallı, gerçeğe dayanamamıştı.
Hikâyeleri yazarken bile ürperdim, inanın"

Kraliçeler ve Sultanlar

Doğu-İslam toplumlarında kraliçelik gibi bir kurumun olmayışı kadının dinsel gerekçelerle aşağılanmasının en önemli göstergelerinden biridir. Padişah anaları ya da karılarının Osmanlı sarayında çevrilen dolaplarda bir hayli etkili olduğu doğrudur. Ancak, bu Osmanlının iç ve dış politikasını kapsamaz ve haremdekiler Valide Sultan mertebesine bile yükselseler Batıdaki kraliçeler kadar etkin

Arzu Yeterli Değil

Hümanizm insanı değişik farklılıkların üzerine çıkarmak, dini ve milliyeti ne olursa olsun insanca muamele edilmesi gerektiği fikrine dayanıyordu. Batıda mezhep kavgaları, Hıristiyan milletlerin birbirlerini boğazlamaları kızışınca, hümanizm fikri de revaç buldu; bu düşünce sistemi de laik devletin doğuşuna zemin hazırladı.

Tüm Aşklar Faşizm Kokmaz

Mutluluğu başkalarının güzelliğinde arayanlar, bir saç boyası, bir rimel fiyatına satılacaklarını tahmin edemezler. Başkalarının güzelliğine esir olanlar ve yenilenler faşistçe aşktan öteye gidemezler. Acaba tüm aşklar faşizim mi kokar diye kimse sormaz bile. Aşk illa bir gül güzelliğinde, gül yağı kokusunda olmalıdır. İlla sevgilinin gözleri ya renkli ya

Başa Dön