Havada Bok Kokusu Var Baba
Bizim en yumuşak karnımız, yerimiz dinimizdir.
Yeter ki o kısma bir kroşe atılmaya görsün.
Anında DİNSİZ yaftası yapıştırırlar vallahi!
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Bizim en yumuşak karnımız, yerimiz dinimizdir.
Yeter ki o kısma bir kroşe atılmaya görsün.
Anında DİNSİZ yaftası yapıştırırlar vallahi!
Bir gün, artık işlevlerini yerine getirmekten aciz ve modası geçmiş buzdolabınızı değiştirmeye karar verip bir gıcır gıcır NO FROST almaya karar verirseniz ve hemen akabinde aldığınız yeni dolabınız sizi hayal kırıklığına uğratırsa n"aparsınız?
Kitapsız aşım, kaygısız başım! diyerek atasözünü değiştiren bir başka okur şöyle devam ediyor: Kitap yazmak için gece gündüz çalışacağım, bastırmak için aylarca yıllarca koşuşturacağım, cebimden para harcayacağım, okura ulaştırmak için taklalar atacağım. Ne için? Kitap sahibi olmak için. Sonra da belki yazdığım kitap nedeniyle yargılanacağım ve belki de
nasıl da güzel okuyoruz ilahileri!..
Akçıların adayı kazanırsa bunu mutlaka havai fişek atarak kutlarlar. Çünkü yıllar önce ABye giriyoruz diye Ankara Kızılayda güpegündüz havai fişek attıklarını hâlâ unutmadık.
-Oysa Ekmelettin Bey gibi bir Türk Aydınına yakışan kutlama kitapla olandır diye düşündüm.
İnsanlar var ettiği gibi yok etme üstadı şu evrende doğa biz ve başka
Canlılarla mutlu eşitlik içinde yaşamak varken sokaktaki ben hayvan kelimesini kullanmakta zorluk çekerken onları uyutmak
Çözümler ölümü çağrıştırıyor çözüm olmuyor
Caniligin sinsi adımları şimdi bu günahsız canlıları vurmamalı çözüm
Kendisine hak veriyorum. Gerçekten Türkiyeden gelen nesil, yavaş yavaş bu kültürü unutmaya başladı. Çünkü kendi halk danslarıyla haşır neşir olamıyorlar. Davul zurnayı bilmiyorlar. Öğrenilen halk oyunları da KKTCye has oyunlar. Yani sadece buranın oyunlarıyla kalıyorlar. Bu nedenle bir şeyler eksik kalıyor sanki
Oysa her alanda olduğu
Ne zaman bir yetkili, bir vatandaş memleket meseleleri ile ilgili iktidarın görüşüne karşı görüş belirtse; sayın başbakan hemen esip gürler: Sen kimsin! Haddini bil. Bu konuda konuşmak istiyorsan parti kurarsın, seçime girersin, sonra meclise gelir, orada konuşursun." Milletvekili değilsen, konuşamazsın yani.….Siyasi konularda konuşan, görüş belirten, iktidarı eleştiren herkes
Sedat Öğüt, bizi alarak Hocam, buraya kadar gelmişken buyurun Edebiyat Sokağımızı görün dedi. Hep beraber kalkıp ikinci ve üçüncü kattaki özel olarak yapılmış Edebiyat Sokağına gittik.
Tamamen farklı ve çok iyi düşünülmüş bir projeydi. Bir ayrıcalığı vardı. Beğenmemek veya hayran kalmamak mümkün değil. Burayı görüp de
Bayram törenlerinden bunalan bir milletvekili benim vekilim olamaz.
" Anne o abiler ne içiyor?"
"Alkol içiyorlar kızım."
"Bende içebilir miyim?"
"Hayır, sana zararlı çocuğum."
"Zararlıysa onlar neden içiyor anne?
Onlar, o altı kocaman açılmış, soran altı çift gözün ona dik dik baktığını ve bunun Alan’ı nasıl mahvettiğini, nasıl kahrettiğini, nasıl utandırdığını ve bu utancın ne kadar dayanılmaz olduğunu nasıl anlayacaklar? Alan mecburdu. Alan çaresizdi. Kendi gözlerini oymak gibi bir şeydi. Ama onlar gördü. Onlar Jill’le ne yaptıklarını