Şeyh Sait İsyanı: İrticai ve Bölücü Bir Ayaklanma
şeyh sait hakkında yazılanların haddi hesabı yoktur. ancak yakalanış biçimi üzerine ayrıntılı bir bilgiye de rastlamak mümkün değildir...
"Yazdıklarımın yarısı okunmuyor, diğer yarısı yanlış anlaşılıyor. Hiç yazmasam daha iyi." Fyodor Dostoyevski"
"Yazdıklarımın yarısı okunmuyor, diğer yarısı yanlış anlaşılıyor. Hiç yazmasam daha iyi." Fyodor Dostoyevski"
şeyh sait hakkında yazılanların haddi hesabı yoktur. ancak yakalanış biçimi üzerine ayrıntılı bir bilgiye de rastlamak mümkün değildir...
Bütün başarısızlıklarınıza ve bozgunlarınıza umut katıp direneceksiniz. Kolay olmayacak, pek çok defa teslim olma noktasına geleceksiniz, yorulacaksınız, inancınız sarsılacak, umutsuzluğun nefesini ensenizde yaklaşırken duyacaksınız.. Kolay olmayacağını garanti ediyorum. Asla kolay olmaz.
İnsanlar el ele, gönül gönüle verdiklerinde zor gibi görünen işleri de rahatlıkla yapabilirler. Yeter ki birlik ve beraberlik olsun. Ülkeleri ve cemiyetleri ayakta tutan birlik ve beraberlik çimentosudur. Düşman milletlerin ilk planda yaptığı şey, hedeflerindeki ülke halklarını birbirine düşürmektir. Bu da sanıldığından daha kolaydır. Dostluk ve kardeşlik emek
KKTCde de din konusu aralıklarla tartışma konusu olmaktadır. Özellikle din eğitimiyle ilgili olarak bazı tartışmalar yaşanmıştır. Yaz tatillerinde camilerde imamlar tarafından öğrencilere verilen kurslar, öğretmen sendikaları tarafından asla istenmemiştir. Çünkü sendikalara göre eğitim okulda verilir. Camilerde verilen kurslar, onlara göre yasal değildir. Bu konu, birçok kez basında yer
Ne olursa olsun ben klasik soykırım müzeleri gibi teslimiyetçi, kendisine acındıran, soykırım suçlularının zil takıp göbek atmalarını sağlayacak şekilde duvarlarına melankoli sinmiş, durgun bir ruhla hazırlanmış, yobaz devlet adamlarının ve belediye başkanlarının ayak bastığı, konuşmalar yaptığı, hatta bu konuşmalardan siyasi rant elde ettiği, bir eliyle üreme organını kaşıyan
Referandumu “Boykot” etmek ne derece doğrudur veya doğru mudur?
Referandum oyları belli olabilir mi? Hesabı tutulabilir mi? Nasıl olacak bu iş?!..
İstanbul bu, 15 milyona yaklaşan nüfusuyla dünya metropolü olan bu kentin acımasız yüzünde zorlu olaylar yaşanırken; Anadolu’nun henüz bozulmamış, çiçeği burnunda safiyane yazılar yazanlara...
Derste beyin fırtınası yaparken, bir kız öğrencim ilginç ve düşündürücü bir cümle kullandı.'Toplumda kadın erkek için bir ölçüttür.' dedi. Şaşırmıştım. Kızım ' Ne demek istediği açıkla, arkadaşların da anlasın' dedim. Hocam ' Biz başımızı erkekler için örtmüyor muyuz? ' veya 'Sokakta, evde erkeklere dikkat ederek hareket etmiyor muyuz?
Anneanne biliyor musun ?
Neyi yavrum?
İclal hamileymiş
İclal de kim?
Yiğitin karısı
İzedebiyat sitemizin, yazarları ve okuyucuları hiç bir şekilde yüzyüze gelemiyor tartışamıyor hep bir sınır, bir engel var arada, şimdi bu eksikliği facebook grubumuzu kurarak gidermeye çalıştık. Eleştiri, beklentiler ve sitemizde görmek isteyip de editörlerine ulaştıramadığımız sorunları tartışacağız. İzedebiyat editörlerinin de katılmasını istiyoruz. Biz bu siteye sahip çıkmaya kararlıyız.
To be or not to be; that is the question..(W.Shakespeare)
Yazmayayım, herşeye maydanoz olmayayım diyorum ama çıkarılması düşünülen kürtaj yasası konusunda sessiz kalmak da olmazdı bir kadın olarak.
Yalnız benim durum biraz karışık, ben hem kürtaja, hem kürtaj yasasına karşıyım..
Osmanlı-Türk tarihinin iki dâhisinden biri Fatih Sultan Mehmet, diğeriyse Mustafa Kemal Atatürk’tür. Atatürk’ün daha I. Dünya Savaşı yıllarında kafasında şekillendirdiği cumhuriyet fikrini, silah ve siyaset arkadaşlarından uzaklaşma pahasına Türk ulusuna armağan etti.