Ne Olub Ki?
Bizler ki, varıq cin kimi oğlanlarıq her an,
Birce Qarabağ işğal olub da ne olub ki?
"“Edebiyat, insanın kendi deliliğini başkalarınınkinden ayırt etmek için düzenlediği en zarif yalandır.” – Franz Kafka"
"“Edebiyat, insanın kendi deliliğini başkalarınınkinden ayırt etmek için düzenlediği en zarif yalandır.” – Franz Kafka"
Bizler ki, varıq cin kimi oğlanlarıq her an,
Birce Qarabağ işğal olub da ne olub ki?
İki gündür evin içinde ‘benim, ruhum ağrıyor’ diye dolanıp duruyorum.
Bu, öyle romatizma gibi bir şey değil.
Rahmetli anne annemin yağmur öncesi yaşlı eklemlerini ovarak ‘yakınlarda bir yerlere yağmur yağıyor. Yakında, buraya da geli
Şunu öncelikle söyleyeyim ki, yazısından bahsedeceğimiz yazarın ne yaşantısıyla, ne de inancıyla ilgilenmiyoruz..
“Bana dışarı çıkınca karpuz yemeyeceksin deseler onu bile kabul etmem çünkü ben işgal rejimini muhatap almıyorum.” Ahmet Yasin
İmam Ebu Hanife'ye zalim Haccac hediyeler sunup ve devlette üzt düzey görevle yanında yer almasını teklif ettiğinde, Ebu Hanife;
“Bana şu sarayın direklerini saymamı söyleseniz onu
Ben biliyorum, senin ‘kalbin temiz’.
Ne kadar, sana fitne fesat yakıştırsalar da ne kadar ‘yufka yürekli’ olduğunu bir ben bilirim.
O cici köpeğin için az mı ağladın, karalar bağladın.
Bazı karanlık tipler, kendini bilmez fit
‘Rum Usulü Kıbrıs Sosu’ ayrı bir kapta hazırlanır.
Hitler’in ‘ari ırk’ masalının çok kötü bir kopyası olan ‘Helen İdeali’ baharatı,
‘Stratejik üstünlük sağlayarak, güvenlik açısından ciddi bir tehdit oluşt
Geçen seçimlerde yazılmıştı fakat sanırım on sene sonra bile aynı tadı ve hissi uyandırabilir.
Yerinde duran Türkiye.
"İnsan vatanını satar mı?/Suyunu içtiğin, ekmeğini yediğin/Dünyada vatandan aziz şey var mı?/Beyler bu vatana nasıl kıydınız?"(N.Hikmet)
Hoca tavuk tüyünden yelpazeyi boşuna yapmamıştır.
Boşuna da satmamıştır.
O biliyordur yelpazenin çabuk dağılacağını.
O biliyordur kendisine sorulacak soruyu ve kendisinin
vereceği cevabı önceden hazırlamıştır.
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, Kırk Haramiler denilen kırk tane eşkıya varmış. Niye otuz dokuz veya kırk bir tane değillermiş? diye sormayın. Ben de bilmiyorum.