Ben Şimdiden 2023 Yılının Hayalini Kuruyorum
İçimden haykırmak geliyor: Yuh, yani bir Fransız gibi de mi olamayacağız! diye
"Edebiyatın iyisi, hayatı anlamlandırmaya çalışırken aklını kaçırmış bir palyaçonun günlüğüdür." - Albert Camus"
"Edebiyatın iyisi, hayatı anlamlandırmaya çalışırken aklını kaçırmış bir palyaçonun günlüğüdür." - Albert Camus"
İçimden haykırmak geliyor: Yuh, yani bir Fransız gibi de mi olamayacağız! diye
Neynovanın cehennemsi sıcağında o masumları lime lime doğrayıp, çadırları ateşe verip suçsuz bedenleri çiğneyenler kadar, o gün o cinayetlere seyirci kalan seyirciler de suçluydular işte!
Tarih tekerrür mü ediyor?
Dün:Bazı tarihçi ve sosyologlara göre Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş süreci 1853 yılında ortaya çıkan Kırım Savaşı ile başlamıştır.Bu savaşın nedeni de Ortadoğu ve Kudüs’ün yönetimidir.
Onlarca yıl ülkemizin çocukları da, birbirine kırdırıldı. Ateş düştüğü yeri yaktı hep, nice ocak söndü. Köyler bombalandı, boşaltıldı, insanlar yerinden yurdundan edildi. Şehirler göç edenlerle doldu, göçün yarattığı sorunlar yaşandı, yaşanmakta.
Ayrı devlet, demokratik özerklik, federatif yapı derken, şimdilik üniter devlette pazarlık bağlandı. Bizim sınırlar, Misakı
...2018 geride bıraktık 2019 a girerken geride kalmış zannettiğimiz konular berdevam bunları başlıklar halinde yazacağım açılımını siz yapın hatırlatma olur doğru ve yanlış gibi ...
Televizyon kanalları bir ülkenin çok önemli iletişim araçlarıdır. Adaletin terazisi her konuda bir simgedir.
Televizyon kanallarında yayınlanması gerekirken,
atlayıp geçtiğimiz pek çok konu var. Kültür haritamızı
önümüze alır, zihnimizle gezinirsek bu konuları
görebiliriz. Saygılarımla.
DEDAŞ, Güneydoğu Anadolu illerinde, herhangi bir arıza durumu yokken de, kasten elektrikleri
sık sık kesince, her yerde sosyal patlamalara neden oldu. Birçok yerde tepkilerle halk, DEDAŞ binalarını taşlıyor, hatta binayı ateşe verecek kadar ileri gidilebiliyor. Halk, hakkını arıyor ve acilen çözüm istiyor.
Her şeye yeni başlamış değiliz, ancak yeniden başlamak için geç kalmışta değiliz.
Krizin teğetçilere dokunmaya başladığını feryatlarından anlayabileceğiniz gibi, gazetelerin internetteki emlak sayfalarına bakarak da anlayabilirsiniz.
Mustafa Albayrakın Umran dergisinin Haziran 2014 tarihli, 238. sayısında yayınlanan yazısının başlığı çok ilgimi çekti; Siyasi Yorumda Basireti Bağlanan Köşe Yazarları. Yazıyı hemen okudum. Başlık kadar içerik de ilgi çekecek kadar varmış.
Bu yazı 31 sene önce kaleme alınmış.Geçen süre içerisinde ne değişmiş dersiniz?
Otuz yıldır, sürekli yeni partiler ve yeni oluşumlar kurularak, sanki Kürt halkı, gereksiz yere oyalanıyor. Adeta Kürt halkına, sağlıklı düşünme fırsatı verilmek istenmiyor gibi. Bu mantık, demokratik değildir; vicdani de olabilir mi?
Açık denizlere çıkmak için boğazlardan geçmek lazım. ' Şu boğaz harbi yok mu var mıdır dünyada eşi ' demiş Üstad. Acaba Üstad olayın bu boyutunu düşünmüş müdür? Hanıyağma İran kültüründe vardır. Türk kültürüne de geçmiştir. Yemek verildikten sonra ziyafete katılanlar sofrada kullanılan çatal, kaşık, tencere gibi ne varsa
Parti içi gerçek demokrasi uygulanabilirse; her kadro ve her delege, demokratik bir ahlak ile davranış sergileyebilir ise; her konu ve her karar, en demokratik bir tarzda konuşulup, tartışılabilir ise, hiç bir problem yaşanmadan, tüm sorunların hakkından gelinebileceğine inanıyorum. Eleştiri ve özeleştiri mekanizması, en samimi duygularla, içtenlikle doğru bir
Bu coğrafyada, sürekli birbirine kırdırılan halklar, daha mı zenginleşiyor; huzura, güvene, barışa kavuşuyor yoksa aksi mi oluyor? Irak, Libya, Yemen, Mısır halkları, şu ünlü baharlarından(!) sonra şimdi daha mı mutlu? Ellerinden alınan, talan edilen zenginlikler bu halkların yararına mı kullanılıyor şimdi? Diktatörlerden kurtuldular ama daha özgür ve demokratik
Ey Turgut Özal Müzesi’nde sergilenen, kalleşlerin kurşunlarına hedef olan mikrofon direği;
Dimdik doğrularak ayağa kalk!...
Kalk ayağa ve zamana tanıklık et…
Çarpıtılmak istenilen tarihe şahitliğini tam olarak yap.
Titreme, eğilme, dik dur…