"Eğer tanrılar bizi yaratmasaydı, biz onları yaratırdık... Ama muhtemelen daha iyi bir yazar kadrosuyla." - Voltaire"

Bilimsel

Eksen Çağı 6

Köleci süreç içindeki aile anlayışı giderek sosyal ve toplumsal kurumlar olarak, oluştu. Ön ittifaklar içinde olmayan aile kurumu nedenle; gelenekti anlatanlardaki ön ittifaklı özneler köleci inşadaki tekil ve çoğul özneler üzerinde anlaşılacaktı. Bu aktarımlar köleci mantıklı dille yazılmakla çok amorfturlar.

yazı resimYZ

Faiz 11

Kolektif süreç kolektif güç nedenle alan akışı içinde enerjiyi en az kayıpla ama depo enerjiyi yokuş yukarı tutumla biriktirip; yokuş aşağı olan kişisel tüketime doru kullanıyordu.

Monarşinin Dili Oligarşinin Dili 6

Monarşi tekil ve ortak tanımazdı. Tekil karardı. Oysa oligarşi tekil irade değildi. Monarşi gibi tekil söylem karşısında oligarşi biz söylemliydi. Yani oligarşi kendisine ortaklar tanıyan karşı söylemdi.

Denge ve Dengesizlik Süreçleri 22

Ve süreç siz beş birim de, on birim de üretseniz; üreten sektöre göre olmakla on birim içinde tüketeceğiniz yine bir birimdir. Dokuz birim mütekabiliyet payı değil; El payı olukla asalak efendilerindir. Üreten sektörler on birim üretmekle; üreten sektörün kullanımı on birime çıkmıyordu. Üreten sektör yine bir birimle doygunluğa

Adalet Üzerine - 4 (İnsanlığın Şafağı)

Yeryüzünde hüküm süren anlayışları genel hatlarıyla gördükten sonra en zor iş, bu pragmatist dünyayı nasıl ters yüz ederek idealist bir dizgeyi hakim kılacağımız noktasında toplanmaktadır. Bunu gerçekleştirebilmek için olanı bir kenara bırakıp olması gerekeni bir çerçeve halinde, duyularımızca kavranabilecek tarzda sunmakla başlamayı uygun görüyorum.

İnsan ve Diyalektik

diyalektik kavramına (sartre etkilenimli) salt insan boyutundan bir bakış.çok kopukluklar var bu yazımda.çoğu yerini düzeltmeye çalıştım.yalnız yine de çok eksik.kusurlarımla...

Bir Kadın Neden Ağlar?

Sessiz tinimin özsuyu gümüş bir çizgi gibi çenemde birleşip, kucağıma akarken, düşündüm.
“ Gözyaşlarının tadı neden tuzludur?”
“ Denizlerin ve Okyanusların suyu neden tuzludur?”

Bilimin Işığında Doğayı ve Evreni Doğru Kavramak

Cisimler kütleleri oranında çevrelerine gravite denilen parçacıklar yayar. Kütlenin çekim alanına giren küçük cisimlere gravitasyonal parçacıklar merkeze doğru bir kuvvet uygular. Düşen cisim merkeze yaklaştıkça uygulanan kuvvet de artar. Kütlesi büyük olan cisimler yaydıklar gravite sayesinde daha geniş alana yayılmış bir çekim etkisine sahipken yüzeylerindeki çekim de kütlesi

Sıfır Tabanlı Düşünme

Bir de kavram icat ettim ve buna “sıfır tabanlı düşünme” adını verdim. Benden önce birilerinin böyle bir laf edip etmediğini bilmiyorum, bunu kendi başıma üfürdüm inanın…

Kutsal...

‘Şimdi’nin genetik haritasında fahişe bir gendir 'kutsal'lık...
Kutsal, tek kelimeyle YARATILANDIR.
Ama yaratılan KUTSAL değildir…

Başa Dön