Yaþamak için topu toplam altý haftam kalsaydý ne mi yapardým? Tuþlara daha hýzlý basmaya bakardým. -Isaac Asimov |
|
||||||||||
|
Merilayn artýk hem evrenin en baþarýlý kadýný hemde evrenin en zengin kadýnlarýndan birisi olmuþtu. Mars domateslerini yetiþtirdiði tarlalarýnýn altýna kocaman bir araþtýrma merkezi kurdurmuþtu ve gizli gizli paralel evrenler arasý yolculuk yapabilmesini saðlayacak makine üzerinde çalýþýyordu. Gündüzleri domates tarlalarýnda Uranüslü kölelerin çalýþmalarýný denetlemekle geceleri ise araþtýrma merkezinde çalýþmakla geçiyordu günleri. Azmetti, az yedi çok çalýþtý, uyumadý sonunda paralel evrenler arasý yolculuk yapabilmesini saðlayacak makinenin ilk protitifini imal etmeyi baþarmýþtý. Fakat o günlerde yaþanan mars kuraklýðý nedeniyle tarlalarýndaki domatesler kuruduðu için salça þirketi zarar üstüne zarar edip mars borsasýnda þirketinin hisseleri dibe vuruyordu. Paralel evrenler arasýnda geçiþ makinesini ilk defa kullanacaktý fakat gerekli güç kaynaðýný alacak mars lirasý kalmamýþtý. Bunun üzerine mars merkez bankasýna gidip domates tarlalarýný ipotek ettirip kredi almýþ ve gerekli olan güç kaynaðýný alýp Uranüslü köleleriyle birlikte paralel evrenler arasý bir yolculuk yapmýþtý. Kapýdan geçtiklerinde kendilerini dünyanýn domates tarlalarýnýn içinde bulmuþlardý. Merilayn bu gün þanslý günüm deðip dünya domates kaynaklarýný kurutacak derecede geceleri dünyaya geçip Uranüslü köleleriyle birlikte tarlalardaki domatesleri toplar ve geri dönerlerdi. Bu sayede kredi borçlarýndan kurtulmuþ ve marstaki kuraklýðýn bitmesiyle birlikte tekrar eski gücüne sahip olmuþtu. Ýþte o yýl dünyadaki domates fiyatlarý tavan yapmýþ neredeyse bir küçük altýna bir kilo domates alýnacak duruma gelmiþti. Merilayn artýk mali kaynaklarýnýn iyileþmesiyle paralel evren arasý geçiþ makinesinin bir üst modelini geliþtirmek için kollarý sývamýþtý. Bu yeni makine 21 farklý paralel evrenin hepsine gidebilmesini saðlayacaktý. Elindeki teknoloji sadece birinci evrene ve bu evrenin gezegenlerine gidebilmesine imkan veriyordu. Yeniden çalýþma kampýna girmiþ gibi yemeden, içmeden, uyumadan günlerce çalýþmýþtý ve sonunda yeni makinesi test etmek için hazýrdý fakat o gün marsýn geleneksel bayramýydý ve o gün köleler bile çalýþtýrýlmazdý. Bu yüzden kimse kalmamýþtý, herkes marsýn ana meydanlarýnda eðlenmek için gitmiþti. Merilayn içindeki keþfetme duygusuna engel olamýyordu bir türlü ve makineyi çalýþtýrýp geçiþ kapýsýna doðru aðýr adýmlarla yürümeye baþlamýþtýki küçük bir mars sineði elektronik kontrol devrelerinin içine girip ufak bir kýsa devre yaptýrmýþ, Merilayn’ýn gitmek istediði koordinatlar deðiþmiþti, fakat bundan haberi olmamýþtý ve kapýdan geçiþe baþlamýþtý. Merilayn kapýdan geçmesiyle birlikte kýmýldayamaz hala gelmiþti öylece yatýyordu, sanki üstünde bir aðýrlýk vardý, sanki kat kat üstüne elbise giymiþ gibi hissediyordu. Her yer zifiri karanlýktý, þaþkýnlýðý git gide korkuya kapýlmasýna neden oluyordu. Burasý gelmek istediði yirmi birinci paralel evren deðildi. Burasý sanki bir evrende deðildi. Kapkara bir yerdi ve kýpýrdayamýyordu bile. Saatlerce bekledi o karanlýk yerde, çaresiz sessiz. Sonunda bazý kýpýrdanmalar hissetti ve bazý gürültüler duymaya baþladý, sonra yavaþ yavaþ iki küçük delikten bulunduðu karanlýk yere ýþýk girmeye baþladý fakat belli olmuyordu pek. Sonra birden yataktan kalkar gibi kalkmaya baþladý ellinde olmadan kendini kontrol etmeden oluþuyordu bu olaylarýn hepsi, biraz yürüdü, sanki onu elbisesi haraket ettiriyor gibi bir þeydi bu yürüyüþ. Sonra içeri ýþýk sýzan deliklerden meraklý meraklý izlemeye baþlamýþtý görünenleri. Önce bir dünyalý bir kýz görmüþtü aynada ama bu dünyalý sanki kendi yüzünü yýkýyordu ve bu dünyalýnýn içinde gibiydi Merilayn. Gözlerine inanamadý nasýl olur bu diye korkular içinde dünyalý kýzýn içinde birkaç gün þoka girmiþ bir þekilde yaþamýný sürdürdü ve þoktan çýktýðýnda aðlamaya baþladý ve içinde yaþadýðý dünyalý kýzýn arkadaþýna duyuyormusun kim aðlýyor demesiyle arkadaþýnýn yooo ben biþey duymuyorum demesiyle Merilayn kendine gelmiþti. Evet bu dünyalý onu duyabiliyordu ve beni duyabiliyorsa dedi kendi kendine bu bedeni ele geçirebilirim ve yeniden kendim olmak için bir makine icat edebilirim diye düþünmeye baþlamýþtý bile, kýsa zaman içinde bu dünyalý kýzýn konuþtuðu dili öðrenmeye baþarmýþtý ve yavaþ yavaþ pratik yapýyor Merilayn. Dünyalý kýzýn kararsýz kaldýðý veya seçmekte zorlandýðý durumlarda kendisinin hoþuna gideni yüksek sesle söylüyor ve dünyalý kýz ilk baþlarda bu duyduðu seslere þaþýrsada günden güne alýþmýþ oluyordu. Günde birkaç kelime ile baþlayýp günden güne Merilayn bütün bir gün dünyalý kýza istediklerini yaptýrýr olmuþtu. Artýk dünyalý kýz sadece içinden gelen sesin dediklerini yapar, hatta dediklerini giyer, içer ve konuþur olmuþtu. Artýk tamamen kontrolü eline alan Merilayn kendi evrenine geri dönüp bu hatayý düzelmenin yollarýný aramaya baþlamýþtý bu dünyalý kýzýn bedeni kullanarak ama kýsa bir zamanda sýkýlmaya ve umutlarýný kaybetmeye baþlamýþtý, çünkü bu dünyanýn teknolojisi tarih öncesi çaðlardan kalmýþ gibiydi ve neredeyse imkansýzdý artýk geri dönmesi. Zaten bundan rahat bir hayatý hangi paralel evrende hangi gezegende bulabilirdiki. Yemek istese kaþýk aðzýna kadar geliyordu, su istese bardak yine ayný þekilde, ne istese hemen oluyordu ve hiç yorulmadan günleri geçip gidiyordu. Yok böyle bir hayat deðip dünyalý kýzýn içinde yaþamaya devam ediyordu. Keyfine diyecek yoktu zaten kraliçeler gibi hizmet ediliyordu fakat günler geçtikçe içindeki istekleri artýyor ve kraliçe olmak ona yetmez hale geliyordu ve bu kraliçenin bir kralý olsun artýk isteði çýð gibi büyüyordu. Fakat marslý bir kraliçenin dünyada marslý bir kral bulmasý imkansýzdý. Bu nedenle dünyalý kýzla birikte yalnýzlýk çekmekle geçiyordu günleri ve acý içinde kývranýyordu, geceleri dünyalý kýzla birlikte yataða girip uykuya daldýðýnda bir marslý kral rüyalarý görüyordu ama sabah uyandýðýnda dünyada bir marslý bulamayacaðý gerçeði ile karþýlaþýnca üzüntüsü kat ve kat artýyordu. Bu yüzden dünyalý kýz hiçbir dünyalý erkeði beðenmediði için ailesi ve çevresindekiler ‘uzaydanmý geldin sen’ diyorlardý ve bu yüzden ona marslý kýz diye hitap edilmeye baþlanmýþtý. Ne zaman kendine Marslý kýz dense “Evet Marslýyým Ne Olacak” derdi.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Sinan Yýldýrým, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |